İstanbul BB Şehir Tiyatroları sahnelerinde 23 – 27 Ocak tarihleri arasında, yetişkinlere yönelik; ‘Ocak’ta Bahar – Underground (Yeraltı)’, ‘Söz Veriyorum’, ‘Felatun Bey İle Rakım Efendi’, ‘Tatlı Kaçık’, ‘Amanvermez Avni’, ‘Hisse-i Şayia (Bir Evlilik Komedisi)’, ‘Kahvede Şenlik Var’, ‘Can Yeleği’ ve ‘Uzlaşma’ adlı oyunların yanı sıra çocuklara yönelik; ‘Bir Kümes Hikayesi’, ‘Yaşasın Barış’, ‘Pollyanna’, ‘Üzgün Ağaçlar Ülkesi’, ‘Palyaço Prens’, ‘Benim Güzel Pabuçlarım’, ‘Bisküvi Adam’, ‘Harikalar Mutfağı’, ‘Karagöz Çiftlik Bekçisi’, ‘Elma Kurdu Kırtık’ adlı oyunlar tiyatroseverlerle buluşacak.
OCAK’TA BAHAR – UNDERGROUND (YERALTI)
Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi
Yazan: Duşan Kovacevic
Çeviren: Bilge Emin
Yöneten-Sahne Tasarımı: M. Nurullah Tuncer
2. Dünya Savaşında Yugoslavya adındaki ülkede büyük bir değişim başlar. 1940 yılından sonra kapalı kapılar ardında yaşanan açlık ve yokluk içinde umudun ve sevginin hikâyesi işlenir.
Savaşın yarattığı güç dengesinde sömürünün ve manipülasyonların yerini sorgularken çok kültürlülüğün yaşandığı bu topraklarda kardeşin kardeşi öldürmesine tanık oluruz.
“Ocakta Bahar” adıyla yazılan oyun 1995 yılında Emir Kusturica tarafından Undergrand (Yeraltı) ismiyle filme çekilmiştir.
SÖZ VERİYORUM
Fatih Reşat Nuri Sahnesi
Yazan: Aleksei Arbuzov
Çeviren: Fatoş Sevengil
Yöneten: Hülya Karakaş
2. Dünya Savaşı sırasında kuşatma altındaki bir şehirde yaşanan umutsuzluk ve yıkım sürecinde üç arkadaşın hayat mücadelesi içinde yaşadıkları aşkı konu alır.
FELATUN BEY İLE RAKIM EFENDİ
Kağıthane Sadabad Sahnesi
Yazan: Ahmet Mithat Efendi
Oyunlaştıran-Şarkı Sözleri: Selçuk Soğukçay
Yöneten: Selçuk Soğukçay
19.yy İstanbul’unda geçen eserin kahramanlarından Felatun Bey görüntü itibariyle modern, iç dünyası itibariyle yoz ve boş, bu anlayışta sürdürdüğü yaşamıyla gülünç durumlara düşen bir mirasyedidir. Eserin diğer kahramanı olan Rakım Efendi ise ailesinin ölümünden sonra Arap Dadı tarafından bin bir güçlükle yetiştirilen, gelenek göreneklerine bağlı, kültürlü, azimli, çalışkan ve bu olumlu nitelikleri nedeniyle herkesin sevdiği, takdir ettiği bir gençtir. Bu ikilinin yolu yaşamları boyunca birçok noktada kesişir. Türk edebiyatının ilk popüler yazarlarından kabul edilen Ahmet Mithad Efendi’nin romanından uyarlanan oyun, Tanzimatı takiben ortaya çıkan diğer ilk Türk eserlerinde de sık olarak rastladığımız “yanlış batılılaşma” konusunu ironik bir yaklaşımla ele alıyor.
TATLI KAÇIK
Kadıköy Haldun Taner Sahnesi
Yazan: John Patrick
Çeviren: Ahmet Levendoğlu – Hasan Levendoğlu
Yöneten: Naşit Özcan
Mr. Tanner ile paylaştığı evinde, çöp toplayarak yaşayan, çevresindeki her şeye sonsuz bir sevgi ve şefkatle bağlı Opal’in kendi halindeki yaşamı üç davetsiz misafirin gelişi ile umulmadık şekilde değişir. Sol, Gloria ve Brad kendi hesaplarının peşinde Opal’in huzur dolu yaşamına giriverirler. Kendi kendine yetmeyi becerse de yalnızlıktan muzdarip Opal onları hayatına almak konusunda en ufak bir tereddüt bile duymaz ancak sonsuz bir iyi niyetle evinin kapılarını açtığı misafirleri sevgilerini paylaşmak konusunda Opal kadar istekli değildirler.
