Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.
Burada önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
”Ana muhalefet partisi önce seçim sonuçlarının üzerine gölge düşürmeye çalıştı başarılı olamadı sonuçları kabullenmek zorunda kaldı. Hem içeride hem dışarıda siyasi ve ekonomik olarak çok önemli hazırlıkların içine girdik.
Bir anda tırmanışa geçen döviz kurlarını, faizlerin artışını enflasyonun yükselişi takip etti. Özellikle cari açığımızı düşürmeye yönelik yapısal reformlarımızı hızlandırmış olduk. Hiçbir rasyonel nedeni olmayan bir kur saldırısı başladı. Maalesef ülkemiz içindeki kimi kesimler de ateşe odun taşıdı. Türkiye’ye siyasi kaos ile terör örgütleri ile diz çöktüremeyenlerin ekonomi kozunu da boşa çıkardık. Partimiz hiçbir zaman ben diyenlerin partisi olmamıştır bundan sonra da olmayacaktır. Çünkü bizim kitabımızda ben yoktur biz vardır.
Bizim tek andımız İstiklal Marşımızdır. Türkiye kur faiz enflasyon bunları kullanan çevreler tarafından hedeflerinden uzaklaştırılmaya çalışırken tarihi başarılara imza atmayı sürdürdük. Günümüz şartlarında hiçbir manası olmayan, fuzuli tartışmalarla milletimizi yormak yerine asıl işimize bakacak, ülkemizi büyütmenin mücadelesini vereceğiz.
AK Parti’nin kaderiyle ülkemizin kaderini aynı görüyoruz. Bu ülke varsa, ayaktaysa, güçlüyse, hedeflerine doğru ilerliyorsa AK Parti işini doğru yapıyor demektir. Türkiye’nin başına bir hal gelirse, AK Parti olsa ne olur, olmasa ne olur?
İdlib’de büyük bir felaketin önüne geçmeyi başardık. İmzalar atıldığından bu yana İdlib’de bir sıkıntı yaşamıyoruz, bölgede huzur, sükun var. Şimdi sırada Fırat’ın doğusundaki terör yuvalarının ortadan kaldırılması vardır. Artık dikkatimizi ve enerjimizi Fırat’ın doğusuna çevirmekte kararlıyız. Bizim tek bir amacımız var; o da bölgedeki krize Suriye’nin toprak bütünlüğü temelinde her mezhepten ve kökenden kesimi kucaklayacak, adil, sürdürülebilir, demokratik, siyasi bir çözümün bulunmasıdır.
Kimseyi zorla, hala çok ciddi tehditlerin bulunduğu bir coğrafyaya göndermeyi aklımızdan dahi geçirmedik, geçirmeyeceğiz. Bizim fiili çatışmaya girme gibi bir amacımız yoktur. Ortaklarımıza diyoruz ki gelin sırtınızdaki bu yükten kurtulun. Bu terör örgütü PKK’dır onun yan kolları YPG ve öbür tarafta PYD’dir. Bu sözlerimiz son ikazlarımız olarak değerlendirilmelidir.
Suudi Arabistan vatandaşı gazeteci Cemal Kaşıkçı Türk vatandaşı bir hanımefendi ile yapacağı evliliğin resmi işlemleri için gittiği ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu’ndan bir daha çıkamadı. Araştırmalar bizi Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğü sonucuna götürdü.
Suudi yetkililerden yapılan açıklamalar bizi farklı endiye sevk etti. O da Kaşıkçı’nın konsolosluktan çıktığı ifadesiydi burası komikti. Çıkacak da dışarıda bekleyen nişanlısını almayacak. Bu çocukça açıklamalar devlet ciddiyeti devlet adamlığı ile uyuşmaz.
Bu 18 kişi Cemal Kaşıkçı’nın kimler tarafından öldürüldüğünü biliyor. Fail bunların içinde. İçinde değilse o zaman yerli işbirlikçi kim bunları açıklayacaksınız. Açıklamadığı sürece Suudi Arabistan bu zandan kurtulamaz. Merak edenlere elimizdeki bilgileri orijinallerini vermemek suretiyle verdik veriyoruz. Bunu Suudi Arabistan’a da verdik. Kullandıkları ifadeler çok çok enteresan mesele sıradan bir mesele değil.
