TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ

57467951_1215254068643863_5973774749631774720_n

Seçimler, acısı tatlısı, kazananı kaybedeni ile geride kaldı. Artçı sarsıntıları ise devam ediyor. Seçimin kazananları, belediyelerin borcunu harcını çeşitli vasıtalar ile halka duyuruyor. İşe gitmeden maaş alan binlerce bankamatik çalışanı olduğundan bahsediliyor

Bu tür iddialar her seçimden sonra gündeme gelmiştir. Bazen kazanan ve kaybeden aynı partiden olmasına rağmen, ayni sistem ile halef selef arasın da aynı kavgalar yaşanabiliyor. Üzerinden zaman geçtikten sonra unutulup gidiyor.

Seçim sonrasında bu tür iddiaların gündeme getirilmesinin nedenlerin altında, “ Enkaz devir aldık.” Edebiyatı ile başarısızlığa kılıf hazırlamak için yapılıyor. Belediyeler daha devir teslim alınmadan bankamatik memuru iddiası ise birilerini işten çıkarıp yandaşlarını işe almak için zemin hazırlama gayretidir. Mansur Yavaş bu tür haberlerden bunalmış olacak ki kendileri açıklama yapmadıkça bu tür haberlere itibar edilmemesini istiyor…

Belediyelerin, devletin, köylerin ne kadar borcunun olduğunu bilmeye halkın her zaman hakkı vardır. Şimdilik bu açıklamalar “Enkaz devir aldık” mazereti üretmek için yapılıyor olsa da, halk olarak bilmeye hakkımız olan konuları böylece öğrenmiş oluyoruz.

Ancak bunlar iddia olarak kalmamalı, ortalarda dolaşan yolsuzluk adına ne varsa, yapanın yanına kar kalıyor anlayışını yıkmak ve yapanların cezalarını çekmek için mutlaka her konun üzerine titizlik ile gidilmelidir. İddiasını ispatlayamayanlarda kamuoyunun gözünde müfteri ilan edilmelidir. Hırsızlık ne kadar kötü ise, iftira ile suçlamak ve astı astarı olmayan dedikodular üretmekte o kadar kötüdür.

Halk artık boş dedikodular yerine icraat bekliyor. Söylenen yalanlara araştırmadan inanlar olsa da, sessiz çoğunluk, çalmışlar edebiyatı yerine, neyi nasıl ve ne kadar kim çalmış sorularının cevabını bekliyor.

Seçim sonuçlarına göre yakın gelecekte siyasete gerekli ayarı verme gayretinde olan toplum mühendisleri algı operasyonları ile toplumu germek, provokasyonlara açık bir kitle oluşturulmak için her türlü veriyi kullanıyorlar. Halk artık eski halk değil her söylenene, her algıya inanmıyor. Farklı farlı her kanaldan haber ve olayları takip ediyor, gerçeği en kısa sürede öğreniyor.

Halkın son seçimlerdeki katılım oranı ile verdiği oylar anlayabilmek adına incelenirse her şey gayet net olarak anlaşılacaktır. Büyükşehir de başka, ilçe de başka partiye oy vererek çok hassas bir denge oluşturabilen seçmen artık kuru gürültüye pabuç bırakmıyor. Seçimlerde öyle bir denge kurdu ki, kazanan kazandığına sevinemedi, kaybedende kaybettiği için ümitsizliğe düşmedi. Seçmen, hiçbir partinin tapulu malı olmadığını ve iradesinin üzerinde de ipotek koydurmayacağını sandıklardaki oy oranları ile ilan etti.Sandıktan çıkan oyların dağılımını tarafsız bir göz ile okuduğumuzda, Reis’e ve Cumhur İttifakına desteğin devam ettiğini, etrafındaki penguenlere ise, sarı kart gösterildiği hiçbir yoruma gerek duyulmadan anlaşılıyor.

Gündeme gelen yolsuzluk ve usulsüzlük haberlerinden rahatsızlığının göstergesi olarak da meclis çoğunluğunu ve başkanlığı ayrı partilere vererek kendince de çözümünü üretti. İktidarı muhalefeti ile sandıktan anlaşın, yolsuzluk varsa ortaya çıkarın, kavga etmeden hizmet edin emrini verdi…

Kendisine tepeden bakan ile alttan alıyormuş gibi yapıp, burun kıvıranların da farkında olduğunu lisani hal ile dile getirdi. Bunun için seçmenin nazikçe verdiği bu mesajları algılayıp, görmek istediği hoş görü ikliminde her seçilen halkın istediği şekilde hizmet etmekle mükelleftir. Hizmet yerine basit siyasi amigoluklar ile günü idare etmeye kalkan, hizmet yerine kavga üretenlere verilen bu uyarının sonu emin olun “Osmanlı Tokadı” olacaktır.

Exit mobile version