KONUTTA DÜŞÜK TAKSİT İÇİN ZAMANLAMA 

YIMG_E9BE77-800805-EA076F-6C1EF8-98983A-E4833D-2

Ancak Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum’un Akşam gazetesinden Şenay Büyükköşdere’ye yaptığı açıklama ilk kez dillendiriliyor. Bu nedenle şahsen önemsedim. 
Biliyorsunuz bugüne kadar Emlak Konut GYO; TOKİ, GYODER, İNDER, Konutder gibi bir çok şirket, kurum ve çatı örgütlerinin öncü olduğu kampanyalar yapıldı. Hepsinde öncelikli amaç konut satışlarını artırmak gibi görünse de aslında bugüne kadar konut alamamış kesimlerin elini kolaylaştıracak finansal çözümler sunmaktı. Peşinatı ertelemek, vadeyi uzatmak, faizi düşürmek…. Şimdi aklımıza gelmeyen bir çok formül denendi. Hatta geçen haftaki sayfamızda yazmıştık, konut kredisinde vadeyi 30 yıla kadar uzatmak bile bu çerçevede düşünülüyor. Vade uzuyor, uzarken de aylık taksitler azalıyor.
Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum röportajında alt gelir grubunu ev sahibi yapacak formülü şu sözlerle özetliyor: “Tüketici Kanunu gereğince müteahhitler konutu ev sahibine 3 senede teslim etmek zorunda. Bu kural ortadan kalksın, vatandaş konutta teslim tarihini de taksit oranını da kendi seçsin… Vadeyi uzatıp, insanlara daha rahat bir ödeme kolaylığı sağlayabilir miyiz diye bakıyoruz. Çünkü asıl sorunun burada olduğunu düşünüyorum. Evet insanlar ev sahibi olmak istiyorlar ancak aylık taksitler vatandaşa yüksek geliyor. Bugün gelip benden bir konut alsanız, ben bunu 36 ay içinde teslim etmek zorundayım. Dolayısıyla da hemen projenin inşaatına başlamak zorundayım. Bunun için de sizden bu inşaatı 36 ayda tamamlayacak kadar para almalıyım. Bu durumda konut üreticisi de bu taksitleri düşüremiyor. Böyle bir zorunluluğu olmasa, maliyeti daha geniş zamana yayılabilecek. İnşaatın 36 ayda değil, 60 ayda yapılacağını düşünün. O zaman ben de taksitleri ona göre düzenleyeceğim. Bu faiz ortamında insanlara 36 ayda teslim zorunluluğu getirmek ciddi anlamda zorlayıcı oluyor…”
Murat Kurum bu formül üzerinde bir süredir çalıştıklarını ve bu çalışmayı da yetkili mercilerle paylaşmaya hazır olduklarını ifade ediyor. Aslında formüle ilişkin örnek bile, sayın Kurum’un bu önerisinin önümüzdeki günlerde gündemde nasıl sıcak bir yer bulacağının kanıtı: “50-60 metrekare bir evden bahsedelim. Metrekare fiyatını 3 bin 500 TL’den hesaplasak ev aşağı yukarı 200 bin TL’ye geliyor. Bunun yüzde 20’sinin yani 40 bin TL’nin peşin ödendiğini düşünürsek; kalan 160 bin TL için 10 yıl vadeli kredi çekildiğinde; şu anki faiz oranlarıyla aylık taksitler 2 bin 500 TL’ye geliyor. Evin fiyatı da krediyle 335 bin TL’ye çıkıyor. Siz bunun teslim süresini 10 yıla uzatırsanız, taksitler  bin 300 TL’ye iniyor.”
Bana göre bu formülde tüketiciyi zorlayacak tek konu, acil ihtiyaç konusu. Mesela kendi çocuklarınız için yatırım amaçlı alım yapıyorsanız, hiç kaçırılmayacak bir çözüm bu. 8-10 yıl vadede kredi taksitinin düşüyor olması güzel ama aynı zamanda kiracıysanız 8-10 yıl boyunca evi beklemek durumunda kalmak alım isteğini azaltabilir. Ama zaten o durumda da paranız olduğunda ödeme şeklini değiştirerek vadeyi kısaltma alternatifi de sunulacak gibi görünüyor. Dolayısıyla Emlak Konut bir kez daha piyasa için lokomotif bir çözümü hayata geçirmeye hazırlanıyor.

 

Yıldıray GÖKKAYA 06 Mar 2018

Bu köşe yazısı Türkiye’nin en genç gazetelerinden Yeni Birlik‘te yazılmıştır. Eğer köşe yazarının yazısıyla ilgili düşüncelerinizi paylaşmak istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından yazabilirsiniz.

Yeni Birlik Gazetesi’ni Gazete Bayilerinden Temin Edebilirsiniz.

Exit mobile version