İnsanların bilinçaltına öyle olağanüstü olaylar aşıladılar ki birçok kişi hareket etmeye korkar hale geldi. Susturulduk, bastırıldık, korkutulduk çünkü. Uzaylı varlıklara inandık, kehanetlere inandık, teorilere inandık. Yaratıcımızdan çok batının sözlerine taptık. Öyle yalanlar düzenlendi ve öyle güzel süslenerek sunuldu ki, insanlar bunlara saygı duydu. İşin aslını, ardını araştırma gereği bile duymayan bir nesil yetişti. Altında Amerika imzası olan her sözü ya da düzmeceyi körü körüne kabul eden bir nesil var oldu. Pekiyi tüm bu yalanlar nereye kadar saklı kalacaktı? Bizler uyanmaya başladığımızda aslında çoktan kurulmuş olan bu büyük komplodan çıkabilecek miyiz?
Her şeyi görmeye başladığımızda iş işten geçmiş olmasından korkuyorum.
Ben bahsedilen her şeyin yalan olduğunu ve insanların algılarının değiştirilmeye çalışıldığını düşünüyorum. Bize nimet gibi sunulan her konunun, öğretilen her bilginin doğruluğu sorgulanmalı. Nasıl ki her duyduğumuza inanmıyorsak, işin içinde batının bulunduğu hiçbir şeye de inanmamak gerektiğinden yanayım. Çünkü bana göre yeryüzünün şeytanı Amerika’dır ve ortaya koydukları ne varsa hepsi bir yerlerde bir şeylerin karışmasına sebep olmaktadır. Uyumaya devam etmeyeceğiz. Sen, ben ve biz olarak örgütlenip, bu büyük rüyada olanları uyandıracağız. Şuan öyle bir dönemdeyiz ki tam bir buhran geçiriyor dünya. Tıpkı tarihte bahsedilen fırtına önceki sessizlik dönemleri gibi. Tıpkı halkın artık susmayıp, çok konuşulan olaylara sebep olduğu dönemlerdeki gibi bir dönem. Tarih tekerrür etmez mi? Eğer ki gerekiyorsa biz bunu yaparız. Biz bir terör örgütü gibi değil, biz vatan haini olarak değil, biz sadece kendi bölgemiz için değil, tüm dünyadaki insanlar için örgütlenmeliyiz. Bu yazılanlar sadece yazı olarak kalmamalı, başkaldırılar, kınamalar sadece paylaşımlarda kalmamalı. Ekmek için verilen savaştan da çıktı bu savaş. Siz farkında değil misiniz sessizce ve aslında bağıra bağıra gelen savaşın? Siz farkında değil misiniz dünyaya vurmak için kalkan balyozun? Siz farkında değil misiniz Orta Doğu’da süren karışıklığın aslında Türkiye için olduğunun ve daha kim bilir nelerin farkındasınız fakat susuyorsunuz. Kaldı ki tüm bunlar Amerika için dansöz oynatmak kadar kolay gerçekleşiyor.
Korkuyorum. Şeytanla anlaşması olan ve bugün dünyayı yöneten bir grup insanın altında ezilen uluslar görmekten. Korkuyorum, Şeytanın Adem’e karşı olan büyük kibrinden zaferle ayrılmasından. Korkuyorum arkadaşım, sabredelim derken konuşamadan ölmekten. Kimseyi kurtaramadan ve bağıramadan “Özgürlük her an!” diyemeden boynumun kesilmesinden. Biz nasıl bir nesil olduk böyle. Ülkemin psikolojisi bozuk. Başkalarını kurtaracağız derken kendimiz açız. Her gelenin önünde eğildik, dışarıdan ne denilse doğru kabul ettik. Yavaşça sürüklendik biz bu duruma. Hissettirmediler bile. Sadece bizi değil. Tüm dünya ülkelerini. Kapalı kapılar ardında neler konuşuluyor, neler planlanıyor ve kimler çoktan öldü aslında da mazlumun canı rahatlıkla yakılabiliyor. 3. Dünya Savaşı çıkıyormuş. Çıksın arkadaşım. Topyekün savaşalım. Sadece Türk milleti olarak bile düşünemiyorum artık. Afrika’da, Filistin’de, Suriye’de, Çin’de, Hindistan’da, Irak’da olanlara #Katlanamıyorum artık arkadaşım. Ben yazıyorum sen okuyorsun değil mi. Hem de sakin sakin. Halbuki ben bağıra bağıra yazıyorum. Sende öyle oku! Yüksek sesle oku. Çünkü günü geldiğinde aynı şekilde meydanlarda bağıracağız ve o zaman bu mevzu sadece Gezi Olayları gibi isimlendirilemeyecek bile. Karalayamayacaklar bile.
Ben partilere karşı değilim arkadaşım. Ben baştakine de karşı değilim. Ben kendi insanımla savaşmam. Ben başbakanımla savaşmam. Ben kendini dünyanın merkezinde sanan, şeytanın parmağında oynattığı beyaz saraydakilere karşıyım. Ben sürüngenin önünde vaaz verenlere karşıyım. Ben Vatikan’a, Amerika’ya, İngiltere’ye karşıyım arkadaşım. Onların bizim elimize tutturduklarına, bu ülkenin insanını bencil hale getirmelerine, gösteriş meraklısı nesillerin yetişmesine sebep olanlara, bir yandan da insanları açlığa itenlere, çocuk yaştakilere işçilik yaptıranlara, ” Afrika’yı o kadar da büyütmeyin!” diyenlere karşıyım. #Katlanamıyorum katlanmayacağız!
“Özgürlük her an!” – Akrepp
