Ucuz ve bol parayla büyüme dönemi sona erdi

tus

Hatay’da gerçekleştirilen 22. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi’nde açıklamalarda bulunana Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, ekonomi gündemini değerlendirdi. Bilecik, demokrasi, hukuk devleti, kurallara dayalı piyasa ekonomisi ve sosyal kalkınma hedeflerinin başarılabilmesi ve ekonomide son dönemde yaşanan sorunların çözümü için Batı ve AB ile ilişkilere daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini söyledi. Merkez Bankası’nın 625 baz puanlık faiz artışına iş dünyası olarak destek verdiklerini dile getiren Bilecik, açıklanan Yeni Ekonomik Plan (YEP) ile daha gerçekçi hedefleri görmekten memnun olduklarını, enflasyonla mücadele için farkındalık yaratmak üzere Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı’nın son derece olumlu gelişmeler olduğunu ifade etti. Bilecik “Dış ilişkilere baktığımız zaman yine  önemli ve olumlu gelişmelere tanık olmanın memnuniyetinin yaşıyoruz. Bu olumlu adımların atılmasıyla, finansal piyasalarımızda dalgalanma bir miktar azaldı, ülke risk primi önemli ölçüde geriledi, kur bir miktar denge değerine yakın seviyelere indi” dedi. Bilecik, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gerek küresel gelişmeler, gerekse içeride ülkemize özgü koşullar nedeniyle finansman maliyetlerinin bir süre daha yüksek seyretmeye devam etmesi muhtemeldir. Buna hazırlıklı olmamız gerekir. Genel olarak dünyada artık gerek ucuz gerekse bol parayla büyüme dönemi sona erdi. Önümüzdeki süreçlerde bunu göz önüne almamız gerekir. Bugün, dünyada böyle bir rüzgar ortadan kalkmış vaziyette. Ancak biz Türkiye ve iş insanları olarak, rüzgar yoksa biraz küreklere yükleneceğiz, elimizdeki malzemeye bakacağız. Bunun için Türkiye’nin bu zorlu dönemin üstesinden gelmek için yapısal sorunlara odaklanması ve hiç vakit kaybetmeden bir reform takvimi oluşturması gerekiyor. Ekonomide gürlediğiniz kadar, yağmanız lazım. Zaman artık aksiyon zamanıdır.” 

Erol Bilecik “Türkiye ekonomisinin dijital çağın şartlarına uygun teknolojiye, rekabet gücü yüksek sanayi ve hizmetler sektörüne ve modern bir tarım sektörüne ihtiyacı var. Ekonomimizi ayağa kaldırmak için sorunlarımızı kabul edip çaresine bakmalıyız. Kalkınmayı esas alan bir perspektifle serbest piyasa ilkelerinden taviz vermeden, ekonomimizi yeniden ayağa kaldırmamız gerekiyor. Bunun yolu en başta şeffaf, uzlaşmacı, adil ve demokratik bir toplum olmaktır. Güçlü bir ekonominin olmazsa olmazı, güçlü bir demokrasidir. Ekonomik reformlarla eşzamanlı olarak demokratik açılımlar, ifade ve basın özgürlüğünün sağlanması ve özgürlük alanlarının genişletilmesi bu nedenle önemlidir” değerlendirmesinde bulundu. 

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan “Net hedefler koyarak, dış finansman kaynaklarına bağımlı bir büyüme modelinden, üretim ve kalkınma odaklı bir ekonomik modele geçişi sağlayabiliriz. Batı’nın ve Doğu’nun gözünde yumuşak gücümüzü ve cazibemizi demokrasi standartlarımız oluşturmaktadır. Bugün özgürlükleri geliştirerek, girişimcilik, yaratıcı sermaye, inovasyon, bilim, sanat; kısacası gelişmiş bir toplum, gelişmiş bir ekonomi ve gelişmiş bir demokrasi yolculuğumuzu sürdürebiliriz. Ekonomimizi; şoklara, risklere ve krizlere daha dirençli hale getirebiliriz” açıklamasını yaptı. 

Exit mobile version