Aslında fail belli. Bu talimatı veren kim? Bu 15 artı 3 Türkiye’ye gelmesi talimatını veren kim? Cuma günü gelip buraya yerleşenler bu gelenler kimlerin talimatı ile geldi? Bunu da yetkililerin açıklaması lazım. Elimizde başka bilgi belge var, gün ola harman ola. Çok aceleci olmanın da anlamı yok. Kaşıkçı’yı öldürenleri Suudi yetkililer açıklayacak. Pazar günü Başsavcıyı Türkiye’ye gönderiyorlar. İstanbul’da başsavcımızla bir araya gelecekler, görüşmeler yapacaklar. O son açıklanan yerli işbirlikçi kim? Bu 15 kişiyi Türkiye’ye gönderen kim? Artı 3, 18. Bunlar tutuklandı ama ben kendilerine söyledim dedim ki siz konuşturmasını bilirsiniz, bu 18’in içinde ne dönmüşse bu dolapların bunların içinde. Konuşturamıyorsanız olay İstanbul’da vuku bulmuştur o zaman bunları bize teslim edin biz yargılayalım.
Bu ülkenin ana muhalefet partisinin başındaki zat Türkiye’nin resmi bilgilerine itibar etmiyor olayın bir kısmını olayın zanlısı olan çevrelerin manipülasyonların üzerinden değerlendiriyor. CHP Genel Başkanının vahşi bir cinayet meselesine dahi böylesine çarpık şekilde yaklaşmasını beklemiyordum bu da oldu. Lafı para meselesine getiriyor. Her şeye rant çerçevesinden para gözüyle baktığı anlaşılıyor.
Biz meseleye insan onuru diye bakıyoruz bu kişinin aklı fikri parada. Ana muhalefetin başındaki zatın yaptığı iş trollükten başka bir şey değildir. Milletimize karşı olan sorumluluklarımız bizi bu cevapları vermeye mecbur bırakıyor.
YSK’nın takvimini beklemeden birtakım süreçleri tamamlamak istiyoruz. Mevcut belediye başkanlarımızla ilgili değerlendirmelerimiz belirli bir safhaya geldi. Mahalli seçimlerin kendine göre dinamikleri vardır. Mahalli seçimlerde aday tespitleri çok önemli bunun yanında belediye meclis üyeleri isim isim çok önemli il genel meclis üyeleri isim isim çok önemli. Aday belirlemeden seçim kampanyasına kadar her aşamada bu dinamikleri göz önünde tutmak gerekiyor.
Cumhur İttifakı’na olan bağlılığımızı sürdürmekle birlikte 2019 Mart’ıyla ilgili seçim ittifakı işini karşılıklı olarak bir kenara bıraktık. MHP ile ülke ve millet meseleleri konusunda birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Ama mahalli seçimlerde herkes kendi yolunu takip edecek.
Pazartesi günü İstanbul’da dünyanın en büyüklerinin biri olan İstanbul Havalimanımızın resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. 2023 itibariyle 150-200 milyon yıl yolcu kapasitesine ulaşacak olan havalimanına kavuşuyoruz. Gelecek birçok liderlerle birlikte orada bu açılışı gerçekleştireceğiz. Çanakkale 1915 Köprüsü barajlar Akkuyu Nükleer Santrali devam ediyor şehir hastanelerimiz devam ediyor.
Kim ki partimizi kendi heva ve heveslerinin aracı haline dönüştürmeye çalışırsa onunla külahları değişiriz. Bu konudaki hassasiyetlerimiz ileri derecede. Bu tür konumda olan arkadaşlarımız varsa aday adayı olarak bile karşımıza gelmesin, bizi de yormasın.
2012’de yola çıkarken hiçbir zaman halkımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz demiştik. Enflasyonun üzerinde zam yapmışızdır. O günden bugüne de böyle geldik. Zaman zaman kusura bakmasınlar gerek teşkilatımız milletvekili arkadaşlarımız bakanlarımıza baskı oluşturma yoluna gidiyorlar. Olması gerekenin üstünde bazı taleplerle geliyorlar. Biz devlet yönetiyoruz. Devletimizi yönetirken bazı hassasiyetlere de dikkat etmemiz lazım. Gündemimizde bir fındık meselesi var. Büyük önem taşıyor. Ülkemizin yıllara göre değişmekle birlikte yaklaşık 2-3 milyar dolar düzeyinde fındık ihracatı var. İktidarlarımız döneminde malum muhalefetin yaklaşımlarına dikkat ederek değil vatanımızın geleceğine bakara değerlendirmeleri yapmamız lazım. Bugüne kadar fındık üreticilerimize 7,5 milyar lira destekleme ödemesi yaptık.
Toprak Mahsulleri Ofisimizle ile 1 Kasım 2018 tarihinden itibaren kalite fındığın kilosunu 14 liradan Giresun kalite fındığın kilosunu da 14,5 liradan almaya başlayacağız.”