Kanallar ülkesi Hollanda

24707_b-4

Yüzlerce festivale ev sahipliği yapan Hollanda’nın başkenti Amsterdam’daydım.

Son yıllarda en çok turist ve göç alan ülkeler arasında yerini alıyor.

Küçük ülkede yapılan nüfus sayımı da büyük dikkat çekiyor. Rakamlar 2018 itibarıyla 17 milyonu geçmiş.

Vakit kaybetmeden bozulmamış kültürel yapı ve mozaik içinde, çevreyi tanımak için keşfe başladık.

Bol bol fotoğraf karelerini arşivliyoruz.

Her yer cıvıl cıvıl ve hareketli.

Şansımıza hava çok güzel.  

Arnavut kaldırımlarına basa basa geniş Dam Meydanı‘nda etrafı dolaşıyoruz. Gördüğüm kadarıyla ülkenin kalbi burada atıyor. Kraliyet Sarayının burada bulunmasının büyük etkisi var.

Ülke adına ilk aklıma gelen, takunyaları, laleleri, yel değirmenleri, Holstein inekleri (cinsine göre en çok süt veren) peynir çeşitleri, sayısız bisiklet, sandalla kanal gezileri, dünyaya lojistik destek veren Rotterdam limanındaki hareketlilik, doğası, kültürü, festivalleri vs…

Burada yaşam alanlarına baktığımızda sayısız kanal, nehirler arasında kurulmuş evler, iş yerleri dikkatimi çekiyor. 

Bazı bölgelerde evlerin çoğunluğu deniz seviyesinin altında. 

Görülmeye değer yerler. Özgün yapılarla karşılaştıkça, kendinizi masallar diyarında sanıyorsunuz. Hele yemyeşil doğası tablo gibi.

Yemek kültürlerine gelince çok zengin değil. Pasta, börek, pizza, peynir, patates, lahana, et, balık, tavuk ile sınırlı.

Burada her yaş grubundan, her meslekten yüzlerce insanı bisiklet yolunda işe, okula, gezmeye giderken aynı anda görebilirsiniz.

Bisiklet vazgeçilmez alışkanlıkları. Hem de spor niyetine geçiyor. Halkı gayet bakımlı. Kilolu Hollandalı görmedim diyebilirim.

Burada araçlardan daha çok bisiklet kazaları ve cezaları dikkat çekiyor. 

Hatta durumları çok müsait olsa da Başbakanından tutun, milletvekiline kadar herkesi, bisiklet yolunda korumasız görebilirsiniz.

Alkol ve -bazı izinli market ve cafelerde satılan- uyuşturucu madde kullanımı çok uç noktalarda. Bunun verdiği özgürlük adı altında yaşadıkları ise tek kelimeyle rezalet. Onların özgür yaşam dedikleri, bizim hiç de tasvip etmediğimiz görüntülere sahne olabiliyor…

Meşhur çiçek pazarı ise, bizim İstanbul Eminönü’ndeki çiçek pazarına benziyor. Burada magnetler, kartpostallar, laleler, takunyalar ve çeşitli turistik süs eşyaları alıcısını bekliyor.

Görülmesi gereken yerler arasında en çok merak ettiğim kraliyet mücevherlerinin sipariş edilip yapıldığı, aynı zamanda örneklerinin de bulunduğu pırlanta fabrikasıydı. Aynı zamanda müze olan mekan tek kelimeyle muhteşem.

Ülkede para birimi Euro, dolar. Ekonomisi güçlü. 

Eğitim için tercih edilen ülkeler arasında yerini alsa da, anlatılanlara göre gençlerin çoğunluğu lise sonrası üniversiteyi pek de tercih etmedikleri, tembellik yaptıkları, çalışmayı sevmedikleri yönünde… 

Hristiyan nüfusun dini inançları, ağırlıklı olarak Katolik. Ateistler de azımsanmayacak sayıda.

Hollanda’ya gittiğinizde vaktinize göre başkent Amsterdam, Dam Meydanı, Kraliyet Sarayı, çiçek pazarı, Avrupa’nın en ünlü pırlanta fabrikası, sakin doğayla iç içe Marken Volendam gezilecek yerlerin başlıcaları. Eski balıkçı kasabası olan Volendam’daki tarihi evler ve limanları çok güzel. Burada ucuz fiyata bol bol çeşit çeşit balık yiyebilirsiniz. Küçük sakin ada Marken’i, Parlamento binası, adalet sarayı, Meclis binalarının bulunduğu şehir Lahey’i, Rotterdam şehrini, alışveriş için, Damrak Caddesini, Ren Nehri’ni, peynir yapımı gerçekleşen özel alanları gezmenizi tavsiye ederim.

Mutlu pazarlar.

Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz. 

Exit mobile version