Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı bir açıklama yaparak domuz gribinden 8 kişinin hayatını kaybettiğini, 47 ciddi vakanın da hastanelere başvurduğunu bildirdi.
Konuya ilişkin bir açıklama yapan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cüneyt Ulutin, hastalığın damlacık yoluyla kolayca yayılabileceğine işaret ederek, “Hastalık, hapşırık ve öksürme ile yani damlacık yoluyla yayılım göstermektedir. Bunun yanı sıra bu esnada ellerin ağız ve buruna kapatılması ve daha sonra özellikle toplu yaşanan yerlerde başka yerlere sürülmesi, el sıkışma yoluyla da hızlıca yayılabilir. Özellikle turizmin yaz kış devam ettiği Kıbrıs’ta uçak seyahatleri de hastalığın bulaşmasını artırabilir” dedi.
SALGINDAN KORUNMA YOLLARI
Prof. Dr. Cüneyt Ulutin, hastalığın daha fazla yayılmaması için bazı önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekerek, bu önlemleri şöyle sıraladı:
“Gümrük kapılarına yerleştirilecek termal görüntüleyicilerle ateşi yüksek olan ve grip belirtileri gösteren hastalar belirlenip, karantinaya alınabilirler. Grip aşısı olmak, elleri sıklıkla sabun ile yıkamak da başta gelen koruyucu yöntemlerdendir. Küçük çocukların, yaşlıların, gebelerin ya da kronik hastalıkları olanların (kalp, kanser, vs.) bu konuda daha dikkatli olmaları gereklidir. Çünkü bu kişilerde komplikasyon olarak pnömoni (zatürre) daha sık karşımıza çıkmakta ve ciddi sonuçlar doğurmaktadır.”
Hastalığın genelde 38 derece ve üstü ateş, baş ağrısı, burun akıntısı, hapşırık, öksürük gibi belirtiler verdiğini kaydeden Prof. Dr. Ulutin şöyle devam etti:
“Bu tür belirtileri olan hastalara salgın zamanlarında domuz gribi tespiti yapılması ve tespit edilirse antiviral ilaçlarla derhal tedaviye başlanması gereklidir. Bunun yanı sıra, seyahat edilen taşıtta taşıyıcı veya hasta olan kişiler tespit edildiğinde üç günlük koruyucu antiviral ilaç uygulaması ve ateş takibi, ateş yükseldiğinde ise hastaneye yatış tavsiye edilmektedir.”
BUNLARA DİKKAT EDİLMLİ
Prof. Dr. Cüneyt Ulutin KKTC vatandaşlarının dikkat etmesi gereken diğer konuları şöyle anlattı:
“Vatandaşların, öncelikle KKTC Sağlık Bakanlığının aldığı tedbirleri uygulamaları gerekiyor. Güney kesimine geçerken gerekli tedbirleri uygulayıp maske takabilir veya bu bölgeye seyahatlerini azaltabilirler. Aşılanmış kişilerin ise hastalığa yakalansalar bile daha hafif bir tablo ile sağlıklarına kavuşabilirler. Hijyen kurallarına özen gösterildiği sürece bir salgının ortaya çıkması engellenmiş olacaktır. Kıbrıs’ta çok yakın zamanda meydana gelen yoğun yağışlar ve sel, hastalığın çoğalmasına neden olmuş olabilir. Domuz Gribi, diğer grip türlerinden başlangıçta ayrılması zor olduğu için, ilerledikten sonra tanı konmakta bu da komplikasyonlarınçoğalmasına ve hastaların maalesef kaybına yol açmaktadır.”
SERT İKLİM SIKLIĞINI ARTIRIYOR
Prof. Dr. Ulutin, Domuz Gribi’nin ‘İnfluenza’ ailesinden H1N1 adlı virüsün sebep olduğu ve göreceli olarak diğer griplere göre daha ağır tablo oluşturan bir hastalık olduğunun altını çizerek “Domuzlarda görülen grip virüsüne benzerliği nedeniyle bu adı alsa da kuşlarda ve insanlarda da görülen grip virüsüyle çok yakın benzerlik taşımaktadır. Özellikle sert iklim şartları hastalığın görülme sıklığını artırmaktadır” diye konuştu.