Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında belirlenen amaç ve hedefler doğrultusunda düzenlemeler içeren Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi.
Teklifi, baro levhasına kayıtlı ve en az 15 yıl kıdemi bulunan avukatlara hususi damgalı pasaport verilebilmesine imkan tanıyor.
Ancak avukatların haklarında, Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan dolayı soruşturma veya kovuşturma bulunmaması şartı aranacak.
Teklif, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum, gruplara, terör örgütlerine üyeliği, iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle haklarında idari işlem tesis edilenler ile suç soruşturması veya kovuşturması nedeniyle pasaportları iptal edilen ya da pasaport talepleri reddedilenlere yönelik düzenleme içeriyor.
Haklarındaki idari veya adli işlemler lehine sonuçlansa da pasaportları iptal edilenler veya pasaport verilmesi talepleri reddedilenlere, belirli koşulların bulunması durumunda kolluk birimlerince yapılacak araştırma sonucuna göre İçişleri Bakanlığınca pasaportları verilebilecek.
Bu maddeden OHAL kapsamında kabul edilen kanunlar uyarınca kamu görevinden çıkarılmaları veya rütbelerinin alınması nedeniyle pasaportları iptal edilenler, OHAL Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin KHK’nin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 5. maddesi ve 375 sayılı KHK’nin geçici 35. maddesi uyarınca pasaportları iptal edilenler, mahkemelerce yurt dışına çıkmaları yasaklananlar hariç olmak üzere pasaportları iptal edilenler ile haklarında pasaport verilmemesine yönelik idari işlem tesis edilmiş olanlar yararlanacak.
Ancak haklarında aynı nedenlerden dolayı; devam etmekte olan herhangi bir idari veya adli soruşturma veya kovuşturma bulunmaması, kovuşturmaya yer olmadığına, beraatine, ceza verilmesine yer olmadığına, davanın reddine veya düşmesine karar verilmesi, mahkumiyet kararı bulunanlardan cezasının tümüyle infaz edilmesi veya ertelenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi şartları aranacak.
HUKUK MESLEKLERİNE GİRİŞ SINAVI
Avukatlık staj ve noterlik staj başvurularında Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nda başarılı olma şartları aranacak.
İlgili kanunlarda belirtilen şartlara ek olarak; hakim adaylığı sınavına girmek ve avukatlık veya noterlik stajına başlamak için Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nda veya İdari Yargı Ön Sınavı’nda başarılı olmak şartı gerekecek.
Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’na, hukuk fakültesinden mezun olanlar ile yabancı bir hukuk fakültesini bitirip de Türkiye’deki hukuk fakülteleri programlarına göre eksik kalan derslerden sınava girip başarılı olmak suretiyle denklik belgesi alanlar girebilecek. Sınav yılda en az bir defa yapılacak.
İdari Yargı Ön Sınavı’na, hukuk bilgisine programlarında yeterince yer veren siyasal bilgiler, idari bilimler, iktisat ve maliye alanlarında en az 4 yıllık yükseköğrenim yapmış veya bunlara denkliği kabul edilmiş yabancı öğretim kurumlarından mezun olanlar girebilecek. Sınav, 2 yılda en az bir defa olacak şekilde diğer sınav gibi Adalet Bakanlığı ile imzalanacak protokole göre Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezince (ÖSYM) yapılacak.
Sınavlar test şeklinde olacak, en az 100 soru yöneltilecek ve 100 puan üzerinden en az 70 puan alanlar başarılı sayılacak.
3 AY İÇİNDE KARARA BAĞLANACAK
Aynı veya farklı bölge idare mahkemesi dairelerince benzer olaylarda verilen kesin nitelikteki kararlar arasındaki aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin gerekçeli istemler, uyuşmazlığın konusuna göre Danıştay İdari veya Vergi Dava Daireleri kurullarınca 3 ay içinde karara bağlanacak. Aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak verilen kararlar kesin nitelikte olacak.