AMANVERMEZ AVNİ
Üsküdar Musahipzade Celãl Sahnesi
Yazan: Ebüsüreyya Sami
Çeviren: Erol Üyepazarcı
Oyunlaştıran: Selçuk Yüksel
Yöneten: Selçuk Yüksel
1908 yılındayız. Amanvermez lakabıyla anılan dönemin en hızlı hafiyesi Avni ve arkadaşları bir yandan padişahtan gelen emirle yanmış adam olayını çözmeye çalışırken diğer yandan gizli bir doğum yaptırıp vicdanının sesine yenik düşen bir ebeye yardım etmektedir. Kendine has yöntemleriyle olaylara yaklaşan Komiser Avni’nin Osmanlı’nın Sherlock Holmes’u diye anılması boşuna değildir.
HİSSE-İ ŞAYİA (BİR EVLİLİK KOMEDİSİ)
Ümraniye Sahnesi
Yazan: İ. Ahmet Nuri Sekizinci
Yöneten: Tarık Şerbetçioğlu
Meşrutiyet dönemi tiyatrosunun öncü ismi İbnürrefik Ahmet Sekizinci’nin oyunu; ayrıldıktan sonra da didişmeye devam eden ve biricik kızlarını bir türlü paylaşamayan (“hissei şayia”) karı kocanın bitip tükenmek bilmeyen kavgalarını konu alıyor. Şiddetli geçimsizlikle boşanıp yıllarca birbirinden ayrı kalan, her karşılaşmada ezeli-ebedi kavgalarını tekrarlayan, birbirlerine dava üstüne dava açan, gülünç duruma düşseler de bu didişmeden adeta zevk alan fakat aslında her şeye rağmen birbirini seven karı kocanın ve onların arasında kalan genç kızın öyküsü eğlenceli bir üslupla aktarılıyor.
KAHVEDE ŞENLİK VAR
Gaziosmanpaşa Sahnesi
Yazan: Sabahattin Kudret Aksal
Yöneten: Murat Ozan
Kadın erkek rolleri, toplumsal kurallar ve bu kurallar çerçevesinde biçimlenen insan ilişkilerinin tartışmaya açıldığı Kahvede Şenlik Var; bir kadın ile bir erkeği karşı karşıya getirir. Sabahattin Kudret Aksal’ın uyuşmanın da uyuşmazlığın da en büyük örneği olarak tanımladığı kadın ve erkek, sonunda evlenme niyetiyle denize nazır bir kahvede buluşurlar. Zaman zaman kahvenin nevi şahsına münhasır garsonunun da yönlendirmeleriyle birbirlerini tanımak ve anlaşmak için uzun bir sohbete başlarlar. Evlilikten beklentilerin, hayallerin ve düş kırıklıklarının dillendirildiği bu bol eğlenceli sohbetin sonu nereye varacaktır? Kozların kıran kırana paylaşıldığı bu mücadelenin kazananı kim olacaktır? Kadın mı? Erkek mi? Yoksa Garson mu?…
CAN YELEĞİ
Sultangazi Hoca Ahmet Yesevi Sahnesi
Yazan: Gönül Kıvılcım
Yöneten: Nihat Alpteki
Hayat kendi akışında gündelik beklenti ve hayallerle devam ederken yola düşenlerin ve yeni bir hayat için yıllarca yolculuk yapanların hikayesi; Mülteci bir Anne yaşamaya mecbur kaldığı bir düzenin içinde, yeterince tanımadığı bir coğrafyada, savaşın bıçak gibi kestiği eski hayatına tutunup yeni olanla baş etmeye çabalar. Aynı kaderi paylaştığı komşusu da savaşın sürüklediği ve eşitlediği diğer kadındır. Anladığımızı sandığımız, anlamak istemediğimiz, zaman zaman öfkelendiğimiz durumlarla ilk defa yüzleşebileceğimiz bir öykü. Hepimiz aynı dünyada yaşıyorken, nasıl oluyor da ötekine dönüştürüyoruz? “Gerçekler; Gerçekleri görmezsen çarpar insanı, alır duvara çarpar”
UZLAŞMA
Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi
Yazan: Chloe Lambert
Çeviren: Zeynep Su Kasapoğlu
Yöneten: Aslı İçözü
Bir süre önce ayrılan Anna ve Pierre artık bir çift olmasalar bile hala ebeveyndir ve oğullarıyla iletişim konusunda sıkıntı çekmektedirler. Bu nedenle sürekli birbirlerini suçlayıp tartışarak hem kendilerinin hem de çocuklarının yaşamını cehenneme çevirirler. Sonunda sorunu çözmek için aile mahkemesinin atadığı arabulucular eşliğinde uzlaşma toplantılarına katılmaya ikna olurlar. Toplantılar boyunca sadece ayrılan çift değil, arabulucular İsabelle ve Jeanne da sarsıcı iç hesaplaşmalarla karşı karşıya kalacaktır… Trajikomik bir oyun olan Uzlaşma, ayrılık sonrası çocukları için sağlıklı bir düzen kurmaya çalışan ebeveynlerin psikolojik sürecini anlatırken, ülkemizde de uygulanan ve tarafların uyuşmazlıklarına dostane yollarla çözüm getirmeyi amaçlayan “arabuluculuk sistemi” konusunda fikir edinmemizi sağlıyor.
