Kaşıkçı’nın ölümünde İsrail iddiası: Yazılımla takip ettiler

cemal-kasikci-suudi-arabistan

BBC Türkçe’nin haberine göre, Abdulaziz, Arap Baharı döneminde Suudi Arabistan rejimini eleştiren ve değişim çağrısı yapan video ve sosyal medya yorumlarıyla tanınan muhalif isimlerden biri haline geldi. Danışmanlık firması McKinsey, Abdulaziz’i “sosyal medyada muhalif isimler üzerinde etkili bir kişi” olarak tanımlıyor.

Abdulaziz, şu anda Montreal kentinde yaşıyor ve Kanada’ya yaptığı sığınma başvurusunun yanıtını bekliyor.

Abdulaziz, telefonuna yerleştirildiğini iddia ettiği Pegasus adlı casus yazılımı geliştiren İsrailli NSO Group’a İsrail’de dava açtı.

New York Times gazetesi, Abdulaziz’in açtığı davada, Suudi Arabistan hükümetinin telefonuna yüklenen casus yazılım sayesinde öldürülmesinden birkaç ay önce Kaşıkçı ile kurduğu temasları takip altına aldığını öne sürdüğünü bildirdi.

Mahkeme sunulan belgelere göre, Abdulaziz, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile bağlantılı olduğunu söylediği istihbarat görevlilerinin ülkesine geri dönmesi konusunda Mayıs ayında kendisiyle temasa geçtiklerini de söyledi.

Abdulaziz, Prens Muhammed’in eski danışmanı Saud el Kahtani tarafından gönderildiklerini söyleyen Suudi istihbarat görevlileri ile yaptığı görüşmeyi de kaydettiğini bildirdi.

Mahkemeye sunduğu belgelerde, Abdulaziz’in geri dönme talebini kabul etmediği ve gelen görevlilerin konuyla ilgili görüşmeleri sürdürmek için Ottawa’da bulunan Suudi Arabistan Büyükelçiliği’ne gelmesi yönündeki davetini de reddettiği belirtildi.

Abdulaziz, bu olaydan bir ay sonra telefonuna bir mesaj geldiğini ve bu mesajda bir linkin bukunduğunu söyledi. Kargo takibi içinmiş gibi görünen bu linkin aslında Pegasus adlı casus yazılımı yüklemek için oluşturulmuş bir sahte bağlantı olduğu öne sürüldü.

Toronto Üniversitesi’nde çevrimiçi takip konusunda çalışmalar yürüten Citizen Lab adlı bir araştırma ekibi, Ağustos ayında Abdulaziz’in telefonunu inceledi ve telefonun ele geçirilmiş olabileceğini söyledi.

Citizen Lab, yaptığı incelemeler neticesinde bu casus yazılımı yerleştirenin Suudi Arabistan hükümeti olabileceği sonucuna vardı.

Sahte bağlantının gönderildiği sıralarda, Abdulaziz’in Cidde’de yaşayan ailesine yönelik bir operasyon düzelendi ve iki erkek kardeşi gözaltına alındı.

Yine aynı dönemlerde, Kaşıkçı ve Abdulaziz “Suudi Arabistan hükümetinin propagandasına” karşı çeşitli sosyal medya kampanyaları başlatılmasına yönelik planlarını hayata geçirmek için düğmeye bastı.

Mahkeme sunulan belgelere göre, Kaşıkçı bu kampanyalar için Abdulaziz’in hesabına 5 bin dolar para yatırdı.

Mahkeme belgelerinde avukatlar, sunacakları argümanlar arasında Abdulaziz ile Kaşıkçı arasındaki işbirliğinin ortaya çıkmasının “Kaşıkçı’nın öldürülmesi kararının alınmasında önemli rol oynadığı” iddiasının da yer alacağını belirtti.

Kaşıkçı, 2 Ekim’de evlilik için bazı belgeler almak üzere geldiği İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürüldü. Kaşıkçı’nın cinayetin ardından parçalara ayrılan cesedi halen bulunabilmiş değil.

Suudi Arabistan cinayetle ilgili 22 kişi hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında tutuklanan bazı kişiler hakkında idam isteniyor.

NSO Group, Pegasus adıyla bilinen casus yazılımı geliştiren bir teknoloji şirketi. Söz konusu casus yazılım, hedef alınan telefonla yapılan konuşmaları dinleme, basılan tuşları kaydetme, mesajları okuma ve internet geçmişini takip etme olanağı tanıyor.

Ayrıca telefonun kamerası ve mikrofonu üzerinden de takip yapılabiliyor.

Çok geniş bir yelpazede takip yapılmasına olanak tanımasından dolayı İsrail bu yazılımı bir silah olarak sınıflandırıyor. Bu nedenle de şirketin yabancı devletlere satış için Savunma Bakanlığı’ndan onay alması gerekiyor.

İsrail basınında yer alan haberlere göre, Suudi Arabistan geçen yıl bu yazılım için 55 milyon dolar ödeme yaptı.

NSO Group’a daha önce de aralarında insan hakları savunucuları ve gazetecilerin olduğu bazı isimler Meksika ve Birleşik Arap Emirlikleri devletlerine casus yazılım sattığı gerekçesiyle dava açmıştı.

NSO Group konuyla ilgili yaptığı açıklamada, geliştirdiği ürünlerin “sadece terör ve suçla yasal olarak mücadele etme yetkisi olan devlet ve güvenlik kurumlarının kullanımına sunulacak şekilde lisanslandırıldığını” söyledi.

Açıklamada, “Ürünlerimizin maksadının dışında kullanılmasına asla müsamaha göstermeyiz. Böyle bir şüphenin doğması halinde, bunu inceler ve sözleşmenin askıya alınması ya da feshedilmesi de dahil olmak üzere uygun adımları atarız” denildi.

Exit mobile version