Hukuk yargılamasında uygulanan ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasına dair hükümler, idari yargıda da uygulanacak.
ADAY SAYISININ YÜZDE 20’SİNİ GEÇEMEYECEK
İdari yargı hakim adaylığına hukuk fakültesi mezunu olmayanlar arasından yapılacak atamalarda, alan ve sayı sınırlaması getiriliyor. Siyasal bilgiler, idari bilimler, iktisat ve maliye alanlarından mezun olanlar, hakim adaylığına atanabilecek. Ancak bu kişilerden atananların sayısı, her dönemde atanacak toplam aday sayısının yüzde 20’sini geçemeyecek.
Hukuk fakültesi mezunlarının Adli veya İdari Yargı Hakim Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavı’na girebilmeleri için Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nda; hukuk fakültesi mezunu olmayanların İdari Yargı Hakim Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavı’na girebilmeleri için İdari Yargı Ön Sınavı’nda başarılı olmaları gerekecek.
Adli yargı hakim adaylığı yazılı yarışma sınavı alan bilgisi konuları arasında iş hukuku da yer alacak.
MÜLAKAT KURULU 7 ÜYEDEN OLUŞACAK
Mülakat Kurulunun üye sayısı 5’ten 7’ye çıkarılacak, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreteri ile Türkiye Adalet Akademisi Danışma Kurulundan bir üye de kurulda bulunacak.
Türkiye Adalet Akademisi Danışma Kurulunda; Yargıtay veya Danıştay mensubunun birden fazla olması halinde bu kişiler arasından, Yargıtay veya Danıştay mensubu bulunmaması halinde kurulda görev yapan hakim ve savcılar arasından her sınav için Danışma Kurulunca, üye tam sayısının salt çoğunluğunun gizli oyuyla, sınavın türüne göre bir asıl üye Mülakat Kuruluna seçilecek.
Teklif, Türkiye Adalet Akademisinde ders verenlere ödenecek ders ücretlerini de düzenliyor. Akademiye öğretim elemanı olarak atanan veya görevlendirilen hakim ve savcılar ile Yükseköğretim Kanunu hükümlerine göre akademide görevlendirilen öğretim elemanlarına haftalık 10 ders saatini aşan kısım için ders ücreti ödenecek.
Akademide ders vermekle görevlendirilen Yargıtay ve Danıştay üyeleri, hakim, savcılar, avukatlar, noterler ve alanında uzman kişiler, verdikleri her ders için ders ücreti alacak.
Akademide ders verenlerden üniversite öğretim elemanı olmayanlar bakımından birinci derecede olanlar için profesörlere, ikinci derecede olanlar için doçentlere, üç veya daha aşağı derecede olanlar ile kamu görevlisi olmayanlar için öğretim görevlilerine, Yükseköğretim Personel Kanunu’na göre ödenen kadar ders ücreti ödenecek.
Üniversite öğretim elemanlarının akademide ders vermesini sağlamak amacıyla bu kişilere Yükseköğretim Personel Kanunu’na göre ödenenin bir kat fazlası ders ücreti ödenmesi de öngörülüyor.
DÜŞÜNCE AÇIKLAMALARI SUÇ OLMAYACAK
Teklife göre, haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmayacak.
Teklifle, uzmanların aile mahkemesi bünyesine atanmaları usulünden vazgeçiliyor, adliyelerde kurulacak müdürlükler bünyesine alınıyor. Aile mahkemelerinde, Adalet Bakanlığınca adliyelerde görevlendirilen psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacılardan yararlanılacak.
Teklife göre, uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlarda, ön ödeme miktarı birer ay ara ile üç eşit taksitle ödenebilecek.
Taksitlerin süresinde ödenmemesi halinde ön ödemenin gereğinin yerine getirilmediği kabul edilecek ve soruşturmaya devam edilecek.
