KADEM’den yapılan yazılı açıklamada, ülkemizin sosyal, siyasal ve ekonomik tarihinde derin izler bırakan 28 Şubat sürecinin, demokratik yönetimle birlikte insanların hak ve özgürlüklerine karşı açık bir saldırı niteliği taşıdığı vurgulandı.
“Demokrasiye balans ayarı şeklinde ifade edilen darbe sürecinde Ankara’da tanklar sokağa çıkarılmış, dönemin medya organları ile psikolojik harp teknikleri kullanılarak ülkede kaos ortamı oluşmasına zemin hazırlanmıştır.” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Milyonlarca insan dini veya siyasi görüşü sebep gösterilerek fişlenmiş, başörtülü kadınların kamu kurumlarında eğitim alması ve çalışması engellenmiş, ikna odalarında giyim tarzlarından vazgeçmeleri konusunda baskı uygulanmış ve kararlarını değiştirmeyenler bulundukları kurumlardan atılmıştır. Düşünce ve inançlarından dolayı bireyleri ötekileştiren, toplumda kutuplaşma ve keskin ayrılıklara sebep olan 28 Şubat dönemi uygulamaları, insan hak ve özgürlerini yok sayarak kendi halkını yıllarca mağdur etmiştir.
Hükümeti devirmeye iştirak suçlaması ile 103 kişi hakkında açılan davada 21 sanık müebbet hapis cezasına çarptırılmış, isnat edilen suçları işledikleri sabit olmaması nedeniyle 68 sanığın beraatine hükmedilirken, 10 sanık hakkındaki dava zaman aşımından, 4 sanık hakkındaki dava ise ölmüş olmaları nedeniyle düşürülmüştür.”
Açıklama, “Türkiye’de yaşanan darbe tecrübeleri, milletin 15 Temmuz direnişiyle artık tarihe gömülmüştür. Milletimizin bir daha darbe teşebbüsleriyle karşı karşıya kalmaması için hep birlikte demokrasi kültürünü kuvvetlendirmeye ve bu alanda farkındalık oluşturmaya devam edeceğiz.” ifadeleriyle tamamlandı.