Rahim ağzı kanseri ve belirtileri

2693973

Rahim ağzı kanseri belirtileri çeşitli durumlarla kendini gösterebilir. Rahim ağzı kanseri oluştuğu bölge itibariyle rahim kanserinden farklıdır. Rahim ağzı kanseri belirtileri hakkında Medicana Çamlıca Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Mine Tüzel, tüm bilinmeyenleri anlattı. 

Jinekolojik kanserler meme kanserinden sonra kadınlarda görülen en önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu belirten Op. Dr. Tüzel, “Erken teşhis durumunda önlenebilir ve tedavi edilebilir olması yüz güldürücüdür. Jinekolojik kanserlerden servikal kanser (rahim ağzı kanseri) gelişmekte olan ülkelerde en sık görülen kadın genital sistem kanseridir. Gelişmiş ülkelerde giderek yaygınlaşan tarama programları sonucunda servikal kanser kontrol altına alınabilmektedir. Bugün tüm dünyada yıllık olarak 500 bin yeni olgu teşhis edilmektedir ve bunların 280 bini yaşamını kaybetmektedir. Tüm olguların dörtte üçü gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir. Epidemiolojik çalışmalarda serviks kanseri görülme yaşı giderek düşmekte ve daha genç yaşlarda servikal kanserli hasta sayısı giderek artmaktadır yine preinvazif lezyonların görülme oranı genç yaşlarda artmıştır” dedi.

Op. Dr. Mine Tüzel, Serviks kanserinin en çok cinsel yolla bulaşan HPV (human papilloma virusu) varlığı ile ilişkilendirildiğini söyleyerek, “Bazı tipleri karsinojeniktir özellikle HPV 16 ve 18 servikal kanserlerin yüzde 99’unda saptanmıştır. Ancak, her HPV pozitifliği de servikal kansere yol açar gibi bir genelleme yapılmamalıdır. HPV enfeksiyonları özellikle genç yaşlarda görülmektedir ve bunların çoğu gelişen bağışıklıkla yenilmektedir. Özellikle serviks (rahim ağzı) kanseri oluşmadan erken dönemde bazı prekanseröz hücrelerin yakalanabilmesi ve etkin olarak tedavi edilebilmesi bu hastalığa özgü önemli bir özellik olup tarama ve erken tanıya imkan vermektedir” şeklinde konuştu.

Rahim ağzı kanseri, özellikle erken evrelerde genellikle belirti vermediğinin altını çizen Op. Dr. Tüzel, “Belirti vermeye başladığında ileri evrede olma olasılığı yükselmiştir. Erken evrelerde nadiren de olsa; lekelenme tarzı kanama, cinsel ilişki sonrası kanama, düzensiz, değişik aralıklarla olan kanamalar, sulu veya kanlı kötü kokulu akıntılar görülebilmektedir. Hastalık erken dönemde tanı konulamadığı durumda ilerler ve bu belirtiler ağırlaşarak devam eder. Serviks kanseri öncesi lezyonlar genellikle bulgu vermemektedir, yapılan taramalarda saptanmaktadır. Bunun için kadınların düzenli jinekolojik muayenelerini yaptırması ve muayene esnasında pap-smear testi ve HPV testi alınması önemlidir” ifadelerini kullandı.

Op. Dr. Tüzel, jinekolojik kanserlerde bazı bulgular izlendiğini kaydederek bulguları şöyle sıraladı;
“Vajinal yoldan alışılmadık akıntı varlığı ve kanlı akıntı olması, anormal vajinal kanama, cinsel ilişki sonrası kanama, menopoz sonrası kanama, periyotlar arasında lekelenme ve kanama, adet kanamalarının uzun sürmesi ve ağrılı olması durumu, bu bulgular varlığında vakit kaybetmeden jinekolojik muayene olunmalıdır”.
Op. Dr. Tüzel, HPV’nin yol açtığı siğil, kanser öncesi lezyonlar (lsıl,hsıl,ascus) serviks kanseri etkin şekilde yönetilmesi gerektiğini belirterek, “Kolposkopi, konizasyon gerekirse rahim ameliyatları ile erken tedavi yapılmalıdır” dedi.  

Exit mobile version