‘Uzlaşma’ İBB Tiyatrosu’nun 2018 yılı tiyatro döneminde ramp ışıklarına taşıdığı, Türkiye’nin yaşadığı sosyal sürece çok gerekli bir oyun. Fransız tiyatro ve sinemasının usta oyuncusu Choe Lambert’in yazdığı oyun daha çok kendi ülkesinde, çocukları küçük yaştayken boşanan çiftlerin olumsuzluklarını, çocukların velayeti konusuna taşıdıklarının altını çiziyor. Fransız kanunları her çocuğun küçük yaşta aile bölünmesinden hele hele anne ve babaların çocuklarına diğerini kötülemenin, yetişmekte olan gençliğin olumsuz etkilerini vurgulayarak bu konuda aldığı önlem seyirciye aktarılıyor. Fransız hukuk sistemi bu soruna el koymuş. Psikolog ikilisinden kurulmuş bürolar boşanan çiftlerin çocukların velayet anlaşmazlıklarını çözmek için seanslar yapıyorlar ve bu konuda karar verecek hakimlere raporlarını sunuyorlar. Oyun bu bürolardan birinde ayrılmış iki genç çiftin, henüz dört yaşındaki çocukları için çalışmalarının özünü seyirciye aktarıyor.
Titiz, dominant bir Fransız annenin, ayrılmasına öfke duyduğu eşiyle çelişkileri sergileniyor. Uzlaşmayı sağlayacak anne-kız psikolog ikilisinin de geçmişte bu tür sorunları olmuş. Üstelik üç seans bölümünde eşinden ayrılmış Pierre ile İzabella arasında da duygusal bir ilişki yaşanıyor.
Fransız yazar Choe Lambert bir Moliere ustalığıyla olayların akışında tipleri başarıyla belirlemiş.
Bir sosyal dramı ise izleyicisine kahkaha attırarak değil, tebessüm ettirerek olayları örmüş.
TÜRKİYE’NİN İHTİYACI BİR OYUN
Türkiye’de ekonomik çöküntüye dayalı boşanmaların hızla arttığı bir süreçte bu aile parçalanmasının kadın cinayetlerini tetiklediği ve boşanmanın sorumlusu olmayan çocukların çöküntünün girdabında, mutsuz çocukların sorunlu, özürlü bireyler olmaları kaçınılmazlığını yaşarken, oyun bizim toplumumuza da doğru bir ışık. İnsan olmamızın defolarına tiyatrodan daha somut kim ne ayna tutabilir ki?
İBB Şehir Tiyatroları’nın ülkenin çok gereksinmesi olduğu bir süreçte bu oyunu repertuarlarına almalarının zamanlaması son derece doğru. Ve bu doğruyu çalıştığı kuruma taşıyan oyunun yönetmeni Aslı İçöz’ü kutlamamız gerekiyor.
OYUN HAKKINDA
Yönetmen oyunu sahnelerken seyirci salona girdiğinde perdeyi açık bırakmayı yeğlemiş. Ve dahası seyirci açık sahnede oyuncuların sahneye çıkış hazırlıklarını seyrediyor. Bu fantazinin oyunun özüne ne kattığını anlayıp bir yerlere koyamadım. Oyunun özümsenmesine ne tür bir katkı sunduğunu da anlamadım.
Seyirci olarak sahne perdesinin ışıklar sönünce perde açılışı ile oyunun başlamasını yeğlerim. Seyredeceğimiz oyunun hazırlık safhasını, oyuncuları bu hazırlığın içinde görmenin seyirciyi bir yabancılaşmaya taşıdığına inanırım. En azından bu benim için böyle. Tiyatroda oyuncular, seyircinin girdiği kapıdan değil, özel kulis kapısından tiyatroya girerler. Bu gerçek ortadayken uzlaşma yönetmeninin tercihini kavrayamadım.
Birde oyun başlarken oyunun Fransız Medeni Kanunu ile illiyetini mikrofondan anons etmek yerine niçin “uzlaşma” için seans yapan psikologlardan birinin anons yerine anlatıcı gibi perde açıldığında seyirciye bunu sunması seyircinin oyuna yönelimini ve kavramasını sağlayamaz mıydı?
Son derece didaktik işlevli bir sahne yapıtının bu tür seçeneklere gereksinmesi var mı? Oyunda Gökçer Genç 2018-2019 tiyatro sezonunda seyrettiğim 30 oyunun bende iz bırakan oyuncusu. Sahne ısısı, seyirciye replikleri aktarma ustalığı, diksiyonu ile ve oyunda yazarın çizdiği tiplemeyi sıcacık zirveye taşımasıyla bir ustalık, bir unutulmazlık.
Dört kişilik oyunun diğer üç sanatçısı Zeliha Bahar Çebi, Işıl Zeynep ve Yeliz Şatıroğlu da sahne sempatileri yüksek, usta oyuncular.
Sezonun özellikle evli ve ayrılmaya meyilli çiftlerinin ve evlenmeyi düşünen, bu yolda yürüyenlerin mutlaka görmesi gerektiği bir oyun.