“İlişkimiz boyunca Hülya’ya tektaş takmadım. En sevdiği ve tek taktığı mücevher tektaştır. Biz tanıştığımızda onun tek taşı vardı, ben de almadım o yüzden.
Benim için söylediklerini izlememiştim, sosyal medyadan gördüm. Büyük konuşmayayım ama Hülya ile yeniden evlenmem imkansız gibi bir şey.
Senede 3 gün Ayvalık’a gidiyorum. 1. gün neredeyse ayaklarımı yıkayacak, 2. gün normale dönüyor, 3. gün ‘Acaba beni ne zaman kovacak’ diyorum.
Aynı ortamda yaşamamız zor. Geç kahvaltı yapıyor, ben erken. O plaja gidiyor, ben sevmem. Akşam yemeğini yiyor 8-9 gibi odasına gidiyor…
Hülya dinlemediği için anlamıyor. İnsanlarda genel olarak böyle bir sorun var. Dinlemeyi sevmiyorlar. Dinlemek bana babamdan mirastır.
Uzun yaşama taraftarı değilim. İletişim kuramıyorsun, çok fazla cenazeye gidiyorsun, arkadaşların ölüyor…
Artık daha sabırlıyım, sakinim, toleransım yüksek. Çok şaşırmıyorum.
O kadar çok şey yaptım ki, pişman olmaya kalksam mutsuz olurum.
Hülya’nın benimle flörtleşmesi Seda’yı rahatsız etmiyor. Biz onu konuştuk. O çok kompleksiz bir kadın…
Benim için evlilik yok artık. Onun da öyle bir gayesi yok. O köpekleriyle evli. 5 tane köpeği var. Doğduğundan beri köpekle yaşıyor. Ben 5 köpekle zor yaşarım. Aynı evde oturabilirim ama evlilik çok gereksiz.
Neden evlenip mutsuz olalım? Temmuz ayından 2 sene olacak. Ayrı evlerdeyiz. Neden aynı eve taşınalım ki? Ben kural koymam… Kural koyarsam o aşk olmaz. Aramızda 17-18 yaş var. Benim açımdan yaşla alakalı bir sorun yok, onu bilmem.
Hülya’nın bir ilişki yaşamaya ihtiyaç duyduğunu sanmıyorum. Çünkü ailesine, kızına çok düşkün, hayatını seviyor… Oraya bir adam koymak isteyeceğini sanmam.
Çocuklar Seda’yı çok seviyor. Çocuklarımla geçinemeseydi olmazdı.
Hayatımda tuz, şeker ve evliliğe yer yok…
Zehra gelip ‘Evleneceğim’ dese tavsiyelerde bulunurum. ‘Daha 22-23 yaşındasın. 50 sene bir adamla oturmak için çok uzun’ derim…
Zehra yalan söylemez… Her şeyin doğrusunu söyler. Hayatındaki insanları araştırmam. Bana haberleri gelir.
Zehra ile annesinin boşandığım zaman zorlanacağımı düşündüm. Kaya ile de aynı şekilde… Ama ikisini de rahat atlattığımızı düşünüyorum. Babanın evden çıkıp gitmesi bir travmadır. Çocukta illa ki iz kalır. Ben yaptım ama doğru yapmadım. Zehra bana bir şey söylemedi ama bekliyorum içinde bir şey uhde kaldı mı? 30’da mı çıkar 35’te mi bilmiyorum…”
Sizde Kaya Çilingiroğlu’ndan Hülya Avşar’a ‘evlilik’ yanıtı haberiyle ilgili görüşlerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz. Tartışmaya katılın ve Kaya Çilingiroğlu’ndan Hülya Avşar’a ‘evlilik’ yanıtı haberini bizler için değerlendirin.