Kulüpler Birliği Başkanı Fikret Orman’ın, açıklamalarına değinen Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, “Sayın birlik başkanının konuşmalarını dinledik ve herkes birbirine şok içinde baktı. Oysa biz her zamıan Türk futbolunun, Türkiye Cumhuriyetinin dostluk barış kardeşlik için sahada birlikte yürümesinden yanayız. Aynı sahada ölümüne birbirimizle mücadele etsek de saha dışında dostluk kardeşlik ve dürüstlük ve de doğruluktan yanayız. Çok şaşırdık.” dedi.
Orman’ın açıklamalarından 4 temel argümanın aklında olduğunu kaydeden Cengiz şöyle devam etti,
“Birincisi, bütün kulüpler birlikteyiz. ’17 kulüp’ dedi. Çok üzüldük. Sayın başkanın bu konuşması. Oysa orada 17 kulüp yoktu. Sadece 8 kulüp bildiriyi yayınladı. Bildiriyi yayınlayanlar da o bildirinin son paragrafyla asla hemfikir değiller. 10 kulüp yayınlamadı. Çoğunluk yayınlamadığı halde hala ’17 kulüp yayınladı’ demek hemen akabinde “Galatasaray kulübüne 17 kulüp olarak haber vermeliydik” demesi başka bir garabeti ortaya çıkartıyor. Bizi şaşırtıyor.
“Son paragrafta 17 kulüp vardı” diyorsunuz, sonra “Galatasaray’ı da çağırmamız lazımdı” diyorsunuz. Şunu merak ediyoruz. Siz zaten 17 kulüp diye yazmışsınız. 18.’nci yok. 18. kulüp Galatasaray. “Galatasaray’a karşı değil” diyorsunuz. Doğruluk, dürüstlük bunu gerektirir. Son paragrafta bunu deyince bütün kulüpler tepki verdi. Adı birlik olan ve birlik olması gereken bir oluşum birlik niteliğini ve güvenirliğini yitirmiştir. Bize haber verseydi, bazı metinlerin özellikle Anadolu kulüplerine ve kişilere yapılan hatayı düzeltmeye çalışırız.
Kendimize asla ayrıcalık istemiyoruz. Biz gördüğümüz hatanın diğer takımlara da yapılmasın istedik. Diğer kulüplere verilmeyen hakemler, TFF’ce belki ilk defa doğru bir kararla dinlendirilmeye alındı. Bu hakemler neden ilk defa yayınlandığında tepki oluştu. Bu açıklamadan kimler rahatsız oldu. Gizli gitmesi daha mı iyiydi. Bu soruyu sorma hakkını kendimizde görüyoruz.
Galatasaray Spor Kulubü bu tip organizasyonlarda sistemden yanadır. Sayın başkan yine’Yazılıya gerek yok.’ dedi. Metnin sahibi ortada yok. Medyadaki yazılan gibi korsan bildiri hüviyeti taşıyor. Yazarı belli değil, sahibi belli değil. Aslında biz yazarının ve sahibinin kim olduğunu biliyoruz, kral çıplak. Bizden başka söyleyen ve diğer Anadolu kulüplerinden başka kimse yok. Mutabakat yapılmışsa sözlü olarak bir mutabakat zaptı olur. Kulüpler Birliği ve kulüp yönetimleri ciddi iştir. Rast gele söylenecek şeyler değildir. Yönetim kurülü kararı ise biz de yönetim kurulundayız. Yönetim kurulu kararında ıslak imzaların olması gerekir. O da yok. Böyle layüsel, kendi kendine, ben yaptım olduyla bunlar olmaz.
Galatasaray olarak biz bir şeye daha üzüldük. Biz; futbolu, Kulüpler Birliği’ni ciddiye alıyoruz. Bütün paydaşları da alıyoruz. Galatasaray en büyük paydaşlardan olduğu için harekete geçmedik. Bu hareket herhangi bir Anadolu kulübüne de geçseydi aynı tepkiyi vereceğimizden bizi tanıyan insanlar olarak Galatasaray karakteri olarak bundan emin olabilirdiniz. Maalesef sanki Galatasaray’a karşı bir hareket oluşmuştur. Birlik, birlik hüviyetini bu noktada kaybetmiştir. Bu noktada layüsel, ‘katılmadılar, yarın katılırlar’ şeklindeki yaklaşımı hiç hoş bulmadık. Bütün paydaşların vicdanını rahatlatacak bir çözüm, ortak söylem bulunmadıkça bir daha asla Kulüpler Birliği’ne katılmayacağımız gibi bunda ısrar ederlerse başka gerekli Türk futbolu için düzenleyici girişimlerde bulunacağız.”
TFF’nin size ve Galatasaray teknik direktörü Fatih terim’e verdiği cezalar konusunun sorulması üzerine de Cengiz, “Tepki, tavır kişiye göre değişiyor. Biz demokratik hakkımızı; küfür, hakaret ve aşağılama olmadan istiyoruz. Diyoruz ki; bu hakemler dinlendirilmeli. Bu hakemlerin diyaloglarını kayıtlarını istedik. TFF’ye yazılı başvurduk. Hala yanıt gelmedi. IFAB’ın (Uluslararası Futbol Birliği Kurulu) ikinci maddesi açık. Tartışmalı pozisyonlarda mutlaka vermek zorunda. Genelde vermez ama özelde, ülkenin futbolunu derinden sarsan olayda vermeli. Bizim demokratik taleplerimiz cezaya tabi. Bazı kulüplerin, -Kulüpler Birliği’nin değil, o bildiriyi Kulüpler Birliği bildirisi olarak görmüyorum- açık ve net tehdidine tek laf yok. Ben onlara ceza verilsin demiyorum. Sadece çifte standardı belirlemek adına ifade ediyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.