Pazartesiye yükselişle başlayan kur, kazançlarını artırmaya devam ediyor. Hafta başında yüzde 1,44 yükselen dolar/TL 5.65 seviyelerine kadar ulaşmıştı. Yükselişini gün içinde de sürdürmeye devam eden dolar dün 5.74 seviyesini aştı. Türk Lirası, 24 gelişen piyasa arasında yüzde 2.4 civarında düşüşle hafta başından bu yana dolar karşısında en fazla değer kaybeden para oldu. FED Başkanı Jerome Powell’ın Kansas City FED’in cuma günkü yıllık Jackson Hole toplantısında vereceği mesajlar ABD para politikasının yönüne ilişkin ipucu verebilir. ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmelerine ilişkin gelişmeler, Avrupa ve Orta Doğu’daki siyasi ve jeopolitik gerginlikler gelişen ülke paraları üzerinde etkili olabilir.
Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya “Haftanın ilk gününe borsa fırtına gibi girip BIST100 96,732 seviyesini gördü ancak sonrasında yataya bağladı. Saat 16.30 dan sonra ise bankalar önderliğinde gelen satışlarla 95.100’e kadar indi. Banka Endeksi yüzde 1,5 artıya kadar çıkmışken son 1.5 saatte düşerek günü yüzde 1,2 kayıpla kapattı. Dolar kuru da yüzde 1,5 artışla 5.66’ya yükseldi. O arada ne oldu da bankalar bu hareketi yaptı? Bankaların planlarında olmayan bir hamle bankaları biraz zora soktu da ondan! Bilindiği üzere yılbaşında 160 milyar dolar karşılığı döviz mevduatı varken temmuz sonunda bu 187 milyar dolara çıktı yani 27 milyar dolar arttı” dedi. TL mevduat ve kredilerinde sorun olduğunu dile getiren Kaya, bunu engellemek için atılan adımları analiz etti. Kaya “Mayıs ayında Cumhurbaşkanı kararıyla döviz alanlara binde 1’lik vergi getirildi. (İhracatçılar sonradan muaf tutuldu) BDDK kararıyla 100 bin doların üzerinde döviz alımına bir gün bekleme kuralı getirildi. TCMB, 9 Mayıs’ta Yabancı para zorunlu karşılık oranlarının tüm vade dilimlerinde 100 baz puan artırılmasına (Etkisi 3 milyar dolar), 27 Mayıs’ta tüm vade dilimlerinde 200 baz puan artırılmasına (Etkisi 4.2 milyar dolar) 5 Ağustos’ta tüm vade dilimlerinde 100 baz puan artırılmasına (Etkisi 2.1 milyar dolar) karar vererek bankaların döviz tutmasının maliyetini artırdı. Hatta 5 Ağustos’ta USD cinsinden tutulan zorunlu karşılıklara verdiği faizi yüzde 2’den yüzde 1’e indirdi ki bankalar çekinsin. Böylece döviz mevduat tutan banka yüzde 16’sını (bu bir rekor) TCMB’ye park edecek ve ancak yüzde 1 faiz alabilecek. 19 Ağustos’ta TCMB, çok daha agresif davranarak TL kredi vermekte isteksiz kalan bankaları cezalandırma yoluna gitti. Öncelikle; TL kredi hacmi yıllık yüzde 10’dan fazla büyüyen bankalara TL mevduatlar için karşılık oranını yüzde 7’den yüzde 2’ye indirecek diğerleri yüzde 7 tutacak. Ağustos başı itibariyle Zorunlu Karşılığa Tabi Türk Lirası Yükümlülükler toplamı 1.1 trilyon TL iken ağırlıklı ortalama ZK oranı yüzde 6.4’dür, yani 70 milyar TL ZK var diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
BİLANÇO TAHMİNLERİ DEĞİŞECEK
Kamu mevduat bankalarında 430 milyar TL mevduat olduğunu dile getiren Yunus Kaya, böylece kamu bankalarının 20 milyar TL civarında önceden kullanamadıkları kaynağa kavuşmuş olacaklarını ifade etti. Kaya “Bu rakama yıllık yüzde 13 faiz geliri alıyorlardı şimdi yüzde 26 ile kredi verebilecekler. Ayrıca TCMB, zorunlu karşılığa verdiği yüzde 13 faizi, yüzde 10 kredi büyümesi sağlamayanlarda yüzde 5’e indirecek, sağlayanlarda yüzde 15’e çıkaracak. Gördüğümüz gibi zaten zorunlu karşılıkları bankalar çekecekleri için yüzde 15’e çıkarma çok önemli değil ama diğer bankalarda yüzde 5’e indirme çok önemli. Yüzde 10’u geçemeyenlerin toplam 1 yıllık gelir kaybı 1.5 milyar TL’yi bulacaktır. Bu yüzden düne kadarki geçerli tahminlerde revizyonlara gidilecektir. Zira önümüzdeki bilanço dönemlerinde bu tahminlerden her banka için farklı sapmalar olacaktır” diye konuştu.
