Ulusa sesleniş programından açıklamalar yapan Han, Anayasa Mahkemesinin kararına karşı çıkanları millete kötülük etmekle suçladı.
Mahkeme kararına karşı vatandaşları sokağa çağıran ve yolları kapatan Tahrik-i Lebbeyk Pakistan grubunu “küçük bir fraksiyon” olarak adlandıran Han, “Pakistan düşmanlarının dilini kullananlar, kararı veren hakimleri katli vacip olarak niteleyenler, orduyu isyana çağıranlar millete karşı büyük bir kötülük yapıyorlar. Bu kişilerin amacı tepki göstermek değil oylarını artırmaktır.” diye konuştu.
Devletin halkın can ve mal güvenliğini korumakla görevli olduğunu belirten Han, “Devlet olarak görevimiz mülkleri korumak, insanlarımızı güvende tutmak ve yolları açık tutmaktır. Eğer hep birlikte ayağa kalkmaya çalıştığımız bir dönemde toplumu şiddete davet ederseniz devlet gücünü kullanacaktır. Bizi zor kullanmaya mecbur etmeyin.” dedi.
Pakistan’ın İslam adına kurulduğunu ve yasalarındaki hiçbir maddenin Kur’an-ı Kerim ve sünnetle çelişmediğini anlatan Han, “Kararı veren hakimlerin de bu çizgide, anayasamızın ve dinimizin öğretileri doğrultusunda karar vermiştir.” ifadelerini kullandı.
Protestocuların Genelkurmay Başkanı ve hakimlere yönelik sözlerine de değinen Han, “Hakimleri katli vacip ilan etmek, Genelkurmay Başkanı’nı mürtet ilan etmek, birlikleri ordu yönetimine isyana çağırmak devlet düşmanlığıdır.” dedi.
Han, şunları kaydetti:
“İçinde önderimiz olan peygamberimizin olmadığı bir inanç tam değildir. Bu yüzden önderimize karşı yapılan hakaretlere karşı her zaman adımlar attık. Attığımız adımlar sayesinde Hollanda’da planlanan Hazreti Muhammed konulu karikatür yarışmasının iptal edilmesini sağladık. Birleşmiş Milletler’de dinimize hakaret edilmesine karşı adımlar attık ve sonucunda Avrupa Konseyi, peygamberimize ve dinimize hakaret edilmesinin ifade özgürlüğü kapsamına girmediğine karar verdi.” diye konuştu.
Ulusa sesleniş konuşmasının ardından Han, protestolar nedeniyle oluşan güvenlik problemlerini görüşmek üzere Kara Kuvvetleri Komutanı Kamar Cavid Bajva ile bir araya geldi. Başbakanlıktaki görüşmeye İslamabad Emniyet Müdürü de katıldı.
Pakistan medyası da federal hükümetin eyalet hükümetlerine bir emir yollayarak düzenin sağlanması için eyalet meclislerini hukuk ve düzeni görüşmek üzere toplamaya çağırdığını duyurdu.
Bibi’nin serbest bırakılması üzerine harekete geçen eylemciler özellikle Karaçi, İslamabad ve Lahor çevresindeki ana yolları kapattı. Bazı noktalarda gazetecilere ve araçlara saldıran eylemcilerin İslamabad’da bakanlıkların ve elçiliklerin bulunduğu D-Chowk bölgesine ulaşmasını engellemek için yollar polis tarafından konteynerlerle kapatıldı.
Özel Okullar Birliği, İslamabad’da eğitime bir gün ara verilmesi kararı alırken İslamabad ve Ravalpindi kentlerini bağlayan metrobüs hattında da yarın otobüsler hizmet vermeyecek.
Pakistan’da İslam’a ve Hazreti Muhammed’e hakaretin cezası idam olmasına rağmen bu ceza hiç uygulanmadı. Hali hazırda ülkede 600’ün üzerinde dine hakaret davası bulunuyor.
ABD Uluslararası İnanç Özgürlüğü Komisyonunun yaptığı açıklamaya göre, Pakistan’a dine hakaretten idam cezası alan ya da müebbet hapis cezasına çarptırılan 40 kişi daha bulunuyor.
İnsan hakları dernekleri, dine hakaret suçunun sık sık kişiler tarafından iftira amacıyla kullanıldığını savunuyor. Dernekler ayrıca 1990 yılından beri dine hakaret suçlamasıyla 70’in üzerinde kişinin linç edildiği veya cinayete kurban gittiğini duyurmuştu.
Kavga ettiği iki kadın tarafından İslam’a ve Hazreti Muhammed’e hakaret etmekle suçlanan Bibi 2009 yılından bu yana cezaevinde bulunuyordu.
53 yaşındaki Bibi için 2010 yılında önce yerel mahkeme, ardından da 2014’te Lahor Yüksek Mahkemesi idam kararı verimişti.
Bibi’nin idamını önlemek için birçok kadın ve insan hakları örgütü kampanyalar düzenlemişti.
Bugün Anayasa Mahkemesinde görülen temyiz davasında Anayasa Mahkemesi Başkanı Mian Sakıb Nisar, yargılamanın adil yapılmadığını söyleyerek, “Temyiz başvurusu kabul edilmiş ve yerel mahkeme ile eyalet mahkemesinin kararı tersine çevrilmiştir. Şüpheli şahsın idam kararı iptal edilmiş ve serbest bırakılmasına karar verilmiştir.” diye konuşmuştu.
Duruşma hakimlerinden Asıf Hosa ise yaptığı açıklamada, “Delillerin sunulması ve soruşturmanın yürütülmesi ile ilgilenenlerin gerçeği söylemedikleri ya da en azından hakikati ifşa etmedikleri izlenimi var. Alt mahkemelerin de çelişkili ifadelerle suçlamada bulunması aynı derecede rahatsız edici.” ifadesini kullanmıştı.
Bibi’nin serbest bırakılmasının ardından ülke genelinde protestolar düzenlenmeye başladı. Yolları kapatan ve devlet binalarına yürüyen protestocular, kararı alan hakimlerin de öldürülmesi gerektiğini savunuyor.
İSLAMABAD / AA