Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin değerlendirmesini bugün yapacak. Ekonomistler, jeopolitik belirsizliklerin devam etmesi, risk priminin yüksek seyretmesi, enflasyonunun seviyesini şimdilik koruması gibi nedenlerle politika faizinde değişiklik olmayacağını öngörüyor. Öte yandan ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz kararı yerli piyasaları da etkiledi. Dolar kuru önceki gün ABD ile ilişkilerdeki olumsuz havayla 5.85 ile yüksek açılmasının ardından küresel piyasalardaki olumlu havayla 5.80 altına inmişti. ABD Başkanı Donald Trump FED faiz oranlarını düşürmediği için politikalarını yıkıcı olarak eleştirdi. Trump “Keşke FED üzerinde daha fazla kontrolüm olsa” dedi. FED faiz oranlarının gülünç parasal sıkılaştırmaya ek olarak çok yüksek olduğunu söyleyen Trump, euro ve diğer paraların dolar karşısında devalüe olduğunu ve bu durumun ABD’yi dezavantajlı duruma soktuğunu ifade etti.
ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley’in hisse senedi stratejisti Michael Wilson, FED’in temmuz ayında faiz indirimine gidebileceğini, ancak bu indirimin ekonomide yavaşlamayı veya resesyonu durduramayabileceği uyarısı yaptı. “Ekonomi halen bazı çok ciddi makro risklerle karşı karşıya” diye konuşan Wilson, zayıf istihdam verisi, düşük enflasyon ve tırmanan ticari gerilimleri bu risklere örnek olarak gösterdi ve ekledi: “FED faiz indirimi çok geç kalmış olabilir. FED’in yaz aylarında para politikasını gevşetmesi ekonomiyi yavaşlamadan kurtarmaz. Düşen enflasyon oranı ve yüzde 2 hedefine ulaşamama ile ticari gerilimlerin bir araya gelmesi iş dünyası güveni üzerinde baskı yaratıyor.” Yatırımcıların kolay bir Fed politikasına ilişkin isteklerinin anlaşılabilir olduğuna işaret eden Wilson, FED’in daha güvercin bir tutum izlemesine karşın yatırımcıların savunma pozisyonunda kalmaya devam etmeleri gerektiğini de vurguladı.
Unicredit Bank Kıdemli Ekonomisti Daniel Vernazza Bloomberg HT’de yaptığı açıklamalarda “Ana senaryomuz ABD’de gelecek yıl resesyon olması” dedi. Vernazza FED’in ABD Başkanı Donald Trump’ın baskısıyla faiz indirimi yapmayacağını, FED’in bağımsızlığını koruyacağını belirtti. FED’in verilere göre hareket ettiğini kaydeden ekonomist ABD verilerinin son dönemde karmaşık geldiğini, bazı verilerin zayıf olduğunu belirterek “İmalat sektörü kaynaklı bir zayıflık var. FED aşağı yönlü risklere karşı hazırlıklı olmak istiyor” diye konuştu.
YILIN TAMAMINDA 500 BAZ PUAN İNDİRİM
Ekonomist Haluk Bürümcekçi de Merkez Bankasının haziran kararına ilişkin ağırlıklı beklentinin faizlerde değişim olmayacağı yönünde olduğunu söyledi. Ancak, manşet enflasyonda hazirandan itibaren lehte baz etkisinin daha da belirginleşecek olması ve başta FED olmak üzere gelişmiş ülke merkez bankalarının yeniden para politikasını gevşetme yoluna girmeleri nedeniyle TCMB’nin haftalık repo faizini aşağı çekme sürecini bu toplantıyla beraber başlatma ihtimalinin de bulunduğunu ifade eden Bürümcekçi, aslında TCMB’nin manşet enflasyonda baz etkisi kaynaklı iyileşmelere tepki vermeyeceğini ve çekirdek enflasyon göstergelerindeki iyileşmeyi dikkate alacağını vurguladığını anımsattı. Bürümcekçi, şunları kaydetti: “Ancak, çekirdek enflasyonu en fazla etkileyen döviz kurlarının mayıs sonunda hızla geri çekilmesi bu anlamda banka açısından rahatlatıcı oldu. Dolayısıyla bu toplantıda indirimle süreç başlatılabilir ya da temmuz ayında başlatılacak indirim süreci için sinyal verilebilir gibi duruyor. Emin olmasam da bu toplantıda 75 baz puan indirim ile süreci başlatacağını düşünüyorum. Yılın tamamında toplam indirim ise koşullar elverirse 450-500 baz puan olabilir gibi görünüyor.”
SWAP FAİZLERİ İLK KEZ MERKEZ’İN ALTINDA
Kısa vadeli TL swap faizleri, rekor uzunluktaki düşüş serisini genişletti. Swap faizlerindeki düşüş, bazı traderların faiz indirimine göre pozisyon aldığının sinyalini veriyor. Bir yıllık TL swap faizi, düşüşünü 14’üncü güne taşıdı ve 40 baz puan azalarak yüzde 23 civarına geriledi. Gösterge, ilk kez mart ayından bu yana Merkez Bankası’nın politika faizinin altında işlem görüyor. Bloomberg anketine katılan 25 ekonomistin sadece üçü Merkez Bankası’ndan bir hafta vadeli repo faizinde indirim bekliyor. Haftalık repo faizi yüzde 24 seviyesinde bulunuyor. TL swap faizlerindeki düşüşte ekonomik yavaşlama sinyallerine bağlı olarak dünyanın en büyük merkez bankalarının yeniden politika genişlemesine başlayacağı yönündeki spekülasyon etkili oldu. Geçen ay açıklanan beklenenden yavaş enflasyon verisi de beklentileri artırıyor.
TL VARLIKLARINDA KAZANÇ GÖRÜNÜYOR
Ekonomistler, PPK toplantısında gelecek döneme ilişkin güçlü sinyallerin verilebileceğini, temmuz ayından itibaren politika faizinde düşüşün başlayacağını ve yıl sonuna kadar toplam 200-500 baz puanlık indirim yapılabileceğini tahmin ediyor. 2019’a FED’den 3-4 faiz artırımı gelecek şekilde başlayan finansal piyasaların şimdi yıl sonuna kadar 3 faiz indirimine kadar beklentilerini radikal olarak değiştirdiğine dikkati çeken Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, şunları kaydetti: “Gelişen ülkeler açısından destekleyici olan bu ortamda, son dönemdeki değerlenmeye karşın hala relatif olarak düşük seviyelerde bulunan TL varlıklarına daha fazla değer kazancı alanı görünüyor. Özellikle, enflasyon tarafından alınan ılımlı sinyallerin korunması durumunda, reel faiz oranı diğer gelişen ülkelere göre oldukça yüksek seviyelerde kalmış olacaktır.”