Cinsel saldırı ve cinsel istismar suçu mağdurlarının ifade ve beyanlarının hukuka aykırı olarak başkalarına verilmesi veya yayılması veyahut başkalarınca ele geçirilmesi fiilleri, söz konusu suçun nitelikli hali olarak kabul edilecek ve ceza bir kat artırılacak.
Soruşturma evresinde tutukluluk süresi, ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işler bakımından altı ayı, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işler bakımından ise bir yılı geçemeyecek ancak Türk Ceza Kanunu’nun 2. kitap 4. kısmında yer alan “devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar ve devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk; Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve toplu işlenen suçlar” bakımından bu süre en çok bir yıl altı ay olacak, gerekçesi gösterilerek altı ay daha uzatılabilecek.
Bu maddede öngörülen tutukluluk süreleri, fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmamış çocuklar bakımından yarı oranında, 18 yaşını doldurmamış çocuklar bakımından ise dörtte üç oranında uygulanacak.
Uzlaştırma ve ön ödeme kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, cumhuriyet savcısı, üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine karar verebilecek. Suçtan zarar gören veya şüpheli, bu karara itiraz edebilecek.
Bu madde hükümleri, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar, kamu görevlisi tarafından görevi sebebiyle veya kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen suçlar ile asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar hakkında uygulanmayacak.
İADE EDİLECEK İDDİANAMELER
Düzenleme ile iade edilecek iddianameler şöyle belirlendi:
-Suçun sübutuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen iddianameler.
-Ön ödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tabi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde ön ödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenen iddianameler.
-Soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmaksızın düzenlenen iddianameler.
Soruşturma veya kovuşturma evresinde, dava nakli veya adli tıp işlemleri nedeniyle yerleşim yeri dışında bir yere gitme zorunluluğu doğması halinde mağdurun yapmış olduğu konaklama, iaşe ve ulaşım giderleri, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak.
BEYANLAR UZMANLAR ARACILIĞIYLA ALINACAK
Cumhuriyet savcısı veya hakim tarafından ifade ve beyanının özel ortamda alınması gerektiği ya da şüpheli veya sanık ile yüz yüze gelmesinde sakınca bulunduğu değerlendirilen çocuk veya mağdurların ifade ve beyanları özel ortamda uzmanlar aracılığıyla alınacak.
Cinsel istismar mağduru olan çocukların soruşturma evresindeki beyanları, bunlara yönelik hizmet veren merkezlerde cumhuriyet savcısının nezaretinde uzmanlar aracılığıyla alınacak.
Mağdur çocuğun beyan ve görüntüleri kayda alınacak. Kovuşturma evresinde ise ancak maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından mağdur çocuğun beyanının alınması veya başkaca bir işlem yapılmasında zorunluluk bulunması halinde bu işlem, mahkeme veya görevlendireceği naip hakim tarafından bu merkezlerde uzmanlar aracılığıyla yerine getirilecek. Mağdur çocuk yargı çevresi ve mülki sınırlara bakılmaksızın en yakın merkeze götürülmek suretiyle işlemler yerine getirilecek.
Beyan ve görüntülerin kayda alınmasında mağdurun rızası aranacak.
Kayda alınan beyan ve görüntüler dava dosyasında saklanacak ve gizliliği için gerekli tedbirler alınacak.
SERİ MUHAKEME USULÜ
Teklifle, seri muhakeme usulü yargı sistemine dahil ediliyor.
Soruşturma evresi sonunda kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde seri muhakeme usulü uygulanacak.
Seri muhakeme usulü, TCK’de yer alan, hakkı olmayan yere tecavüz; genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması; trafik güvenliğini tehlikeye sokma; gürültüye neden olma; parada sahtecilik; mühür bozma; resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan; kumar oynanması için yer ve imkan sağlama; başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçları ile Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun, Orman Kanunu; Rulet, Tilt, Langırt ve Benzeri Oyun Alet ve Makinaları Hakkında Kanun; Kooperatifler Kanunu’nda yer alan bazı suçlarda uygulanacak.
