Ekim ayının başlamasıyla sanat dünyasının üzerindeki rehavet de tam anlamıyla kalkmış oldu. Yazı karma sergilerle geçiren galeriler, açık hava etkinlikleri yerini yeni tiyatro oyunlarına ve büyük fuarlara bıraktı. Birbiri ardına açılan sergilerin yanı sıra vizyona giren filmler ve açılan perdeler şimdiden heyecanlandırmaya başladı bile…
Devlet Tiyatroları yaptığı açıklamada, ilk defa sahnelenen, yeni yazılan oyunlarla, yerli ve yabancı yazarların eserleri ve dünya klasiklerinin yer aldığı yeni bir repertuvar hazırladıklarını söyledi. Yeni sezonda 100 yeni oyunu izleyiciyle buluşturacaklarının da müjdesi verildi. Şimdiden uyarayım, biletler hızla tükeniyor, takip etmekte fayda var.
***
Kışın gitmekten keyif aldığım mekânların en başında Süreyya Opera Sahnesi var. Çocukluğumun eşsiz sineması, bugünün opera binası… Yirmi milyonluk şehirde bir iki tane bale ve opera izlenecek yer olduğundan değil sevmemim sebebi. Koltukları ne kadar rahatsız olursa olsun, hatta sahneyi görmeyen kör noktaları bile olsa, bu sahnenin atmosferi İstanbul’a yakışır bir güzellikte. Eşsiz eserlere ev sahipliği yaparken umarım kendisinin de eşsiz güzellikte olduğunun farkındadır…
Ve iyi haber… İstanbul Devlet Opera ve Balesi sezona, Kadıköy Süreyya Opera Sahnesi’nde, opera bestecisi Rossini’nin 150. ölüm yılı nedeniyle, bestecinin müziklerinden oluşan “Açılış Konseri” ile geçtiğimiz hafta başladı. İDOB, sezonun teması olarak ‘idealizm’den hareketle Don Kişot’u, tüm farklı biçim ve uygulamalarıyla ele alacak. Dakikalarca alkışlanan konser, yeni sezonun ne kadar iddialı olduğunun sinyalini verdi. Ayrıca, komedinin ağır bastığı operaları, unutulmaz aryaları ve aşçılığıyla da tanınan İtalyan besteci G.Rossini’yi 150’nci ölüm yıldönümünde saygıyla anarım.
***
Beyoğlu Sahaf Festivali, Taksim Meydanı Etkinlik Alanı’nda başladı. Yağmura rağmen ilginin yoğun olduğu festival 7 Ekim’de sona erecek. En azından gidip havasını solumak lazım. Uzun zamandır arayıp da bulamadığınız kitaplar, eski fotoğraflar, kartpostallar, unutulmaya yüz tutmuş plakları ve daha fazlasını bir arada görebilirsiniz. Duymadım demeyin…
***
Haftanın alkışı Ezgi Karakaya‘ya… 9. Leyla Gencer Şan Yarışması’nda 1. seçilen mezzosoprano Karakaya, dinleyicilerin oylarıyla belirlenen Halk Ödülü’nü de aldı. Genç sanatçı, Donizetti’nin ‘La Favorita’ operasından dramatik yönü güçlü bir arya olan ‘O Mio Fernando’yu yorumladı. Eşsiz sesi hâlâ kulaklarımızda olan Gencer’i saygıyla anar, genç sanatçımız Ezgi’ye başarılar dilerim. Yolu açık olsun…
Yazara ait yayınlanan son makaleleri buradan okuyabilirsiniz.