BİR KÜMES HİKAYESİ (Ç.O.) (5+ Yaş)
Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi
Yazan: Hilmi Zafer Şahin
Yöneten: Ebru Üstüntaş
Kümeste yaşayan hayvanların dünyasına çocukların gözünden bakan oyun, kümes sakinlerinin maceralarını keyifli, eğlenceli ve eğitici bir dille anlatırken; çocuklara, birlik beraberlik içinde yaşama, arkadaşlık ve yardımseverlik gibi konular üzerine de önemli mesajlar veriyor.
YAŞASIN BARIŞ (Ç.O.) (5+ YAŞ)
Fatih Reşat Nuri Sahnesi
Yazan: Hasan Erkek
Yönetmen: Nihat Alpteki
Birbirleriyle ürettiklerini paylaşarak dostça yaşayan koyun ülkesi ve buğday ülkesi sadece kendini düşünen bencil vezirin hain planlarıyla savaşa başlarlar. Koyun ülkesinin her şeyin farkında olan prensesi kendini feda ederek “düşman ülkeye” gizlice girer. Mızıkasının umutlu ezgileriyle vezirin planlarını ortaya çıkarır ve herkesin ısrarla istediği barışı getirir.
POLLYANNA (Ç.O.)
Kağıthane Sadabad Sahnesi
Yazan: Eleanor H.Porter
Uyarlayan-Yöneten: Binnur Şerbetçioğlu
Annesi yıllar önce yaşamını yitirince, yardım derneği himayesinde yaşamaya başlayan Pollyanna, babasını da kaybettiği haberini alır. Bu hayat dolu küçük kız, katı ve kuralcı biri olarak tanınan Polly Teyzesiyle birlikte yaşayacaktır. Pollyannanın konağa gelmesiyle beraber çevredeki herkesin hayatı değişmeye başlar. Dünya çocuk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Pollyanna, her tür olumsuz durumda bile ”mutluluk”un yaratılabileceğini; çözüm üretebilme yeteneği kazandıktan sonra hayata umutla bakılabileceğini anlatıyor.
ÜZGÜN AĞAÇLAR ÜLKESİ (Ç.O.) (5+ YAŞ)
Kadıköy Haldun Taner Sahnesi
Yazan: Gökçe Yaşar
Yönetmen: Yeşim Koçak, Selin Türkmen
Üzgün Ağaçlar Ülkesi’nde tüm ağaçlar artık kocaman meyveler vermektedir. Kral da, yemeğe düşkün Kraliçe de bu işten pek memnundur. Ama Büyücü’nün daha büyük meyveler yetiştirmek için hazırladığı iksirler, aslında bütün ağaçları hasta etmekte, kurutmaktadır. Prenses, ne yapsa da Kral babasına bunu anlatmayı başaramaz. Günün birinde Kraliçe de Prenses de iksirli meyvelerden yiyerek uykuya dalar. Şimdi Kral çok sevdiği kızı ve Kraliçe’sini uyandıracak bir çare bulmak zorundadır.
PALYAÇO PRENS (Ç.O.)
Üsküdar Musahipzade Celãl Sahnesi
Yazan: Turgay Yıldız
Yöneten: Süeda Çil
Palçayo prens, çocukların hayal dünyalarının masal olgusu ile beslenmesi için kurguladığımız bir oyun. Kahramanlar, olaylar, olup biten her şey bir masal. Tiyatro, bu masalın onlara anlatılabilmesi için kullandığımız araçlardan sadece biri. Günümüzde prensler, prensesler yok ama masalımızda onlara ait gördüğümüz tüm duygular hala var. Şefkat-acımasızlık, iyilik-kötülük, mutluluk-mutsuzluk… En önemlisi sevgi… O hep vardı, hala var. Palyaço prens sevgiyi renklerle anlatan bir oyun.
