Mektubun gölgesinde 100 dakika

Mektubun gölgesinde 100 dakika

Zirve, saatler önce yayınlanan ABD Başkanı Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 9 Ekim’de gönderdiği skandal mektubun gölgesi altında gerçekleşti. ABD heyeti Beştepe’deki zirvede Türkiye’nin harekatını bir an önce durdurmasını talep etti.  

Türkiye, Suriye’nin kuzeyindeki YPG oluşumunu yok etmek için 9 Ekim’de başlattığı Barış Pınarı Harekatı’nı sürdürürken, ABD’den Başkan Yardımcısı Pence ve Dışişleri Bakanı Pompeo başkanlığında üst düzey bir heyet Ankara’ya geldi. ABD’li heyetin gündemi ise süren harekatı durdurmak. Ancak, heyetin öncesinde Beyaz Saray’dan ABD’li senatörlere dağıtılan bir mektup bu ziyareti daha da kritik bir hale getirdi. Türkiye’nin operasyonu başladığı 9 Ekimli tarihli belge, ABD Başkanı Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği kısa bir mektup. Yetkililere göre mektubun dili ve üslubu ise diplomatik teamüllerin bir hayli ötesinde, tehditkar ve kabul edilemez boyutta.  

7 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir telefon görüşmesi yapan ABD Başkanı Trump, bu görüşmenin ardından harekata yeşil ışık yakmıştı. Türkiye duyurmadan Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada “Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye yönelik harekat yapacağı anlaşıldığından sınırdaki ABD askerlerinin’ çekildiği duyurulmuştu. Bu açıklamadan iki gün sonra 9 Ekim saat 16:00’da da harekat başladı.  

Trump’ın mektubunun da 9 Ekim tarihli olması dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanlığı kaynakları mektubun ‘buruşturulup çöpe atıldığı ve yanıt olarak harekata başlandığını’ söylüyor. Ancak, mektubun harekattan önce mi sonra mı Beştepe’ye ulaştırıldığı konusunda ise bir bilgi bulunmuyor.  

Mektup, önceki gün ABD’de Kongre’nin iki kanadından biri olan ve Demokratların çoğunlukta olduğu Temsilciler Mclisi’nde yapılan oylamadan sonra Beyaz Saray’da Başkan Trump başkanlığında yapılan ve iki parti üst düzey yetkililerinin katıldığı toplantıda dağıtılmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump arasında 14 Ekim’de yapılan telefon görüşmesinin ardından Erdoğan’ın talebiyle Türkiye’ye gelen ABD heyeti, tam da bu krizin ağırlığı tüm dünya ve Türkiye’nin üzerindeyken Ankara’ya ulaştı. Başkan Yardımcısı Pence ile Dışişleri Bakanı Mike Pompeo başkanlığındaki heyette Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey de vardı. Başbaşa 1 saat 40 dakika heyetler arası 2 saat 40 dakika toplamda 6 saati bulan görüşmelerin ardından ateşkes kararı çıktı. Kararı ise Pence, ABD’nin Ankara Büyükelçiliğin’de açıkladı. Pence’in açıklamalarından başlıklar şöyle oldu: 

120 SAATLİK ATEŞKES BAŞLADI 

“Bu akşamdan itibaren 120 saatlik ateşkes uygulanacak. Bu süre zarfında YPG güvenli alandan çekilecektir. Barış Pınarı Hareti, YPG’nin çekilmesinden sonra duracaktır. Türkiye’nin 20 millik alandan çekilmesini sağlayacak. Türkiye ile karşılıklı bir anlaşma var. Kobani halkına karşı bir hamle yapılmayacak.” 

IŞİDLİLER İÇİN CEZAEVLERİ YAPILACAK 

“Suriye’nin sınırında güvenlik sağlanacaktır. Ateşkes anlaşmasına ek olarak Türkiye ve ABD, Kuzey Suriye’de IŞİD faaliyetlerini durdurmaya karar vermiştir. Bunun içinde tutuklama tesislerina dair anlaşmalar vardır. ABD ve Türkyiye kırılgan insan hakları, özellikle etnik din topluluklarını korumak için ortak karar almıştır.” 

ERDOĞAN’IN ADIMI İÇİN MİNNETARIZ 

“Erdoğan’ın barışçıl bir adım atmasına oldukça minnettarız. 5 saatlik bir görüşme gerçekleştirdik. Bu anlaşma sonucu birçok hayat kurtarılacak. Ekibin her bir üyesi bu sonucun çıkması için büyük fedakarlık yaptı. ABD liderinin göstermiş olduğu liderlik ve Erdoğan ile olan güçlü iş birliğimizin olması bu işin sonuca varmasını sağladı. 120 saat boyunca, ABD YPG’nin güvenli bölgeden çekilmesini sağlayacak. Bu süreçten sonra Türkiye kalıcı barışı istiyor. ABD ve Türkiye birlikte çalışarak güven ve barışı bu bölgede sağlayacak.” 

ATEŞKES KALICI OLURSA YAPTIRIM KALKACAK  

“Anlaşmada ateşkesin sağlayacağı bir kuralda ABD’nin Türkiye’ye yaptırım yapmayacak ve yaptırımlar geri çekilecektir. Amerika, Türkiye’nin Suriye’deki operasyonlarına karşıdır. Trump da bunu net bir şekilde ifade etmiştir. İki ülke şimdi bu konuda çalışma yapacak. YPG’nin güvenli bölgeden geri çekilmesi konusunda kolaylaştırma rolünü uygulayacağız ve barışı buraya yeniden getireceğiz.” 

YPG GERİ ÇEKİLMEYE BAŞLADI 

“Bu anlaşmaya baktığınızda Türkiye ve ABD’nin bu etkilenen bölgede korunmaya dair hükümleri var. Türkiye ile olan tahahüddümüz içinde YPG üyeleri ile çalışacağımız hususu var. SDF ile birlikte çalışacağız ve 120 saat içinde geri çekilme gerçekleşecek. Geri çekilme noktasında aşağı yukarı sınırın 20 mil güneyi. Türkiye bu noktada ateşkes uygulayarak bu düzenli çekilmenin sağlanması gerçekleşecek. YPG’nin geri çekilmesi başladı. Bunun gerçekleşmesi için gereken şey müzakerelerdi. Suriye’deki Kürt topluluklarıyla iyi ilişkimiz var ve arkasında durmaya devam edeceğiz. Burada Türkiye sınırı ile tampon bölge oluşacak. Öncelikle bugün burada yapmış olduğumuz anlaşma şiddete son verecek.” 

BEYAZ SARAY BİZZAT DOĞRULADI

Donald Trump’ın 9 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki operasyonu hakkında gönderdiği mektup ortaya çıktı. Mektubu ilk olarak Fox Business kanalı sunucusu Trish Regan özel haber olarak paylaştı. Beyaz Saray da mektubu doğruladı. 9 Ekim tarihli mektuba “gel anlaşalım” diyerek başlayan Trump, “Sen binlerce kişinin katledilmesinden, ben de Türkiye ekonomisinin yok edilmesinden sorumlu olmak istemem, ki bunu yaparım. Size zaten Rahip (Andrew) Brunson konusunda küçük bir emsal vermiştim” diye yazdı. Trump mektubunda şöyle diyor: “Sorunlarının bazılarını çözmek için çok çaba sarf ettim. Harika bir anlaşma yapabilirsin. (SDG Komutanı) General Mazlum (Kobani) seninle müzakere etmeye ve daha önce hiç vermedikleri tavizleri vermeye hazır. Onun bana yolladığı, daha yeni elime ulaşan mektubunun bir kopyasını da gizli olarak (bu mektuba) iliştiriyorum. Eğer bu işi doğru ve insani şekilde çözersen tarih sana olumlu bakacak. (Ama) Eğer iyi şeyler olmazsa sana sonsuza kadar şeytan gibi bakacak. Sert adam olma, aptal olma. Seni daha sonra arayacağım.”

JOHNSON MEKTUBUNU HATIRLATTI

Trump’ın mektubu diplomaside Türkiye’ye 1964 tarihinde bir mektup gönderen dönemin ABD Başkanı Lyondon Johnson’un mektubunu hatırlattı.  Haziran 1964’te Kırbıs’a müdahale kararı alan Türkiye Washignton’un tepkisini çekince dönemin Başbakanı İsmet İnönü’ye bu mektup iletilmişti. Türkiye’nin müdahalesinin hukuksuz olduğunu savunan Johnson’un mektubu 2 yıl sonra yani 1966’da tamamen açıklandı. Mektupta “Türkiye böyle bir adım atarsa kendini SSCB ile çatışma içinde bulabilir. Türkiye, NATO müttefiklerine danışmadan böyle bir adım atarsa acaba ittifakın onu savunmak gibi bir yükümlülüğün var mıdır? Türkiye bu noktayı hiç düşünmedi. İki ülke arasındaki anlaşmalar gereği eğer böyle bir müdahale olursa Türkiye hiçbir ABD malı silahı kullanamaz.” ifadeleri yer alıyordu. İnönü ise bu mektuba tarihe şu ifadelerle yanıt vermişti: “Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye bu dünyada yerini alır.” 

 

 

Exit mobile version