KAMU KREDİYLE PİSAYALARI BESLİYOR
Bu yılın ilk yarı sonu itibariyle yıllık kredi büyümesinin yüzde 8 seviyesin olduğunu aktaran Kaya “Kamu mevduat bankalarında yüzde 17 artış oranı özel mevduat ve yabancı bankalarda yüzde 1 ekside. Ağustos itibariyle yüzde 4 ekside. Yani kamular el birliğiyle kredi vererek piyasayı besliyor ancak diğer bankalar buna katılamadı. Özellikle TL kredi/mevduat oranı kamu bankalarında yüzde 150’ye ulaştı ki diğerlerinde yüzde 137 seviyesinde. Düğünde oynamak istemeyen adamın piste sürülmesi gibi TCMB ‘kamu bankaları yapabiliyor siz de yapın’ demiş oldu. Bankalar biraz şaşırmışlardır tabi. Borsadaki banka yatırımcıları da… Kimin duasıysa çıksın ortaya, çünkü önümüzdeki günlerde ’Alo, krediniz hazır’ diye arayanınız çok olacak. Tabi, telafi için diğer ücretlere de zam yapacaklardır” ifadelerini kullandı.
ZORUNLU KARŞILIKLAR KANUNA GİRDİ
TCMB’nin Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’inde yaptığı değişiklikler, Resmi Gazete’de de yer aldı. Buna göre, tebliğe ‘Kredi büyümesine göre farklılaşma’ başlığı altında yeni bir madde eklendi. Madde kapsamında, kredi büyümesi yüzde 10 ila 20 arasında olan bankalar için Türk lirası zorunlu karşılık oranları, 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli mevduat/katılım fonu (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu hariç) ve 3 yıldan uzun vadeli diğer yükümlülükler (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu dahil) hariç tüm vade dilimlerinde yüzde 2 olarak uygulanacak. Ayrıca, mevcut durumda Türk lirası cinsinden tesis edilen zorunlu karşılıklara uygulanan yüzde 13 faiz/nema oranı, kredi büyümesi referans değerler arasında gerçekleşen bankalar için yüzde 15, diğer bankalar için yüzde 5 olarak dikkate alınacak.
BÜYÜME İÇİN YAPISAL REFORM ŞART
Dünya Bankası tarafından Türkiye’nin uzun dönemli büyümesinde firma ve sektör düzeyinde kaynak dağıtımını yeniden tasarlaması gerektiği vurgulandı. Türkiye’nin son dönemde yakaladığı büyüme ile gelişmiş ülkelere yakınsamada başarı sağladığı, buna karşılık yapısal dönüşüm ihtiyacının son dönemde karşılanmaması nedeniyle sürdürülebilir büyüme için yeni adımlar atılması gereğinin doğduğu belirtildi.