Maçtan sonra yayıncı kuruluşa konuşan Terim şu ifadeleri kullandı;
“Açıkçası çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Sonradan üzüleceğim ya da yanlış anlaşılabilecek şeyler de söylemek istemiyorum ama içim yanıyor hatta taşıyor. Bazen diyorum ki; Elin kolun bağlı, bari dilini serbest bırak. Onu da yapamıyorum.”
“Mesele sakatlıklar, mevki eksikliği, fiziksel, psikolojik veya kadro azlığı değil. Mesele beraber oynayacak, oynama kültürüne sahip bir 11’e sahip olmaktır. Bu 11’i bulamadık. Yoksa birçok sebep üretebiliriz. Bizim durumumuz yüzeysel görünenden daha derin. Sezon başından beri, gerek kazandığımız gerek kaybettiğimiz maçlardan sonra açıklamalarımda takip eden, mesajı alan, alt alta yazıldığında olayın ne olduğunu çok açık ortaya koyabiliriz. Bugünün skorunun anlatımı bu.”
“Durup dururken başı dönüyor Belhanda’nın, ötekinin arka adelesi, ötekinin ön adelesi derken… Hep söylüyorum, bu sakatlık meselesi değil. Gerekirse 1 seneyi feda ederiz ama biz bunların altından kalkarız. Ki ortada bir şey yok, bu senenin de en iddialı takımı Galatasaray olacaktır. İnsanın sözü de dostuna geçer, olay eksiklik de değil.”
“Yoksa sakatlık… Eee? 11 kişi çıkmıyor muyuz? Galatasaray’da kimse istemez sakat olsun ama şöyle bir gelenek olur: Sakatlıklar oluşmuşsa, bunları fırsat bilip o formayı alacaksınız. 2 metreden, 3 metreden atamazsanız zaten geriye düşersiniz. Olay sadece bunu atamamak değil. Oyunu daha baskılı oynamamız lazım, kontrolün bizde olması lazım. Galatasaray’a yakışır şekilde oynamamız lazım. Yoksa kaybederiz, ne var? Bütün sıkıntım başka şeyler.”
“Biz bunları çok gördük. Bu dalgalı denizde de gemiyi çok yanaştırdık der geçeriz. Üzüntüm tahmininizden daha fazla. Skordan dolayı, kısa vadeli bir şey düşünmüyorum. Çok daha geniş şeyler düşündüğüm için çok üzülüyorum. Fenerbahçe derbisi, Türkiye’nin en güzel derbisi. Kendi sahamız, kendi seyircimiz. Güzel bir maç olacak, ondan emin olabilirsiniz.”