Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜBİTAK SAGE Yerleşkesinde düzenlenen Milli Teknoloji Geliştirme Altyapıları Açılış Töreni’nde katılımcılara hitap etti.
Geliştirilen bazı mühimmatların Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) tesliminin bugün gerçekleştirileceğini belirten Erdoğan, TÜBİTAK-SAGE tarafından genel maksat bombalarına güdüm yeteneği kazandırmak üzere tasarlanan Hassas Güdüm Kiti 82’nin Hava Kuvvetleri Komutanlığının envanterine girdiğini ifade etti.
Standart bombaları akıllı bomba haline getiren, F4 ve F16 platformlarına sertifikasyonu tamamlanan, her hava durumunda kullanılabilen bu kitle Hava Kuvvetleri’nin operasyon kabiliyetinin daha da ileriye taşındığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“İlk parti teslimatları tamamlanmış olan ve üretim faaliyetleri devam eden Hassas Güdüm Kiti’nin alt sistemleri ve parçaları, çeşitli savunma sanayi kuruluşlarımız tarafından yurt içinde üretilmektedir. Yakın gelecekte çoklu atım adaptörü ile birlikte kullanılacak bu sistem, böylece daha az uçakla daha fazla hedefin etkisiz hale getirilmesini sağlayacaktır. Yine TÜBİTAK tarafından geliştirilen Kanatlı Güdüm Kiti, Nüfuz Edici Bomba ve Satha Atılan Orta Menzilli Mühimmatları (SOM) da Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine kazandırdık.”
Erdoğan, uzun menzilli bölgesel hava füze savunma sistemine olan ihtiyacın farklı vesilelerle gündeme geldiğini belirterek, bu sistemin Türkiye’nin güvenliği için önemine vurgu yaptı.
Türkiye’yi zamanla bu alanda farklı bir lige çıkaracak projenin ilk adımının bugün atıldığını kaydeden Erdoğan, “Milli uzun menzilli bölgesel hava füze savunma sisteminin oluşturulmasına yönelik çalışmalar, Savunma Sanayi Başkanlığımızın öncülüğünde TÜBİTAK-SAGE, ASELSAN ve ROKETSAN tarafından başlatıldı. İlk teslimatların 2021 yılı sonunda gerçekleştirilmesi planlanıyor. Bugün ayrıca tarihi önemdeki bu projemizin ismini ilan ediyoruz. ‘Siper’ adıyla başlattığımız milli uzun menzilli bölgesel hava füze savunma sisteminin hayırlı olmasını diliyorum. Tabii bir savunma sistemi olduğu için adını da ‘Siper’ koyduk.” ifadelerini kullandı.
İlgili tüm kurumlardan, projenin zamanında teslimatı konusunda en üst seviyede gayret beklediğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Günümüz dünyasında bağımsızlığı sağlam temeller üzerine oturtmamız için tüm alanlarda yerli teknolojimizi geliştirmemiz gerekiyor. Yerli, milli… Tıpkı savunma sanayinde olduğu gibi her alanda kendi kendine yeten, teknolojiyi tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke konumuna ulaşmaktan başka çıkar yolumuz yoktur. İşte bunun için ‘Milli teknoloji hamlesi’ diyoruz. Ekonomide ve dünya siyasetinde bugünkünden daha güçlü noktalara ulaşabilmemiz, milli teknolojide yapacağımız hamlelerle mümkündür. Bizi kapılarında çok beklettiler. Öyle beklettiler ki ‘bugün git yarın gel’… Sonunda ‘Kongreden izin çıkmadı’ dediler. Ama sağ olsunlar bizi de şu anda mal sahibi yaptılar. Onlar sayesinde İHA’ları da SİHA’larımızı da ürettik, şimdi daha ileri gidiyoruz. İnşallah onu da 2019’un ortasına doğru üreteceğiz. İsmini açıklamayayım şimdi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayide gerçekleşmesi gereken çalışmalarda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na çok büyük iş düştüğünü belirterek, “Genç bir ekip ve bu genç ekip inşallah buna sahip olacak ve sahip olmak suretiyle de bu üretimleri her geçen gün artırarak devam edeceğiz.” dedi.
TÜBİTAK’ın yürüttüğü destek programları ve geliştirdiği teknolojik projelerin de bu bakımdan hayati önem taşıdığını bildiren Erdoğan, bugün icra edilen çalışmalarda olduğu gibi savunma ve uzay teknolojilerinin geliştirilmesine katkı sağlayarak, Türkiye’nin küresel ölçekteki rekabet gücünü artırmayı amaçladıklarını vurguladı.
Tüm bu yapılanlarda özellikle bilim insanlarının, araştırmacıların, savunma sanayi sektörünün isimsiz kahramanlarının imzası olduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bu yüzden değerlerimize sıkı sahip çıkmalı, ülkemize hizmet etmeleri için onlara uygun iklimi oluşturmalıyız. Bunun için, ülkemiz açısından stratejik değer taşıyan projelere katkı sağlamak için bilim insanlarımızın, uzmanlarımızın yurda dönüşünü çeşitli programlarla teşvik ediyoruz. Aynı şekilde savunma sanayi alanında faaliyet gösteren küçük ve orta düzeydeki firmalarımızın, heyecanla işlerine sarılan müteşebbislerimizin, mühendislerimizin teşvikini de önemli görüyoruz. Bazı kurumlarımızın bu tür faaliyetlere hala yeteri kadar destek vermediğine dair haberler alıyor olmaktan da doğrusu üzgünüz. Bir projede şayet kendi özel sektör kuruluşlarımızın çalışmaları varsa mutlaka onlar tercih edilmeli, desteklenmelidir. Eğer mevcut çalışma yetersiz bulunuyorsa geliştirilmesi, ileriye götürülmesi için gereken imkanlar tanınmalıdır. Milli güvenliğimiz bakımından kritik ve acil konularda ısrarla ve yabancı menşeli ürün talep eden kurumlarımızı, bürokratlarımızı yakından takip edeceğimin de bilinmesini istiyorum.”
Erdoğan, çalışmalardan duyduğu heyecanı ifade ederek, “Bu heyecanı her alandaki icraatlarla, icatlarla tekrarlamak bizim heyecanımızı çok daha artıracak. Sabırsızlıkla onu da bekliyoruz. Silahlı Kuvvetlerimize teslimi yapılan mühimmatların, açılan tesislerin, hayata geçirilen projelerin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bu projelerde görev alan, emek veren, katkısı olan başta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız olmak üzere, tüm kurumlarımızı, kuruluşlarımızı, firmalarımızı tebrik ediyorum.” diye konuştu.