Piyasalarda FED sakinliği

Piyasalarda FED sakinliği

Dünya ekonomisinin gözü kulağı ABD Merkez Bankası’nın (FED) alacağı faiz kararına kilitlendi. FED’in 10 yıl sonra ilk kez faiz indirimine gitmesi beklenirken, piyasalar bu tahminle şimdiden fiyatlamaya başladı. SEB Asya strateji birimi yöneticisi Eugenia Voctorino “Piyasa 25 baz puanlık indirimi tamamen fiyatladı. Piyasalar ticaret konusunda müzakerelerin uzun süreceğini fiyatlıyor. Dönüm noktası olmasını pek beklemiyoruz” dedi. FED’in bu hafta faiz indirimi yapmasına neredeyse kesin gözle bakılıyor, politikasının bu dönüşünde 4 etmen öne çıkıyor. Faiz indirimi, ekonominin en az 1854 yılından beri en uzun süreli büyümeyi gerçekleştirdiği, işsizliğin rekor düşük seviyede olduğu ve borsaların zirve seviyelere çıktığı bir dönemde gerçekleşecek. * Başkan Jerome Powell bu yılın başında sıkılaştırma döngüsüne ara verirken politika değişimlerinin gelecek verilerle belirleneceğini, eğer beklenenden güçlü veriler gelirse faizlerin artacağını, ekonomik göstergeler zayıflarsa indirim yapabileceklerini belirtmişti. O dönemden bu yana ekonomide yavaşlama sinyalleri görüldü. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3,1 büyüyen ekonomi ikinci çeyrekte yüzde 2,1 büyüdü. Ancak tüketim ve istihdam piyasası haziranda güçlü kalmaya devam etti. * Powell ABD ekonomisi şu anda sağlıklı görünse de dünya ekonomisinin benzer durumda olmadığına ve ABD’nin de bu duruma karşı kırılgan olduğuna vurgu yapmıştı. * Powell ilk indirim sinyalini Çin ile ticaret görüşmelerin sona erdiği, karşılıklı olarak ek vergi tarifelerinin artırıldığı haziran ayı başında verdi.  

* Dış koşulların yanı sıra içerideki bazı faktörler de indirimi gerektiriyor. Geçen sene Başkan Powell ve diğer FED yetkilileri, ekonominin tam istihdama ulaşmasının yüksek fiyatlar ve enflasyonu beslemesiyle ücretlerin artacağını öngörmüştü. Bu da faiz artışlarını tetikleyecekti. Ancak beklenen olmadı. Fiyatlar ve işsizlik arasındaki geleneksel ilişki çöktü, Powell da bu ilişkinin gittikçe zayıfladığına dikkat çekti. Powell ücretlerin ‘büyümeye tepki vermediğini’ ifade etti. 

Öte yandan piyasalar yeni işlem haftasına ılımlı başladı. Dolar/TL yeni haftaya düşüşle başlamasının ardından 5.59 seviyelerine kadar geriledi. Euro/TL ise 6.22 seviyesinden alıcı buldu. BIST 100 endeksi ise 103 bin puan seviyesinden işlem görüyor. Analistlere göre ise dolarda üst kısımda 5.6520 seviyesinin kırılması halinde önce 5.6800 ve arkasından 5.7160 direncine doğru alımların olabileceği ifade edildi. Aşağıda ise 5.6150 seviyesinin kırılması halinde önce 5.5920 ve arkasından 5.5630 desteğine kadar düşüş yaşanacağı söylendi. Euro tarafında da 6.3080 seviyesinin kırılmasıyla birlikte 6.3800 seviyesinin test edileceği belirtildi. Aşağıda ise 6.2550 seviyesinin altında önce 6.2040 ve arkasından 6.1570 desteğine kadar düşüş yaşanılabileceği aktarıldı.  

‘S400 AKTİF OLMAZSA SORUN YOK’

Hisse senedi stratejisti Daniel Salter S400 konusunda ABD’nin Türkiye’ye çeşitli yaptırımlar getirme ihtimaline dikkat çekti. Ancak Türkiye’nin S400’leri 2020’ye dek aktif hale getirmeyi planlamadığını, bu nedenle kısa vadede Türk varlıklarında rahatlama için bir alanı olduğunu kaydetti. Kurum, uzun vadede ise güvenilir yeni bir ekonomik modele ihtiyaç olduğu vurgulandı.

‘TCMB FAİZ İNDİRİMİNE DEVAM EDECEK’

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 25 Temmuz toplantısında faizi 425 baz puan indirimle yüzde 19,75’e çektiğini hatırlatan Renaissance Capital, beklentiden daha fazla indirim ve Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınmasıyla oluşan bağımsızlık endişelerine rağmen Türk Lirası’nın istikrarlı seyrettiğine vurgu yaptı. Ilımlı küresel ortam ve azalan jeopolitik gerilimlerin algıyı desteklediğini belirten kurum, yeni Başkan’ın göreve getirilmesiyle beraber piyasanın daha fazla faiz indirimi bekleyeceğini öngördü. Açıklamada “Küresel risk iştahı Türk varlıklarının aleyhine dönmezse (enflasyon da yıl sonuna kadar yüzde 14 – 15 bandına gevşer ve reel getiri de carry’yi cazip kılmaya yeterse) Merkez Bankası’nın yıl sonuna kadar 175 – 275 baz puan daha faiz indirmesi için alan olduğuna inanıyoruz” ifadelerine yer verildi.

BEKLE GÖR STRATEJİSİ SÜRÜYOR

Haziran ayı sonunda Japonya’da yapılan G20 zirvesinde bir araya gelen ABD ve Çin başkanları mayısta sekteye uğrayan müzakerelere devam kararı aldılar. Bu hafta üst düzey yetkililer arasında görüşmelere tekrar başlanacak, ancak piyasalar pek umutlu değil, yine de bekle-gör stratejisinde olan piyasalarda dolar güç kazanıyor. Bu hafta yapılacak FOMC toplantısı öncesi FED Eski Başkanı Yellen da 0,25 bp faiz indirimini desteklediğini açıkladı, ancak Yellen bunu bir politika değişikliği olarak görmediğini belirtti. FED’den 0,50 bp faiz indirimi beklenmesine karşın son göstergelerde özellikle istihdamın güçlü olması, şirket karlarının yüksek çıkması ve ticaret görüşmeleri FED’in Temmuz’da sert bir faiz indirimindense daha yumuşak bir hamle yapacağı yönünde kuvvetlendi. Dolar beklentilerdeki yumuşamadan da destek alarak yükselişini sürdürüyor.

İNGİLTERE VE AB’DEKİ BELİRSİZLİKLE EURO BASKI ALTINDA

Avrupa tarafında, İngiltere’de yeni hükümetin belli olması sonrası Brexit konusundaki belirsizliklerin devam etmesi, euro ve sterlin üzerinde baskı oluşturuyor. Sterlin/dolar paritesi 1,1261, euro/dolar paritesi de 1,1102 ile Mart 2017’den bu yana en düşük seviyelerini gördü. Siyasi belirsizlikler ve ekonomik aktiviteye ilişkin endişelere karşın pay piyasaları, zayıf para birimleri ve Avrupa Merkez Bankasının (ECB) eylülde başlaması beklenen teşviklerinden destek buluyor. Cuma günü Almanya’da DAX endeksi yüzde 0,47, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,80 ve Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,57 yükseliş kaydetti. 

Exit mobile version