Selim YILDIRIM
Daha önce 1 Temmuz 2000 ile 18 Şubat 2004 arası çalıştırdığı Milli Takımımızı 2002 Dünya Kupası finallerinde 3’üncü sıraya, FIFA klasmanında da 7’nci basamağa taşıyarak Türkiye’ye futbolda tarihinin en büyük başarılarını yaşatan teknik direktör Şenol Güneş, şimdilik ‘geçici’ de olsa ikinci dönemine zaferle başladı… Ay-yıldızlı ekibimizin başında 17 karşılaşmada 4 galibiyet, 6 beraberlik ve 7 mağlubiyet yaşayan Mircea Lucescu’nun yerine göreve getirilen ve ilk iş olarak kadroda revizyona giden Güneş, Arnavutluk deplasmanında 2-0’lık zafere imza attı. Fatih Terim ile başlayıp, Lucescu (son 4 maç) ile devam eden 2018 Dünya Kupası elemeleri sonunda Rusya vizesi alamayan Milli Takımımız, 10 Eylül 2018’deki İsveç zaferinden bu yana da resmi maçlardaki ilk galibiyetini elde etti. Lucescu yönetiminde UEFA Uluslar Ligi B Ligi’nde de 1 galibiyet, 3 mağlubiyet yaşayarak C Ligi’ne düşen Türkiye, Arnavutluk’ta belki de bir maçtan daha fazlasını kazandı. Milli Takımımız, yeni kadrosu ile ilk sınavında Arnavutluk karşısında ezici bir üstünlük sağlayamasa da ufak dokunuşlarla parlak günlerine dönebileceğinin izlemini verdi…
Karşılaşmanın ardından yaptığı açıklamada, “Genç takımı tecrübeli isimlerle birleştirdik. Bana verilen görevin sorumluluğu içinde bu maçı kazanıp iyi başlamak istiyorduk. Bunu başardık, o yüzden mutluyum, gururluyum. Devamının da geleceğini düşünüyorum. Rakibe pozisyon vermedik ama biraz daha iyi pas yapabilmeliyiz. Arnavutluk, özellikle sahasında rakiplerine puan kaybı yaşatabilecek bir takım. Moldova maçına iyi hazırlanarak yarışa başladığımız gibi devam edeceğiz. Her rakip önemli. Adım adım gitmek durumundayız. Ama haziran ayındaki Fransa ve İzlanda karşılaşmalarının kritik olduğunu söylemek gerek. İkisinden birini kazanmak bizim için önemli olacaktır” ifadelerini kullanan Şenol Güneş, ay-yıldızlı ekibimizin başındaki 44’üncü maçında 21’inci galibiyetini elde etti. Bunun dışında 11 beraberlik ve 12 yenilgisi bulunan Güneş’in Türkiye’si, yediği 41 gole karşılık attığı gol sayısını da 63’e yükseltti.
Güneş yönetiminde dünya üçüncüsü apoletini taktığı 2002’nin ardından yine Güneş yönetiminde play-off’ta Letonya’ya elenerek EURO 2004’e gidemeyen, Terim ile İsviçre ile oynadığı play-off’ta averaja takılarak 2006 Dünya Kupası vizesi alamayan Türkiye, yarı finalde Almanya’ya 3-2 yenilerek elendiği EURO 2008’in ardından güzelliklere hasret kaldı. 2010 Dünya Kupası, EURO 2012 (yine play-off’ta Hırvatistan’ı aşamadık) ve 2014 Dünya Kupası finallerinin dışında kalan ay-yıldızlılar, EURO 2016’da boy gösterse de 2 yenilgi, 1 galibiyet ile finallere grup aşamasında veda etti. 2018 Dünya Kupası elemelerinde de I Grubu’nu ancak 4’üncü sırada tamamlayabilen Türkiye, elemelerine Arnavutluk galibiyetiyle başladığı EURO 2020’de boy göstermeyi arzuluyor. Bütünlüğün yeniden sağlanması, ‘genç takım’ hedefi yerine genç ve deneyimli oyuncuların entegre edildiği bir kadro ve aynı zamanda bir öğretmen olan Şenol Güneş ile EURO 2020 finalleri çok da uzak görünmüyor…