Kapağının tasarımında gizemli semboller kullanmayı seven İngiliz The Economist dergisi, şimdi de “The World in 2019” kapağıyla öngörülerini okuyucularıyla paylaşıyor.
The Economist Newspaper Limited, James Wilson tarafından 1843 yılında Londra’da kurulmuş ve daha sonra The Economist Group olarak ticaret yapan global bir şirkete dönüşmüştür.
Economist Grubu uluslararası iş ve dünya ilişkileri konusunda uzmanlaşmış bir medya kuruluşudur. Skandal kapakları ve iddialı içerikleriyle her hafta gündemde olan derginin, dünya çapında ilgi çekme sebeplerinden biri de “The World in” konseptiyle yayımladıkları özel sayılarıdır. Yıllardır bu geleneği sürdüren The Economist, bu yıl da gelecek yılın nasıl geçeceğine dair kehanetler içeren özel sayısını “The World in 2019” yayımladı.
Bu yıl okuyucularını önce siyah bir kapak tasarımıyla şaşırtan The Economist, daha sonra Leonardo Da Vinci‘nin ölümünün 500. yılına istinaden bir kapak daha tasarlayarak ünlü muciti onurlandırdı. Aynı zamanda resimlerinde ve icatlarında mesajlar gizlemeyi seven Da Vinci, bu yönüyle de derginin konseptine oldukça uygun görünüyor.
Uzmanlara göre 2018 yılı için tasarlanan kapaktan çok farklı görünse de, bazı karakterlere tekrar rastlamak mümkün. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri başkanı Donald Trump yada Rus devlet başkanı Vladimir Putin‘i temsil eden çizimler gibi. Bu çizimleri ayırt etmek daha kolay olsa da İngiltere‘yi, Hindistan‘ı veya Çin’i fark etmek biraz daha zor olabilir. Tasarımın odak noktasını oluşturan Leonardo Da Vinci’nin meşhur ”Vitruvian Man” adlı eseridir. Da Vinci’nin altın oranı olarak da bilinen resim, günümüzde de en çok bilinen eserler arasında.
Bazı çizimler daha sade ve anlaşılırken bazısını anlamak için gerçekten kendimizi zorlamamız gerekiyor. Örneğin, kapağın sol alt köşesindeki timsaha benzetilen canlı aslında bir Komodo Ejderidir ve kertenkelenin büyük babası olarak da biliniyor. Sağ üst tarafta ise atların üzerinde ilerleyen dört figür görülüyor. Görülen dört figür Hristiyan Teolojisinde dünyanın sonunun gelişini temsil eden “Mahserin Dört Atlisi” olarakta biliniyor.
Sembolizm yüzyıllardır insanlar tarafından kullanılan ve geliştirilen bir bilgi kayıt sistemidir. Sistemin gelişmesinde ve bir bilim dalına dönüşmesinde önderlik eden Ferdinand de Saussure ve Charles Sanders Peirce buna “Göstergebilim” adını verdiler.
Göstergebilim;
Bize anlam ileten her şey göstergebilimin alanıdır; dil, resim, mimari, edebiyat, sinema, trafik işaretleri, alfabe türleri jestler ve mimikler. Göstergeler birer kodu temsil eder ve bu kodları geçmiş bilgimizi kullanarak anlar, yine kodlarla başkalarına aktarırız.
Çizim hakkında incelemelerimizi göstergebilime dayanarak çözümlemeye çalışırsak oldukça doğru sonuçlara varabiliriz. Tabii sembolleri çözümlemenin birçok yolu bulunuyor. Ben ise size Kehanetlerde bulunmanın bilimsel birkaç yöntemini tanıtmayı amaçladım.
Bir diğer yöntem de piktografik ve ideografik inceleme biçimidir. Piktogram, herhangi bir mekan, nesne veya durumun resmedilerek sembol haline getirilmesidir. Piktografi ile yapılan anlatım biçimleri grafiksel çizimler kullanmaktadır. Bu sistemin temeli ilk insanlar tarafından mağaralara çizilen resimlere dayanmaktadır. Piktogramların bir diğer özelliği de, kişilerin dili, dini ve ırkı ne olursa olsun anlam bakımından ayni çağrışımı uyandırmasıdır. İşaretlerin temel özelliği, yaşı ve kültürü ne olursa olsun, simgelerin rahatlıkla anlaşılmasıdır. Bu yüzden dünya çapında algılanabilmesi için, her ülkede aynı renkte ve şekilde olması gerekmektedir.
İdeogramlar da resim yoluyla yapılıyor fakat bir mekânı veya cismi değil, fikri ifade ediyorlar. Bu iki kavram arasındaki fark budur. İdeogramların renkleri ve boyutları ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir aynı olmak zorunda değildir. Örneğin, Mısır Hiyeroglifleri veya Sümer tabletleri gibi. Kültürden kültüre, kişiden kişiye değişiklik gösterebilirler.
The Economist dergisi bu iki kavramı rahatlıkla anlamamızı sağlayacak iki örnek kapak tasarlamıştır. Biri 2018 yılı için tasarlanan ve piktogramlardan oluşan kapak, diğeri ise 2019 yılı için tasarlanmış olan ve ideogramlardan oluşan kapaktır.
Bilimsel kehanetlerimizi, bu kavramlar çerçevesinde yapmaya başladığımızda gizemli semboller artık o kadarda gizli görünmüyor. Aslında yaratılan tüm semboller hepimizin günlük hayatında gördüğü nesnelere dayanıyor.
ne kadar doğru ve güzel bir yazı
Faydali bir icerik olmus. Turkiyede bu trz bir derginin eksikligi icerisindeyiz. Umarim ilk dergimizi cikarttigimizda ulkemiz adina benzer bir kapakla cikariz.