BENİM GÜZEL PABUÇLARIM (Ç.O.) (3+)
Ümraniye Sahnesi
Yazan: Dersu Yavuz Altun
Yöneten: Dersu Yavuz Altun
Günün birinde sirke, bir robot palyaço gelir ve sevimli palyaço sirkten kovulur. Bu kadarıyla da kalmaz, parası olmadığı için çok sevdiği pabuçları elinden alınır. Palyaçomuz pabuçlarını geri almak için iş aramaya başlar. Girdiği işlerden çocuksu duyarlılığı nedeniyle bir bir kovulur. Pabuçlarına asla kavuşamayacağını düşünüp umutsuzluğa kapıldığında, imdadına çocuklar yetişir ve onların desteğiyle pabuçlarına ulaşır. Yeniden çocuklarla birlikte kahkaha dolu gösterisini gerçekleştirmeye devam eder.
BİSKÜVİ ADAM (Ç.O.) (5+ Yaş)
Gaziosmanpaşa Sahnesi
Yazan: David Wood’s
Çeviren: Esin Eden
Yöneten: Nihat Alpteki
Büyük evin saati Guguk Bey’in ansızın kısılan sesi, ev sahipleri tarafından onu çöpe atılma tehlikesi ile karşı karşıya bırakmıştır. Ama mutfaktaki arkadaşları Tuz, Biber, sonradan aralarına katılacak olan Poşet Çay ve en çok da fırından yeni çıkmış Bisküvi Adam’ın yardımıyla bunun üstesinden hep birlikte geleceklerdir. Bisküvi Adam’ın Fare ile mücadelesi de Rutin hayatlarına yeni bir tempo getirir.
HARİKALAR MUTFAĞI (Ç.O.) (7+ Yaş)
Sultangazi Hoca Ahmet Yesevi Sahnesi
Yazan: Haluk Işık, Ege Işık
Yöneten: Uğur Arda Aydın
Papatya Sokağı’nda çalışan iki aşçı olan Gümüşkepçe ve Kırıkçatal’ın yemek pişirme macerası anlatılıyor. Oyunun önemli kahramanları, kedi Yorgunpençe ve fare Kazmadiş’tir. Bayan Gülücüğün okulundaki çocuklara yemek hazırlaması için gelmesi ve mutfağından malzemeleri çalınan Gümüşkepçe’nin, ustalığın bir işi yaparken gösterilen özen, sevgi ve dikkatle olabileceğini göstermeye çalıştığı oyun eğlenceli bir öyküyle seyirciye aktarılıyor.
KARAGÖZ ÇİFTLİK BEKÇİSİ (Ç.O.) (3+ Yaş)
Kağıthane Küçük Kemal Çocuk Tiyatrosu Sahnesi
Yazan: Özgür Atkın
Yöneten: Özgür Atkın
Karagöz uzun zamandır işsizdir ve iş aramaktadır. Sonunda kendisine bir çiftlikte iş bulur. İşi hayvanların bakımını yapmaktır. Ama ortada bir sorun vardır. Karagöz, hayvanları tanımamaktadır.
ELMA KURDU KIRTIK (Ç.O.) (4-7 Yaş)
Gaziosmanpaşa Ferih Egemen Çocuk Tiyatrosu Sahnesi
Yazan: B.Çağatay Çakıroğlu, Ö.Barış Bakova
Yöneten: B.Çağatay Çakıroğlu
Zamanın birinde çok yaşlı kocaman bir elma ağacı varmış. Rüzgarda tatlı tatlı sallanan bu ağaç, çevresindekilere gölge yapar onları güneşten korurmuş. İnsanlar o ağaçtan güzel elmalar toplar sevdiklerine dağıtırmış. Sadece insanlar mı? Hayvanlar da çok severmiş bu ağacı, hatta bir çoğunun evi bu ağaçmış. Karıncalar, arılar, kelebekler, çekirgeler, kuşlar… Hepsi bu ağaçta birlikte yaşar, şarkılar söylermiş. İşte Elma Kurdu Kırtık da bu ulu elma ağacında yaşarmış. Kırtık, bir gün hayal ettiği mükemmel elmayı bulmak için yola koyulmuş. Sahip olduklarının değerini bilmeyen, arkadaşlarını ve komşularını hor gören Kırtık bu yolculukta mükemmel elmaya ulaşmak yerine çok daha kıymetli bir şeyin farkına varmış…