Büyüyen karnı nedeniyle kilo aldığını zannederek öncelikle bir diyetisyene giden Sibel Bozyiğit (32), farklı belirtilerin de devam etmesi nedeniyle ancak birkaç doktora gittikten sonra miyomu olduğunu öğrendi. Karnının büyümesine hazımsızlık problemi de eşlik eden Sibel Bozyiğit’in ailesinde kalp yetmezliği sorunu da mevcut. Son olarak Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Taner Usta tarafından tedavi edilen Sibel Bozyiğit yaşadığı durumla ilgili olarak şunları söyledi: “Meğer, yalnızca sindirim sistemi sorunları değil, kalp yetmezliği de karın büyümesine neden olan durumlardan. Ailemde kalp yetmezliği var. Bir de yapılan tahlillerde kolesterolümün yüksek olması, dikkatlerin hep kalp sağlığı üzerine yoğunlaşmasına yol açtı. En son kadın doğum doktoruna gittim ve miyomum olduğunu öğrendim. 3 kilo 200 gr. ağırlığında kocaman bir miyom yüzünden karnım da kocaman olmuş tabii. Miyom operasyonla alındı ve şu anda bir şikayetim kalmadı.”
ÜREME ÇAĞINDA ORTAYA ÇIKIYOR
Tedavisi çok da zorlu olmayan miyomun da belirtileri nedeniyle başka rahatsızlıklarla karıştırılabildiğini belirten Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Taner Usta, genellikle düzenli takiplerle kontrol altında tutulabilen miyomun en sık rastlanan belirtileri hakkında şu bilgileri paylaşıyor.
Rahimin kas tabakasından kaynaklanan ve yine rahim içi ya da çevresinde görülen iyi huylu katı tümörlere miyom adı veriliyor. En sık olarak 35-40 yaş aralığında görülen miyomlar genellikle üreme çağından önce ortaya çıkmıyor çünkü oluşmalarındaki en önemli faktör kadınlık hormonu östrojen.
ŞİŞKİNLİKTEN SIK İDRARA ÇIKMAYA KADAR ÇOK FARKLI BELİRTİLER GÖSTERİYOR
Genel olarak adet döneminin aşırı kanamalı geçmesine neden olan miyomların ne yazık ki geniş bir belirti yelpazesi bulunuyor. Bazı miyom oluşumlarında kanamaların adet dönemlerinden sonra da devam edebildiğini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Taner Usta, cinsel ilişkide zorlanma ve aşırı ağrı, bel bölgesinde ağrı, sık sık idrara çıkma isteği, karın veya rahim bölgesindeki şişkinliklerin sık karşılaştıkları belirtiler arasında yer aldığını ifade ediyor. Nadir olarak bağırsaklar veya idrar torbası üzerinde basınca neden olan miyomlar bu sebeple kabızlığa ya da çok sık idrara çıkma şikayetlerine neden olabiliyor. Bazı durumlarda ise miyomlar herhangi bir belirti göstermeden ortaya çıkıyor.
DÜZENLİ JİNEKOLOJİK MUAYENE MİYOMLARI ELE VERİYOR!
Jinekolojik muayeneler sırasında ultrason ile rahatlıkla görüntülenebilen miyomlar, düzenli doktor kontrolü yaptıran kadınlar için korkulu bir kabus olmaktan çıkmış durumda. Bir tür yumuşak doku tümörü olarak nitelenen miyomlar için gerekli olursa MR tetkiki de yapılabildiğini belirten Doç. Dr. Taner Usta, görüntüleme tekniklerinin ilerlemesi nedeniyle artık daha fazla miyom tanısı konulduğunu kaydederek üreme çağındaki tüm kadınların düzenli olarak jinekolojik muayene yaptırması gerektiğinin altını çiziyor.
BÜYÜKLÜĞÜNDEN ZİYADE YARATTIĞI SORUNLAR ÖNEM TAŞIYOR
Miyom vakalarında en önemli nokta miyomun büyüklüğünden çok klinik tabloda anormal rahim içi kanama, ağrı, kısırlık veya çevre organlara bası yapıp bir probleme neden olup olmadığı. Miyomun çapı ise daha az önem taşıyor. Örneğin rahmin dış duvarındaki 5 cm’lik bir miyomu düzenli olarak takip etmek yeterli olurken rahim içindeki 1-2 cm’lik miyomların, çok ciddi vajinal kanamaya neden oldukları için cerrahi müdahale ile çıkarılması yoluna gidiliyor.
KANSERE DÖNÜŞME OLASILIKLARI DÜŞÜK
Miyomların kansere dönüşme olasılığı oldukça düşük olsa da bu ihtimalin akılda bulunması gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Usta, bu nedenle takiplerin ve belirli aralıklarla kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiğini belirtiyor. Hızlı büyüme, ultrasonda yoğun hücre büyümesini gösteren değişiklikler, yapıca çok geniş düzensiz alanlar görüldüğünde kötü huylu miyomlar açısından incelenmesi gerekiyor. Zira oldukça nadir görülse de sarkomlar yani kötü huylu miyomlar çok hızlı büyüyerek başka dokulara yayılabiliyor.