Anayasa Mahkemesi’nin Resmi Gazete’de yayımlanan kararına göre, Ankara Tuzluçayır’da, 2013’te cami-cemevi yapımı projesini protesto için düzenlenen eyleme katılan Abidin Cevher, polisin eyleme müdahalesi sırasında yüzünden yaralandı.
Yakın mesafeden atılan göz yaşartıcı gaz fişeğinin yüzüne isabet etmesi sonucu yaralandığını iddia eden Cevher’in hastaneye kaldırılmasının ardından, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Olay günü görevli polis memurlarının ifadesini alan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verdi.
POLİS HEDEF ALDI, AYM’YE GİTTİ
Abidin Cevher, bu karara yaptığı itirazın reddedilmesi üzerine, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Cevher başvurusunda, katıldığı protesto gösterisi sırasında kolluk görevlilerinin konuşmak için kendisini yanlarına çağırdığı sırada, bir kolluk görevlisinin hedef gözeterek, yakın mesafeden gaz tüfeğiyle üzerine atış yapması sonucu yüzünden yaralandığını iddia etti.
Sorumlular hakkında kamu davası açılması gerekirken, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu savunulan başvuruda, Cevher’in yaşam hakkı ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiği öne sürüldü.
NE OLMUŞTU?
Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, başvurucunun anayasada güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile yaşam hakkının ihlal edildiğine, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verdi. Yüksek Mahkeme, başvurucuya net 50 bin lira manevi tazminat ödenmesine de hükmetti.
Gerekçede, başvurucunun katıldığı protesto gösterisinin kolluk görevlilerince yapılan müdahaleyle dağıtılması sırasında baş bölgesinden hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı belirtildi.
Toplanan deliller ve alınan ifadelerden, başvurucunun barışçıl olmayan bir tutum içinde olduğu yönünde bir iddia bulunmadığı kaydedilen gerekçede, katıldığı bu gösteri nedeniyle başvurucu hakkında adli ya da idari bir işlem yapılmadığı da aktarıldı.
Gerekçede “Toplantıya kolluk görevlilerince yapılan müdahale sonucu başvurucunun hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanması, kullanılan kamusal gücün orantılı olmadığını göstermektedir.” ifadesine yer verildi.
ANKARA/AA