En Zor Rakip ‘Sensin’ kitabı raflarda, almak için tıklayınız.
“İlkokula yeni başlamıştım, 2006 yılından bahsediyorum yani 13 yıl öncesinden. Çok iştahlı başladım okul yıllarıma, her gün sabah erkenden okula gideceğim diye uyanırdım. Haliyle bu heyecanımı çevrem de, ailem de görüyordu; çocuktum ve bu yüzden herkes bu halimi normal karşılıyordu. Ben de aklımın erdiği, dilimin döndüğü kadar yaşadığım heyecanı belli etmeye çalışıyordum. Heyecanım o kadar belli olmuş olacak ki, ailem gittiğimiz yerlerde heyecanımı anlatıp dile getiriyorlardı. Benim lafımın geçmesi alışkanlık haline gelmeye başlamıştı. Babam iş arkadaşlarına bile anlatmıştı.
Bir gün babamın iş arkadaşı Ali abi bize misafirliğe geldi, çok iyi hatırlıyorum elinde poşetler vardı, biraz oturduktan sonra elindeki poşetleri açtı ve içinden bana hediye edeceği kalem, kağıt, silgi türü okul eşyalarını çıkardı; hediye etti. Aradan yıllar geçti; su oldu aktı, toprak oldu yükseldi, hava oldu çekildi mi dersiniz bilmem ama çok hızlı geçti. Geçen zaman zarfı içinde Ali abiyle yine görüştük, sohbet ettik tabi ama ileride olacaklardan haberdar olmadan. Tam 13 yıl sonra tekrar aynı eve, aynı yere, aynı nedenle geldi Ali abi; misafirliğe geldi. Geldiği vakit artık geçmişi konuşma ve güzellikleri dile getirme vaktiydi. Görüşme saatleri içinde kitap yazdığımı ve bir tane hediye etmek istediği söyledim, şaşırdı ve olur diyerek bir kitap aldı.”
Düşünsenize yıllar önce bana kalem, kağıt, silgi hediye eden insana kitap hediye ettim. Verdiği hediyeler ona kitap olarak geri döndü, bu nasıl bir nasip?
Anlatmak istediğim: “Zamanında yapılan en ufak bir iyilik bile boşuna değildir, aslında o küçük iyiliğin bile bir nedeni vardır. Küçük olduğu için yapmasam da olur diyerek belki de büyük bir nasibin önüne geçiyoruz. Küçük bir iyilik, büyük bir sonuca neden olabilir.”