Kilise savaşları

24669_b-8

Fener Rum Patrikhanesi ile Rus Patrikhanesi arasında yüzyıllara dayanan bir çekişme var. Kostantiniye’nin Türklerin eline geçip “İstanbul” oluşu, Rusya’nın, Türkleri yene yene giderek topraklarını genişletmesi, hâliyle kendisinde “güç” vehmetmesi, Rus papazların da burnunu havaya kaldırmıştı.

Ruslar, Rum Patrikhanesi’ni “rehin” görüyorlar ve hareket alanının geniş olamayacağını düşünüyorlar, daha ötesi iddia ediyorlar.

Fener Rum Patrikhanesi’nin ekümeniklik iddiası bir ara alevlenmiş, ben de bir sıra röportaj yapmıştım. Konuşanlardan biri de Bartholomeos‘un sözcüsü idi. (Diğerleri Alev Alatlı, Kezban Hatemi vd…). Asıl Patrik’le konuşmak istemiştim. Patrik, sözcüsüne havale etmişti.

Patrik’le daha önce de röportaj yaptım. Sorularımı yazılı istemiş, cevapları göndermişti. Aynaroz Papazı kitabımızda verdim. (Hiçbir dişi varlığı -kuşlar, kediler, köpekler de dâhil- sokmadıkları Yunanistan’daki “papazlar ülkesi” -kendi başlarına buyruk çünkü- Aynaroz’a girdim ve ayrıntılı yazdım.)

Ukrayna Patrikliği, Rus Ortodoks Patrikliği’den ayrıldı. Ayrılma çekişmeli oldu. Herhâlde, Rusya, Ukrayna’nın Donetsk’ine, Kırım’a el koyunca ve bütün topraklarını kendi sınırları içine dâhil etme planları yapınca, Kiev Patrikliği’nin, Rus Patrikliği’ne boyun eğmesi beklenemezdi. 

Bartholomeos, fırsatı kaçırmadı, hemen Kiev’e uzandı. “Kiliselerimizin, birleşmesi için dua ediyorum. Bin yıl önce Konstantinopol tüm Ortodoks kiliselerinin anasıydı. Rusya Ortodoksluğu’na kaynaklık eden Kiev Ruslarının da ana kilisesiydi. Moskova Patriği II. Aleksios’la birlikte ayin yöneteceğimiz anı bekliyorum.” dedi.

“Ana kilise” ve Moskova Patriği ile birlikte ayin yönetmeyi yan yana getirirseniz çıkacak mana çok açık: “Eşitler arasında birinci” biziz. Bizdeki Patrik, Sen ister istemez bize uyacaksın!” demeye getirmiyor mu?

Moskova bu cesametiyle elbette Bartholomeos‘a inkıyad etmeyecek ve hatta fırsatı yakaladığında Fener’i kendisine bağlamak isteyecektir.

Kiev Patrikliği Moskova’dan daha eskidir. 10. yüzyılın sonlarında, Vatikan’a rağmen, Ortodoks Hristiyanlığı resmen kabul eden Kiev Rus Prensliği, İstanbul Patrikliği’nin dinî otoritesi altına girmiştir. Türklerin ve Moğolların istilasından korkan Kiev Metropolitliği, Kiev’den Moskova’ya taşınmıştır. 

Kiev-Moskova ayrılığı 15. yüzyıldadır.

Tarihe girmeyelim, çok karmaşık. Şu kadarını bilelim… Rusların tarihten gelen Bizans’ın mirasını sahiplenme iddiaları vardır. Hâliyle gözleri Türkler üzerinedir. Dediğimiz gibi; Rus Knezlikleri, Türklerin alanlarına doğru genişlemiştir. Türkiye emeli, Rus fanatiklerin gönüllerinin dibinde kıvıl kıvıl yatmaktadır. Bunu unutmayalım.

Bir başka mesele: Türk Ortodoksların Fener’le çatışması. Türk Ortodoksluğu sözcüsü Sevgi Erenerol, “Fener Rum Patrikhanesi Başpapazı Bartholomeos ile Sen Sinod Meclisi üyeleri” hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda Bartholomeos ile Meclis üyelerinin, “Halkı Kin ve Düşmanlığa tahrik etmek, Görev Sırasında Din Hizmetlerini Kötüye Kullanmak, Kamu Görevinin Usulsüz Olarak Üstlenilmesi, Devlete Karşı Savaşa Tahrik, Temel Millî Yararlara Karşı Faaliyette Bulunmak için Yarar Sağlamak” suçlarından cezalandırılmalarını istedi.

Fener, Ruslarla karşı karşıya… Şimdi ezelî rakip Türk Ortodoksları harekete geçti. Bakalım iş nereye varacak.

Yazara ait yayınlanan son makaleleri buradan okuyabilirsiniz. 

Exit mobile version