Cumhuriyet savcısı veya kolluk görevlileri, şüpheliyi, seri muhakeme usulü hakkında bilgilendirecek.
Cumhuriyet savcısı tarafından seri muhakeme usulünün uygulanması şüpheliye teklif edilecek ve şüphelinin müdafi huzurunda teklifi kabul etmesi halinde bu usul uygulanacak.
Cumhuriyet savcısı, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle yaptırımı belirleyecek.
Sonuç olarak belirlenen hapis cezası, cumhuriyet savcısı tarafından koşulları bulunması halinde Türk Ceza Kanunu’na göre seçenek yaptırımlara çevrilebilecek veya ertelenebilecek.
Bu madde kapsamında yaptırım uygulanması, güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümlerin uygulanmasına engel teşkil etmeyecek.
Cumhuriyet savcısı, şüpheli hakkında seri muhakeme usulünün uygulanmasını yazılı olarak görevli mahkemeden talep edecek.
Mahkeme, şüpheliyi müdafi huzurunda dinledikten sonra eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa talepte belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kuracak; aksi takdirde talebi reddedecek ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı cumhuriyet başsavcılığına gönderecek.
Mazeretsiz olarak mahkemeye gelmeyen şüpheli, bu usulden vazgeçmiş sayılacak.
Seri muhakeme usulünün herhangi bir sebeple tamamlanamaması veya soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesi hallerinde, şüphelinin seri muhakeme usulünü kabul ettiğine ilişkin beyanları ile bu usulün uygulanmasına dair diğer belgeler, takip eden soruşturma ve kovuşturma işlemlerinde delil olarak kullanılamayacak.
Suçun iştirak halinde işlenmesi durumunda şüphelilerden birinin bu usulün uygulanmasını kabul etmemesi halinde seri muhakeme usulü uygulanmayacak.
Seri muhakeme usulü, yaş küçüklüğü ve akıl hastalığı ile sağır ve dilsizlik hallerinde uygulanmayacak.
Resmi mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması halinde seri muhakeme usulü uygulanmayacak.
Cumhuriyet savcısının talebi doğrultusunda mahkemece kurulan hükme itiraz edilebilecek.
BASİT YARGILAMA USULÜ
Teklifle, yargı sistemine dahil edilmesi öngörülen ikinci düzenleme ise “basit yargılama usulü.”
Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilecek.
Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame, sanık, mağdur ve şikayetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını 15 gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenecek.
Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilecek. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilecek.
Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın hüküm kurulacak. Mahkumiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilecek.
Mahkemece, koşulları bulunması halinde kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilecek veya hapis cezası ertelenebilecek ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek.
Hükümde, itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilecek.
Mahkemece gerekli görülmesi halinde bu madde uyarınca hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilecek.
Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik halleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmayacak.
Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla işlenmiş olması halinde uygulanmayacak.
BASİT YARGILAMA USULÜNCE İTİRAZ
Basit yargılama usulünce verilen hükümlere karşı itiraz edilebilecek. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşecek.
İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılacak ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunacak. Taraflar gelmese bile duruşma yapılacak ve yokluğunda hüküm verilebilecek.
Seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulüne ilişkin hükümler 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren uygulanacak.
1 Ocak 2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmayacak.
Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla; kovuşturma evresine geçilmiş dosyalarda kamu davasının açılmasının ertelenmesi hükümleri uygulanmayacak. Ayrıca, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda suçun bu kanunla uzlaştırma kapsamına alındığı gerekçesiyle uzlaştırma usulü uygulanmayacak. Hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda suçun bu kanunla ön ödeme kapsamına alındığı veya taksit imkanı getirildiği gerekçesiyle ön ödeme hükümleri de uygulanmayacak.
“İş ve çalışma hürriyetinin ihlali; güveni kötüye kullanma; suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi” suçları da uzlaştırma kapsamına alınıyor.
Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen başka bir suçla “aynı mağdura karşı” işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmayacak.