Meclis’e dantel örtü

382_b-8

Ele güne karşı ayıp olmasın hesabı süs olarak kullandığımız Meclis nihayet açıldı. Az kullanıldığı için, tozlanmasın diye üzeri dantelle kaplı. Ülkenin ileri görüşlü liderleriyle, Meclis’te dekor görevi yapan muhalefet, asrın liderine gerekli saygı ve sevgiyi gösterdi. Kapıda polis kılığına girmiş 150 askerden oluşan kıta selamladı. Ülkenin ileri görüşlü büyükleri herkesi hayrete düşürüp, küçük dillerini yutmalarına neden olan konuşmalar yaptı. (Bu konuşmalar, bastırılıp ilkokul öğrencilerine andımız yerine, her sabah okutulacak.)

Halkımız, dış politikada atılan dev adımlar ve fark etmedikleri refahı duyup şaşırdı, rahatladı. Ardında izinsiz sınır ötesi harekât yapan ordudan geri kalanlara (Askerin çoğu, FETÖ’cü olduğu için) dantelli Meclisimiz yetki yasası çıkardı. Oğulları ölen yoksul analar ve gamsız halkımız çok mutlu oldu, suçlamaların fesat yuvalarının işi olduğunu anladı.

***

                Şimdi içimiz rahatken, gelelim dışımızdaki, gerçek dünya ve dış politika konularına. Basında yer alan, ABD ile ilgili yorumlara bayılıyorum. Hiç görmedikleri, yaşamadıkları ABD’yi, bir kalemde çözerken, ben 35 senedir anlayamamama yanıyorum. Geri zekâlıyım herhalde. Mesela ABD Kongresi’nin son yasalaştırdığı, Suudi Arabistan ve 11 Eylül konusu. Bana göre bu yasa, ABD ile Suudi Arabistan’ın ipleri koparma işareti. Gerçi bu işaret, yılbaşından önce verildi ama bizimkiler o zaman borç aldıkları için aldırmamıştı.

“Terör Hareketlerinin Sponsorlarına Karşı Adalet” adındaki yeni yasa, 11 Eylül kurbanlarının varislerinin, Suudi Arabistan aleyhine dava açmasını sağlıyor. Nitekim bir kadın derhal dava açtı. 20 yılı doldurduğu için, gizliliği kalkan Amerikan istihbarat raporları, Suudi Arabistanlı yöneticilerin, bu saldırıda rolü olabileceğine işaret ediyordu. Kraliyet ailesinin, El Kaide ve Obama Bin Ladin’e saldırı için para yardımı yaptığı belgeleri bulunmuştu. Suudi Arabistan, bu yasanın geçmesi halinde, Amerikan ekonomisi içindeki 750 milyar dolarını çekmekle tehdit etti. Ancak Washington şimdiden bu parayı dondurdu.

                Buraya kadar her şey ajans haberi. Bizimkilerin bilmediği, Obama’nın veto hikâyesi. Amerika’da ve birçok Batı ülkesinde, bazen yönetim bu tür yasaları destekler, ama dış politikada topu siyasete atar. Mesela Ermeni veya Kıbrıs tasarıları. Sonuçta “elimizden geleni yaptık, Kongre bağımsız etkileyemiyoruz” der çıkarlar. Aynı numarayı, Alman hükümeti Meclisten geçirdikleri Ermeni soykırımında yapmıştı. Sonuçta bu iş bir tiyatro. ABD hükümeti, Suudi Arabistan ile ilişkileri, yavaş yavaş donduruyor. Suudlu bakan maaşları indirildi, memurlara zam yapılmadı ve krallık taze para arıyor. Umudunu Riyad’a bağlayanlara duyurulur.

***

                Gelelim, Suriye’deki Rus-ABD gerginliğine. Ben bunun ciddi olduğuna inanmıyorum. Mesela Halep’te durum, bitti bitecek. Esad’a bağlı birlikler, temizlik harekâtına başladı. Şu anda bölgede, ABD’nin adam gibi tek müttefiki İsrail. Geçenlerde yaşamını yitiren Şimon Peres, öldükten sonra yayınlansın dediği bir açıklama bıraktı. Bu açıklamada “Netanyahu’nun İran’a saldırmak istediğini ve bunun bir felaket olacağını” söyleyerek engellediğini belirtmiş. Irak, Musul’a giriyor. ABD, terörist ilan ettiği El Nusra’yı bile kullanıyor. Bence bölgedeki ABD politikaları göçtü. Ancak, bunun anlamı, Ruslarla birlikte dans edelim demek değildir. Rus’un da bize attığı kazıkların haddi hesabı yok. Türk’ün Türk’e faydası var. Ne Arap ne de öteki ülkeler bizi düşünür. Avucunuzu yalarsınız. Önemli olan, adam gibi tutarlı bir dış politika. O da bizim “mütedeyyin” yeni bürokratlarda yok. (Sözlük anlamı dindar olan bu kelimeyi, yandaş basın, kendilerine molla dememek için kullanıyor, ben de kullanayım dedim.)

                Asrın lideri, AB’ye ve dünyaya meydan okudu. Ama dünya liderlerinden bilgili dediği, en fazla orta öğretimli muhtarlar dışında, kimse ilgilenmedi. Zira dün söylediğini bugün değiştiren ve sonra da ben öyle demedim diyen başka bir siyasetçi yok. Ne yazık ki işte bu yüzden hiçbir ülke, Türkiye’yi ciddiye almıyor. Çünkü önce biz, kendimizi adam yerine koymuyoruz. Ama havamız binbeşyüz. Seçtiğimiz, bize kul olduklarını söyleyenler, gerçekte bize patronluk taslayıp eşek muamelesi yapıyor. 

Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz. 

Exit mobile version