Dua edelim bu şehirde deprem olmasın

İmamoğlu: Dua edelim bu şehirde deprem olmasın

Sabah saatlerinde partililer tarafından karşılanan Ekrem İmamoğlu’na, CHP’nin Şişli Belediye Başkan adayı Muammer Keskin, bazı CHP Milletvekilleri ve İYİ Partili ilçe yöneticileri eşlik etti.

Burada esnafa hitap eden İmamoğlu, “Benim konum İstanbul. İstanbul’un sorunları ve o sorunlara çözüm bulmak, yani beni başka hiçbir konuya muhatap edemeyecekler.  Hiçbir husus karşılık bulamayacak. Yani kavga, gürültü, patırtı isteyecekler. Hiçbirine biz muhatap olmayacağız. Hatta ola ki ‘Biz biraz bekleyelim. 15-20 gün öncesinde kızdırmaya çalışalım ya da problem yaratmaya çalışalım’ diye düşünebilirler. Hiçbir faydası yok. Hatta bugünden başlarlarsa oyum daha çok artar. Benim işim kavgayla değil. Ben İstanbul’daki 16 milyon insana, toplumumuzun o derin vicdanını, ahlakını, sevgiyi ve saygıyı hatırlatmaya gelmiş bir belediye başkan adayıyım” dedi.

“İSTANBUL’UN EĞİTİM SEFERBERLİĞİNE İHTİYACI VAR”

Konuşmasının devamında eğitim sorunlarına değinen İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Yani 4 yaş altı 1 milyon 200 bin çocuğun sadece yüzde 15’i okul öncesi eğitimden faydalanıyor. Hangi çağdayız, hangi çağdaşlıktayız veya biz nasıl bir nesil hazırlıyoruz. Bahsettiğimiz nesil eğer gelişime açık güzel bir nesil olacaksa, iyi bir eğitim almalı. Dolayısıyla biz bu konuları PERPA’yla da TÜSİAD’la konuşacağız. Dolayısıyla İstanbul’un büyük bir eğitim seferberliğine ihtiyacı var. İstanbul’da her ilçede hem ilçe belediyelerle beraber hem büyükşehir belediyesi olarak kreş işine el atacağız. Biz eğitimin en önemli partneri olacağız. Ama gücümüzü sizin gibi dev kuruluşlardan almak zorundayız. Seferberlik. Aynı şeyi farklı iş dünyası sohbetlerinde de söyledim. Anadolu’da birçok yer için eğitim seferberliği yapardık. Oradaki çocuklar iyi eğitim alsınlar, diye. Şimdi köylerde, kırsalda çocuk kalmadı ki, çocuklar şehirlerde. İstanbul’un büyük bir eğitim seferberliğine ihtiyacı var. Bu vahşi durumdaki eğitim koşullarını tek başına büyükşehir belediyesi elbette düzeltemez. Ama büyükşehir belediyesi bu işin lokomotifi olacak.”

“YEŞİL FAKİRİYİZ”

İstanbul’daki yeşil alanla ilgili özel bir hazırlık yaptıklarını belirten Ekrem İmamoğlu, “Yeşil fakiriyiz. Bir yerel yönetici kıymet verirse oluyor. Allah için övünüyorum. Bu kardeşiniz sadece 4-4,5 yılda bir şehre kişi başı 3,5 metrekare yeşil alan kattı. 3,5 metrekarenin önemini söyleyeyim. Kattığım yeşil alandan daha az 25 tane ilçe var. Neye kıymet veriyorsanız o,  biz yeşile kıymet vereceğiz” dedi.

“DUA EDELİM BU ŞEHİRDE DEPREM OLMASIN”

Depremle ilgili de değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, “Bu şehirde 20 yıl oldu biz depremi hissedeli. 20 yıldır hiçbir şey yapılmadı. Depremi siyaset üstü bir konu haline getirirsen çözülür. Depremi ne kadar siyasi malzeme yaptıklarını ben 5 yıllık belediye başkanlığı dönemimde utanarak izledim. Yani bu kentsel dönüşümü geçirmeyelim Ekrem’in oyu artar. Çok sesli konuşuyor, sesi kısık falan değil. Dolayısıyla depreme milli mesele olarak bakacaksınız. Allah esirgesin şu an tek yapacağımız şey. Biz hızlıca çözeriz ama dua edelim bu şehirde deprem olmasın” ifadelerini kullandı.

“TRAFİK YOĞUNLUĞUNU AZALTACAĞIZ”

Ekrem İmamoğlu, esnaf ziyaretinin ardından bir gazetecinin deniz ulaşımı ve ulaşım projeleri ilgili sorusuna şu yanıtı verdi:

“Deniz ulaşımında en büyük problem, insanların deniz ulaşım noktalarına erişememesi. Örnek olarak, Avcılar’a bir deniz otobüsü terminali yapıldı. Ama bu iskeleye Avcılar’ı iyi bilenler bile ulaşamıyor. Biz denize ulaşımını sağlıklı hale getireceğiz. Bahsettiğim vadilerimiz, İstanbul halkının yeşil alanlardan denize erişmesini sağlayacak. En az 7 noktada füniküler hattı çalışıyoruz. Oralarda insanlar sağlıklı bir şekilde toplu taşımayla deniz ulaşımına ulaştığında Marmara’da paralel bir deniz ulaşımını sağlamış olacağız. Deniz ulaşımı İstanbul’un bütünsel olarak trafik sorunu tek başına çözmez, ama insanların huzurlu bir şekilde keyif aldığı bir alternatif. Boğaz’da da füniküler sistemiyle insanları denize ulaştıracağız. Denizi çok iyi bildiklerini iddia edenler, tümüyle deniz ulaşımını neredeyse sıfıra indiriyorlar ve kurumları iflas ettiriyorlar. Biz İstanbul’da yüzde 10’a erişen ve nüfusu 16 milyonluk bir kent için ulaşımı para kazanmak için değil, ulaşımı hizmet sektörü olarak görüyoruz. Bizim anlayışımız bütüncül bir ulaşım sistem ile İstanbul’u kaostan kurtaracak ve trafik yoğunluğunu İstanbul’un gündeminden uzaklaştıracağız.”

 

Exit mobile version