CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Doğu Akdeniz’deki son gelişmeler için Kılıçdaroğlu “Doğu Akdeniz’de büyük petrol ve doğal gaz yatakları var. ABD, İsrail, Mısır, Yunanistan orada Türkiye yok. Söz sahibi olmayan sadece Türkiye var. Doğu Akdeniz’de dışlanırlar seyrederler. Türkiye uluslararası arenada yalnızlığa itiliyor” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları kısaca şöyle:
Muhammed Mursi, bir darbeyle devrildi. Darbeye karşı çıktık. Mursi ve arkadaşları idamla yargılanıyordu. İki milletvekilimi Mısır’a gönderdim. Oradaki yetkililerle gidin görüşün. Siyasi idamlar sonunda nasıl toplum çıkar görmek istiyorsanız Türkiye tarihine bakın dedik. Gidin yetkililerle görüşün siyasi idamlara başvurmasınlar dedik. Mursi’ye Allah’tan rahmet diliyoruz. Gönül isterdi ki Muhammed Mursi bir cumhurbaşkanı çerçevesinde bir törenle defnedilsin. Gizli, acele, sadece ailesine haber verilerek defin işlemleri yapıldı. Bunu demokrasi kültürümüz, inançlarımız, ahlak açısından da doğru bulmadığımı ifade etmek isterim. Mısır’ın dostluğuna, kardeşliğine ihtiyacımız var.
“BU TÜR İNSANLAR YARGIYI MAHVEDİYORLAR”
Bir grup akademisyen bariş bildirisine imza atıyorlar. Bildiriye imza atanlardan bazıları hapiste, bazıları tahliye oldu. Bir akademisyen barış bildirisine imza atmış. Hakim soruyor cevabını veriyor. 30 ay hapis cezası öngörülüyor. Avukatı benzer davalar dolayısıyla beraat verdi diyor. Hakim o beraat o mahkemenin ayıbıdır diyor. Bir hakim bir başka hakimi aşağılıyor. Bu hakim denen kişinin böyle bir cümleyi kullanmasının yargıya gölge düşürüyor. Bu tür insanlar yargı dediğimiz olayı mahvediyorlar.
Bu memlekette kriz var demek yasak. Krizi herkes söylüyor, herkes biliyor. Bir yabancı haber ajansının muhabiri de dahil olmak üzere 50’den fazla isim hakkında BDDK suç duyurusunda bulundu. Kriz var diyorsunuz diye. Kriz var evet kriz var. Kriz var diyenlere BDDK bunu söyleyemezsin diyor. Memleketi bu hale getirenler hakkında suç duyurusunda bulun. Mutfaklarda yangın var.
“KIBRIS POLİTİKASI DEĞİŞMELİ”
Bu kürsüden defalarca dış politikanın milli olması gerektiğini söyledim. Kıbrıs politikasının değişmesi lazım. Bu yapılmazsa ileride çok büyük sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Türkiye’nin yeni bir siyaseti sürdürmesi gerekiyor.
Doğu Akdeniz’de büyük petrol ve doğal gaz yatakları var. ABD, İsrail, Mısır, Yunanistan orada Türkiye yok. Akdeniz’in bir bölümünde Türkiye öbür tarafında Mısır var. Akdeniz’de Türkiye ile Mısır arasındaki anlaşma Akdeniz’de pek çok sorunu çözer. Doğal gaz, petrol yatakları var. Söz sahibi olmayan sadece Türkiye var. Doğu Akdeniz’de dışlanırlar seyrederler. Türkiye uluslararası arenada yalnızlığa itiliyor.
3,6 milyonu aşkın Suriyeli var Türkiye’de. Sen kalktın bir de 35 milyar dolar harcadığını söyledin. Ben kimseye düşman değilim. Türkiye’yi bu hale kimler getirdi onu sorgulamak istiyorum.
“DÜZELMİYOR ÇÜNKÜ YANLIŞ YAPIYORSUNUZ”
Ekonomide gerçekten yangın var. İstanbul’u geziyorum 7-8 kişi, 9-10 kişinin daracık yerlerde nasıl yaşadığına tanığım ben. Askerden gelmiş kız işsiz, mimarı mühendisi işsiz. 1 milyonun üzerinde üniversite mezunu var işsiz. Geldiğimiz nokta çok acı. Vatandaş daha fazla alışveriş yapsın diye taksit süresini uzattılar. Kredi kartından ötürü icrada adam. Bunlar ekonominin e’sini bilmiyor. Ekonomi insan içindir. Ekonomi kalkınma demektir, herkesin karnının doyması demektir. Ekonomiyi onlar saray için öngörüyorlar. Çocuğuma sadece ekmek ve salça yediriyorum diyen anneler var. Ben söylüyorum rahatsız oluyorlar. Kibir abidesi bilmek bunları.
Program açıklıyorlar ekonomiyi düzeltecekler. Düzelmiyor çünkü yanlış yapıyorsunuz. Gömleği yanlış iliklediniz,, yapamazsınız. Yapısal dönüşüm paketi açıkladılar. Millet daha fazla fakirleşti. İstihdam, sanayi yatırımı üretimi destekleme programı açıkladılar. Ekonomik müjdeler paketi açıkladılar. Bir senden bir benden dediler, ne ondan ne ondan yine işsiz kaldılar. Sarayda enflasyon yok. Millet programdan bıktı, millet iş istiyor, ekmek istiyor. Millimiz ne kaldı? Bankaların büyük kısmı yabancıların elinde. Bizim fabrikaların değeri çok ucuzladı, satın alın. Her şeyi sattın. 15 Mayıs 2019’da karar aldılar döviz işlemlerine binde bir oranında vergi getirdik dediler. Bir ay sonra Erdoğan binde bir kambiyo vergisini kaldırdık dedi. Niye getirdin, niye kaldırdın? Türkiye savruluyor.
“MAZBATAYI BİR DAHA ALACAĞIZ”
Mutfakta en çok tüketilen mallar geçen mayıstan bu yana. Domates yüzde 96 artış, patates yüzde 108, soğan yüzde 97, salatalık yüzde 114. İşsiz sayısı 8,5 milyona dayandı. Üretim için çiftçinin desteklenmesi lazım. Elektrik zamlı, gübre zamlı. İşçi ücretleri de arttı. Geçen yılın fiyatından üreteceksin diyorlar, nasıl üretecek. En temel ürün buğday, 679 milyon dolar ilk 4 ayda para ödedik. Yabancı çiftçiyi zengin ediyoruz. İçeride buğday taban fiyatı 1350 lira, dışarıdan 1529 liraya getiriyoruz.
Faiz aldı başını gidiyor. Bizde yüzde 24 faiz. Tefecilerin kapısından ayrılmıyorlar. Erdoğan ne diyordu, bu kardeşinize oy verin göreceksiniz dolar, faiz ne olacak demişti. Döviz düzeldi mi, faiz düzeldi mi? Ekrem İmamoğlu İstanbul’u düzelteceğim diyor. Fakirliği yeneceğim diyor. Açlık nedir bilmiyorlar. Ekrem Bey de diyor ki, binlerce fakir var. İstanbul’da yaşayıp deniz görmeyenler var. Hizmet edeceğim diyor. İptal ettin mazbatayı bir daha alacağız inşallah. Sosyete damat ekonomi iyiye gidiyor diyor. Hastanın kanı çekilmiş tansiyonu düşmüş diyor. Kan kalmadı. Hep birlikte pazar sandığa gideceğiz. Elimize vicdanızı koyup oyumuzu verelim.”