Kriz için iğneyi önce kendimize batıralım

tusida

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, Türkiye’nin zorlu bir dönemden geçtiğini belirtti. Bilecik “Bugün ABD, bazı Avrupa, Latin Amerika ve Asya ülkelerinde olmak üzere demokrasi tarihsel sınav veriyor.

Küreselleşen ekonomi daha zorlu rekabet koşullarını da beraberinde getiriyor. 4. sanayi devrimi iş yapma şeklinden günlük yaşamımıza kadar yıkıcı siyasi eğilimlere de neden oluyor. Kısaca dünya küçülürken sorunlar maalesef büyüyor. Bugün su ne kadar bulanık olursa olsun bizim demir atacağımız ana liman Batı’dır” diye konuştu. ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşlarında her ne kadar geçici ateşkes imzalanmış olsa da pek çok ülkeyi etkilemeye devam ettiğini ifade eden Bilecik, şöyle devam etti: “Ticaret savaşları, Atlantik ile Asya rekabetinin de derinleştiğinin göstergesi. Korumacılık önlemleri uluslararası ticaretin daralmasına da yol açtı. Ticaret savaşlarının hiçbir daim kazananı olmuyor.” Gelecek yıl gerek küresel gerek yerel düzeyde belirsizlik ve risklerin devam edeceğini, ticaret savaşlarının küresel büyümeyi etkileyeceğini kaydeden Bilecik, şunları söyledi: “ABD Merkez Bankası faizleri yavaşlatacak olsa da bırakmayacağını görüyoruz. Türkiye ekonomisinin bugünkü hale gelmesinde küresel güçlerin payı var ama önce iğneyi kendimize batırmalıyız. Kredi daralması maalesef devam ediyor. Nakit sıkışıklığı her sektörde hissediliyor. Şirketler ve tüketiciler bu kur ve faiz yükü altında eziliyor, KOBİ’lerin sorunları yükseliyor. Kredi daralması bitmeden krizin bitmeyeceğini kabul etmeliyiz. Ekonomide inat olmaz, dengeyi siyaset tercihleri sağlamadığında ekonomi kendi dengesini ciddi bedeller ödeterek sağlıyor. Ekonominin kuralları çok net belli. Geçici tedbirlerden ziyade, uzun vadeli, dengeyi gözeten politikaları tercih etmeliyiz. Şu an ekonomi yönetimi olumlu yönde görevlerine devam ediyor. Ekonominin alabora olmamasının yolu yapısal reformlardır.”

Küresel piyasalardaki son eğilimlerle beraber kıymetli bir zaman kazanıldığını belirten Tuncay Özilhan, sözlerine şöyle devam etti: “2001 krizinden sonra güçlendirilmiş olan ekonomik temelleri sayesinde, krizde önemli bir direnç gösterebiliyor. Küresel piyasalardaki son eğilimlerle beraber kıymetli bir zaman kazandık. Bu zamanı doğru kullanırsak hafif ve kısa süreli bir resesyonla bu badireyi atlatırız. Ancak, bünyeyi kuvvetlendirici önlemleri almazsak, şimdilik bastırmış olduğumuz döviz krizinin yeniden hortlaması ve bu kez çok daha derin bir krize dönüşmesi kaçınılmaz olur.” Sağlıklı büyümenin üretimden geçtiğini ifade eden Özilhan “Üretimde yaratılan katma değeri artırmadan istikrarlı bir büyüme sürecine giremeyiz. Sadece sanayide değil, tarımda da katma değeri artırmamız gerekiyor. Yoksa gelecek nesiller ithalata mahkum olur” dedi.

TÜSİAD Yüksek İstişare Başkanı Tuncay Özilhan ise, son altı ayda Türkiye ekonomisinin zor bir dönem geçirdiğini aktardı. Özilhan, “Ekonomi yönetimi bu süreçte istişare mekanizmasını işletti, sorunların nedenleri ve boyutları konusunda özel sektörle temas edildi, alınacak önlemler paydaşlarla müzakere edildi. Dövizde dalgalanmayı kontrol altına alabildik. Mayıs ayından sonra baş gösteren bu krizin temelinde daha önce yapılmış bazı hataların ekonominin temellerini aşındırmış olması yatıyor” diye konuştu.

Exit mobile version