KOBİ Değer Kredisi-2’nin, umut verici olduğunu belirten TÜGİAD Başkanı Anıl Alirıza Şohoğlu, hazine garantili paketin 25 milyar lira destekli olması KOBİ’lere nefes aldıracağını belirtti.
TÜGİAD, tarafından yapılan açıklamada son dönemdeki ekonomik gelişmeler ve Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın KOBİ Değer Kredisi-2 devreye sokması ele alındı.
“KOBİ DEĞER KREDİSİ-2’Yİ OLUMLU BULUYORUZ”
ÖTV ve KDV indirimleri sonrası iç pazardaki durgunluğun hafifletildiğini ifade eden Şohoğlu, “Mevcut yatırım teşvik sisteminin basit, yalın ve 2019 senesi için ilave teşvikler içerecek şekilde düzenlenmesi yerinde oldu. İhracat teşviklerine yönelik ve ileri teknolojili ihracatın özel olarak desteklenmesi gerekmektedir. KOBİ Değer Kredisi-2’yi olumlu buluyoruz ve yapılan bu destekten memnunuz” dedi.
“İSTİHDAM TEŞVİKLERİNE DE İHTİYAÇ VAR”
Türkiye’nin ileri teknolojili ürün ihracatının tabana yayılması gerektiğini söyleyen Şohoğlu, “Farklı sektörlerin aktif olarak ihracat performansının artırılması gerekmektedir. İnşaat sektörüne yönelik, kamu bankaları aracılığıyla konut kredisi faizinin azaltılması piyasada önemli bir etki yaratmayacak. Bunun yanı sora istihdam teşvikleri beklenmektedir. İstihdam yükünü azaltacak ilave desteklere ihtiyaç duyulacaktır” ifadelerini kullandı.
TİCARET SAVAŞLARI UYARISI
ABD ile Çin arasındaki ‘Ticaret Savaşı’ nedeniyle Türkiye’nin 2019’u ‘ihracat bazlı büyüme’ ile yönetmesi gerektiğini belirten Şohoğlu, “Ekonomide temel ihtiyaç reel kesim borçlarının yeniden yapılandırılması, bankaların sermaye yapılarının güçlendirilmesi ve taze bir dış kaynak girişinin sağlanmasıdır. Tüm bunları içerecek yeni bir ekonomi programının hazırlanarak uygulanmasıdır. Yeni ekonomi programı iç talebi makul seviyede tutarak reel kesimin borçlarını ödemesine olanak vermelidir. Yeni dış kaynak da ilave kredi genişlemesini desteklemelidir” dedi.
“GÜVEN İÇİN YAPISAL REFORM LAZIM”
Yapısal reformlarla ilgili açıklamalarda bulunan Şohoğlu, “Daha sürdürülebilir ekonomi için yapısal reformlar olmazsa olmazımız. Hem Türk iş dünyası hem doğrudan yatırım yapacak yabancı yatırımcılar bunu önemsiyor. Yapısal reformun birinci sırasında hukuk gelir, ikinci madde güvendir. Bunları sağlamamız uzun vadeli planlamamız için önemli. Sıcak para faiz yüksek olduğunda geliyor ama fabrikaya, sanayi kuruluşuna gitmiyor. Bizim gelen parayı yatırıma çevirmemiz lazım. Türkiye’nin sermaye çekecek çok ciddi potansiyeli var. Bunu da yapısal reformla gerçekleştirebiliriz” ifadelerini kullandı.