Reklamı bırak Ar-Ge’ye bak

Reklamı bırak Ar-Ge'ye bak

Türkiye’de 129’u devlet, 73’ü vakıf olmak üzere toplam 207 üniversite (MYO dahil) bulunuyor. 2018-2019 öğrenim yılında toplamda ise 7.7 milyondan fazla kişi öğrenim gördü. Bu sayının 606 binini vakıf üniversitelerinde okuyan öğrenciler oluşturdu. Özel üniversitelerin en yoğun olduğu kent ise 45 adetle İstanbul. Yılın ikinci yarısıyla birlikte vakıf üniversiteleri deyim yerindeyse ‘öğrenci kapma’ yarışına başladı. Özellikle bazı vakıf üniversitelerinin tanıtıma ve reklama ağırlık vermesi Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) gözünden kaçmadı. YÖK vakıf üniversitelerinin tanıtım bütçelerine sınırlama getirdi. YÖK özel üniversitelerin reklama harcayacağı parayı Ar-Ge’ye ayırması istedi. YÖK’ün yaptığı bu hamleyle akıllara 99 ülkede yapılan ‘en iyi üniversiteler’ sıralaması geldi.

Araştırmalar sonucunda ilk 500’e tek bir Türk okulu bile girmemişti. Kurumun yaptığı bu hamleyle birlikte özel üniversiteler artık daha çok bilgi üretecek. YÖK tarafından vakıf yükseköğretim kurumlarına yönelik rutin değerlendirme ve denetimlerde kurumların bazılarında, toplam bütçe ve öğrenci gelirine göre Ar-Ge harcamalarının olması gerekenden çok düşük düzeyde gerçekleştiği saptandı. YÖK tarafından temmuzda açıklanan Vakıf Yükseköğretim Kurumları 2019 raporunda da toplam öz kaynaklı Ar-Ge bütçesinin 41 milyon 399 bin 81 lira olduğu, reklam-tanıtım için ise toplamda 219 milyon 476 bin 23 lira ayrıldığı ortaya çıktı. Bazı vakıf üniversitelerinin Ar-Ge faaliyetleri ile reklam-tanıtım giderlerine ayırdıkları bütçe arasında çok büyük fark olması üzerine harekete geçen YÖK, ulusal ve uluslararası çalışmalara katkıda bulunmasını sağlamak amacıyla yeni bir çalışma başlattı.

GELİRİN EN AZ YÜZDE 1’İ AR-GE’YE

YÖK vakıf üniversitelerinin toplam öğrenci gelirinin en az yüzde 1’i kadar Ar-Ge bütçesinin olmasına karar verdi. Yükseköğretim kurumlarına da bildirilen karar, müstakil vakıf meslek yüksekokulları haricindeki vakıf yükseköğretim kurumlarının tamamını kapsayacak. Bu karar kapsamında, dış kaynaklı Ar-Ge bütçesi de toplam Ar-Ge bütçesinde yer aldığından, üniversiteler öz kaynaklı Ar-Ge’ye zorlanmayacak, dış kaynak bulmaları da hesaba katılacak. Ayrıca vakıf yükseköğretim kurumlarının reklam-tanıtım giderlerinin toplam öğrenci gelirlerinin yüzde 1’ini aşmaması kararı da alındı.

ARAŞTIRMA BÜTÇESİ YÜKSEK OLANA AYRICALIK

Öz kaynaklı Ar-Ge bütçesi yüksek olanlara reklam-tanıtım giderleri limitinde ayrıcalık tanındı. Buna göre, öz kaynaklı Ar-Ge harcamaları öğrenci gelirinin yüzde 1’inin üzerinde olan vakıf üniversitelerinde en fazla öz kaynaklı Ar-Ge harcamaları kadar reklam-tanıtım harcaması yapılabilmesine karar verildi. Ön lisans ve lisans düzeyindeki programlarının her birinde en az yüzde 20 tam burslu öğrencisi bulunan ve herhangi bir ad altında bu tam burslu öğrencilerden eğitim öğretim süreçlerine yönelik ücret talep etmeyen vakıf yükseköğretim kurumları da reklam-tanıtım ve Ar-Ge hesaplamaları için belirlenen oranların kapsamı dışında bırakıldı. Genel Kurul toplantısında alınan kararlar, vakıf üniversitelerinin bütçe planlamalarını yaptıkları göz önünde bulundurularak, 2021-2022 eğitim-öğretim döneminden itibaren geçerli olacak.

İLK 500’DE ÜNİVERSİTEMİZ YOK

Karar Gazetesi’nin geçtiğimiz aylarda gündeme taşıdığı ‘Başka söze gerek yok’ manşeti tabloyu gözler önüne serdi. ‘En iyi üniversiteler’ sıralamasında ilk 500’e tek bir Türk okulu bile giremedi. 2019-2020 dönemine ait sıralama oluşturulurken eğitim kalitesi, mezunların iş bulma oranı, araştırma sayısı ve makalelere atıf sayıları dikkate alındı. En üst sıradaki ODTÜ 582’nci oldu. Boğaziçi 700’üncülüğü elde etti. İlk bin içinde geçen yıl 13 Türk üniversitesi varken bu sayı 10’a düştü. 2014, 2015 ve 2017’de ilk 500’de bir Türk üniversitesi yer almasına rağmen son iki yılda bu sınır aşılamadı. YÖK’ün yaptığı bu düzenlemeyle Türk okullarının bilgiyle ön plana çıkarılması amaçlanıyor.

Exit mobile version