İktidarları ateş değil körlük yakar!

391_b-4

Türkiye’yi on altı yıldır tek başına yöneten iktidara göre bütün sorunların nedeni başta ana muhalefet CEHAPE sonra dış güçler AB, Trump, Eset, lobiler, localar, baronlar ile içeride FETÖ, PKK’dır.

İktidarın sorunları çözmekte değil ama ihale etmekte üstüne yoktur. Türkiye’yi on altı yıldır sanki AKP iktidarı değil de başkaları yönetiyor.

Sayın Cumhurbaşkanı FETÖ ile ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söylüyor: “FETÖ’nün devlet ve topluma nüfuz etme olayı ise yeni değil eskidir. FETÖ, 1970’lerin ortalarında bünyeye girmiş, 40 yıl boyunca bünyede sinsi şekilde büyümüş, palazlanmış, vücudun farklı organlarına bulaşmış habis bir urdur.”

Eyvallah burada doğru bir tespit söz konusudur.

Sayın Cumhurbaşkanı özet olarak diyor ki “FETÖ, 40 yıllık serencamı içerisinde en güçlü desteği 80 darbesiyle, 28 Şubat müdahalesinin faillerinden görmüştür.”

On altı yıllık AKP iktidarı döneminde FETÖ’nün CIA’nın yönlendirmesiyle nasıl palazlandığı ve devletin kadrolarına nasıl sızdığından hiç söz etmiyor!

Bu durumda AKP döneminin İçişleri eski Bakanı Efkan Ala’nın şu itirafı nereye konulacaktır?

Ala, “Emniyette daire başkanlığı seviyesinde bir istihbarat örgütümüz var. Bu İstihbarat Daire Başkanlığı’nda 17-25 Aralık’tan önce yaklaşık 7 bin çalışandan 6 bin 500’ü FETÖ mensubuydu.” Ala, göreve geldiğinde 81 ilin 74’ünün emniyet müdürü de FETÖ’cüydü.

Acaba Cumhuriyet tarihi boyunca FETÖ yönünden böyle bir verimli durum hiç söz konusu olmuş mudur?

                Dahası işte bu FETÖ’ye “aynı menzilin yolcusuyuz” diyenler, “Hoca efendi hasretinizden gözümüz yollarda kaldı” diye ağıt yakanlar, FETÖ’ye “ne istediyse verenler” ya da FETÖ ile birlikte 2010 referandumunda ‘mezardakileri de kaldırıp oy kullandıranlar’ kimlerdi?

                Devletin tepesine FETÖ’cü hainler kimlerin imzalarıyla atandılar?

                Emniyetteki ve TSK’daki stratejik görevlere FETÖ’cülerin gelmesini sağlayan terfilerin altında kimlerin imzaları var?

  ‘Biz farkında değildik, onları böyle bilmiyorduk, 17/25 Aralık’ta gözümüz açıldı’ demek iktidarı sorumluluktan kurtarır mı?

AK Parti adı üzerinde kendisini sütten çıkmış ak kaşık görüyor.

Bundan bir kaç gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan Isparta’da yaptığı konuşmada “Isparta’da 100 kilo altın bulundu. 5 milyon dolar para bulundu” diyor.

FETÖ, yüz kilo altını Isparta’ya toplar, iktidarın haberi yok. Belki de tonlarca altını, milyonlarca doları yurt dışına FETÖ kaçırdı onlardan da iktidarın haberi yok!

Yüz kilo altın ile beş milyon dolar para Isparta’da FETÖ’cüler tarafından toplanırken iktidar acaba hangi tatil köyünde istirahat ediyordu?

TSK’nın, Emniyetin stratejik mekanizmalarını ele geçirir iktidarın haberi yok.

Yargıya, idareye sızar iktidarın yine haberi yok!

En sonunda 15 Temmuz’da FETÖ darbeye kalkışır iktidarın gözü açılır. FETÖ ile varlık yokluk mücadelesine girer.

Sonra da iktidar gururla, ‘FETÖ’yle en büyük mücadeleyi biz yapıyoruz’ diyor.

İsterseniz yapmayın!

Pes doğrusu…

Dahası işin bir de diğer yanına bakalım! Çözüm adlı süreci dış güçler mi yoksa iktidar mı bu ülkenin başına bela etti?

Barzani’si, Şivan Perver’i, Tatlıses’iyle “megri megri” şarkılarını kimler söyledi?

Tüneller, hendeklerle kentler hangi süreçte dolduruldu?

Acaba Trump mı çözüm süreci için “baldıran zehri içeceğini” söyledi?

Habur’a mahkemeleri muhalefet mi taşıdı.

HDP/Öcalan ile Habur, İmralı, Oslo, Dolmabahçe görüşmelerini düzenleyenler, Barzani’yle kurultaylarında ‘gurur duyanlar’ herhalde muhalefet partileri değildi!

Tam on altı yıldır iktidarda olup da hâlâ muhalefet gibi davranmak da neyin nesidir?

Unutmamak gerekir ki sorumlulukların ihraç edilebildiğini sananlar kör iktidarlardır.

Bu tür iktidarları ateş ya da muhalefet değil kendi körlükleri yakar!

Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz. 

Exit mobile version