Türkiye Aktüel maceramdan herkese merhabalar. Bundan sonra ara ara sizinle bu platform aracılığıyla buluşacağız. Umarım karşılıklı güzel etkileşimde bulunuruz :) İlk yazımı ortak bir payda bulmak adına ve şu sıralar gerçekten çözülmesi gerektiğine inandığım sorunları olduğu için Türk televizyon dizilerine ayırmak istedim.
Türk dizileri son yıllarda oldukça başarılı ivme gösterdi. Dünyanın dört bir köşesine satıldı ve yayınlandığı ülkelerde reyting rekorları kırdı. Türk dizilerinin ve oyuncularının dünyanın dört bir yanından hayranları oluşurken Türkiye’de turizm sektörü adına da fayda sağladı. Ülkemizin tanınmasına katkı sağladı. Özellikle Arapların Türk dizi hayranlığını bilmeyen yoktur sanırım. Ünlü oyuncuların Ortadoğu’da davet edildikleri etkinliklerde yaşanan izdihamlar malumunuz. Sadece Arap coğrafyasıyla sınırlı değil tabi ki Balkanlar ve Güney Amerika gibi pek çok yerde Türk dizilerinin önemli bir hayran kitlesi var.
Buraya kadar her şey güzel gidiyor fakat son yıllarda televizyonlarda yayınlanan diziler birer birer dökülmeye başladı. Diziler 10-15 bölümü bile bulamadan yayın hayatına veda etmeye başlaması dizi sektöründeki sorunların alarm vermesinin göstergesi oldu adeta . Bu öyle bir raddeye geldi ki set çalışanları, kamera arkası çalışanları, oyuncularının mağdur edilmesinin …lerce TL yatırımın heba edilmesinin yanı sıra gerçekten güçlü senaryolar da arada bu reyting canavarına kurban gitmeye başladı. Her sezon onlarca belki yüz tane dizi yayın hayatına başlarken bunlardan ancak parmakla sayılacak kadar az dizi reyting canavarına galip çıkmayı başarabildi.
Tüm bunlar oyuncuların kariyerlerine ve dizi sektörüne zarar verirken dışarıda da belli bir ivme kazanmış dizilerin bu kötü gidişatına dur demek için bu sorunun ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Sanırım bu aşamadan sonra yapımcılar TV kanallarıyla dizi anlaşması yaparken 20-25 bölümlük ya da sezonluk garanti almadan dizi dünyasındaki bu dökülmeler devam edecek. Aynı şekilde oyuncuların da yapımcılarla dizi üzerine anlaşma safhasında 20-25 bölümlük şartlarını anlaşma maddelerine eklemeleri gerekiyor. İzleyici bir diziye tam alışacakken o dizinin finalinin dahi yayınlanmadan kanal tarafından kaldırılması izleyicileri TV ye küstürüyor. Bu dizilerin uluslararası pazardaki imajını da olumsuz etkiliyor.
Dizi sektörünün sorunları sadece bununla sınırlı değil. Dizilerin süreleri o kadar uzun ki belli bir yerden sonra süreyi doldurmak için dizi ya yavaş akıyor ya da saçmalamaya başlıyor. Kurgu mantık hataları kendini ele vermeye başlıyor. İnternetin, akıllı telefonların hayatımızda daha fazla yer kaplamasıyla izleyicileri TV ye kilitlemek oldukça zor bir hale geldi. Herkes alternatif seçeneklere yönelmeye başladı. İzleyici tekrar televizyon başına oturtulmak isteniyorsa kaliteli ve başarılı diziler için sürelerin azaltılıp daha güçlü ve özgün senaryo ve başarılı oyunculukların oluşmasına müsaade edilmeli. Uyarlama diziler, birbirinin kopyası diziler ve süre uzunluğundansa özgün ve kaliteli kurgular ama süreleri az olan diziler tekrar yükselişe geçirecektir dizi sektörünü. Umarım dizi sektöründeki artık zaruri yenilenme yapılanma gerçekleşir de diziler tekrar yükselişe geçer.