KARAR.COM
İstanbul, iki gün arayla sarsıldı. Silivri açıklarında önceki gün meydana gelen 4.6 büyüklüğündeki depremin ardından meydana gelen artçılar tedirginliğe neden oldu. Bugün ise beşik gibi sallanan bölgede 6.0 büyüklüğünde deprem meydan geldi. Şiddetli deprem İstanbul’a tehlikeyi bir kez daha hatırlattı.
Peki beklenen İstanbul depremi için, bu en şiddetli uyar ne anlama geliyor.
Bir çok uzman, 3 günde yaşanan deprem hareketliliğinin riski daha da arttırdığı görüşünde.
İki gün önceki depremle ilgili dün Twitter hesabında paylaşımlarda bulunan ve bugün meydana gelecek depremi tarih vermeden tahmin eden İTÜ Öğretim Üyesi, yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, Silvri açıklarındaki tehlkenin daha da büyüdüğünü açıkladı.Görür, “Değerli takipcilerim, geçmiş olsun. Hatırlarsanız dünkü depremin sıkıntılı olduğunu söylemiş huzursuz olduğumu belirtmiştim. Küçük bir deprem de olsa büyük deprem beklediğimiz fay kolunun batı ucunda olması nedeniyle bu koldaki dinamikleri etkiliyebileceğini açıklamıştım.”
“Keşke haklı çıkmasaydım. Sanıyorum şimdi risk daha da artmış olabilir. Hepimiz ve yöneticilerimiz daha da dikkatli olmalıyız. Evimizde gerekli önlemleri almalıyız. Sizden ricam herkes bu tweeti retweetlesin. Daha sonra evde ne yapmamız gerektiğini yazacağım, sağlıcakla kalın.”
Naci Görör, dünkü paylaşımlarında ise 7.2 büyüklüğünde bir deprem tehlikesine dikkat çekmişti. Görür’ün paylaşımları şöyle:
1): orta çkurlukla Çekmece gölleri arasında uzanan fay kolu ilk kırılmasını beklediğimiz faydır. 70-75 km uzunluktadır, kırıldığında en az 7.2 büyüklüğünde deprem üretir. Bu kol kilitlenmiştir. Yani hiçbir hareket belirtisi ve üzerinde deprem yoktu. Bu kol enerji biriktiriyordu.
2) onun için ilk bunun kırılacağını düşünüyorduk. Dünkü deprem işte bu kolun en batı ucunda, yani orta çukurluğun hemen doğusunda oldu. Bu nedenle dikkate alınması gereken bir deprem. Sözlonusu kolu belli ölçüde etkileyebilecektir. Gerçi olan deprem 4.6 büyüklüğündedir. Açığa 3): çıkarttığı enerji sözkonusu koldaki depremi tetikleyebilir mi soru işareti. Ama bu koldaki gerilimi daha da artırdığı kesin. Orta çukurluğun batısında Tekirdağ havzasına kadar uzanan fay kolu üzerinde zaman zaman 4’ten küçük depremler olur. Bu depremleri önemli bir kısmı…
.jw-controls .jw-controls-right {
margin: 0 !important;
left: 10px !important;
top: 20px !important;
}
.jw-logo {
padding: 0 !important;
margin: 0 0 0 23px !important;
left: 10px !important;
top: 20px !important;
float: none;
}
.jw-dock {
padding: 0 !important;
margin: 0 !important;
right: 10px !important;
top: 0 !important;
position: absolute !important;
}
.jw-dock-button {
float: none !important;
}
.jw-dock-button .jw-overlay {
top: 0 !important;
right: 45px !important;
}
body {
margin: 0;
padding: 0;
}
4) havza çökelleri içerisnde biriken kaz kaçakları yüzünden olmaktadır. En son yaptığımız araştırmalarda bunu belirledik ve yayınladık. Bu gazlar doğal gaz. Fay Trakya havzasındaki gaz rezervuarlarını kesmiş, dolayısıyla bu gazlar deniz altından kaçıyor. Onun için ben dün
5) hiçbir medyaya konuşmadım. Dünkü deprem gaz kaçağı nedeniyle olan bir deprem miydi yoksa fay hareketi sonucu mu oldu onu anlamaya çalıştım. Ancak depremin yeri ve büyüklüğü fay kırılmasına daha uygun ama odak derinliği çok sığ sanki gaz kaçağına işaret ediyor. Bu konu…
6): kafamda hala kuşkulu, araştırılması lazım. Tabii şu an bunu araştıracak ekip ve ekipmanımız da yok. Biz zamanında çok söyledik Marmara’nın tabanına sabit bir gözlem istasyonu kuralım diye. Bunun için DPT ve TÜBİTAK’a projeler verdik, reddedildi. Halbuki AB destekliyordu
7) sonuç olarak; dünkü denklem konum ve büyüklük olarak rahatsız etti, çok dikkatli olmalıyız. Ulusal ve uluslar arası bilim camiası ile işbirliği ve araştırmanın içinde olan insanlara kulak veriniz. Bilginin nereden, hangi araştırmanın ürünü olduğunu sorgulayınız. Selamlar