Fotoğraf sanatçısı S. Fehmi Katırcıoğlu eğitmenliğinde gerçekleştirilen çalışmalarda ortaya çıkan eserler, 14 Aralık 2018 tarihine kadar ziyaret edilebilecek.
Sanat dünyasının yanında çeşitli çevrelerden çok sayıda davetlinin katıldığı serginin açılış konuşmasını makro çekimler konusunda uzman olan fotoğraf sanatçısı ve eğitmeni Hasan Atabaş yaptı. “Sanata ilgisi olmayan bir milletin kültüründen nasıl söz edebiliriz” diye konuşan Atabaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uzun yıllar devlet kademelerinde üst seviyede yöneticilik yaptım. Yöneticilerimizin büyük çoğunluğunun çalıştıkları kurumlarda, sanata bir duyarlılık geliştirememesi, o kurumlara sanatı getirememesi, beni daima üzmüştür. Oysa bir milletinin kültürünün gelişmesinin sorumluluğu, en başta devlet kadrolarında yöneticilik yapanlarındır. Bugün bir serginin açılışında yanımızda yalnız sanatçıları ve sanatseverleri görmek bu anlamda ne kadar üzücüdür.”
Aynı zamanda kalp cerrahisi uzmanı olan, sergi eğitmeni S. Fehmi Katırcıoğlu da sergideki soyut fotoğraflar hakkındaki sorularımızı yanıtladı.
Fotoğrafta, görüntüyü görünenden başka planda da oluşturabileceklerini kaydeden Katırcıoğlu, “Bizler makinelerimizin örtücü hızını ve duyargaç duyarlılığını değiştiriyor; böylece normal ortamda görülen görüntülerin dışında, soyut görüntüler elde edebiliyoruz. Aynı şekilde, makro çekimler de soyut sonuçlar yaratabiliyor. Küçük herhangibir materyal, büyüdüğü zaman harika görüntülere dönüşebiliyor. Sergideki fotoğraflarımızı çekebilmek için, bu bağlamda çok çeşitli teknikleri bir arada kullandık. ”
“İDE” Soyut Fotoğraf Sergisi’nde eserleri bulunan sanatçılar ise şöyle; S. Fehmi Katırcıoğlu; Ahmet Kutlay, Aliye Kırtız, Aysel Altun, M. Burak İmir, Çiğdem Akıncıtürk, Esra Tuba Öğdü, Gülten Tanyer, Nejla Can Güler, Nesrin Koçoğlu, Nilgün Beşirli, Nilüfer Zengin, Sadullah Kocaman, Seden Bekit, Şengül Bekmez, Yelda Akcoş Akıllıgöz ve Zeynep Nur Akçaboy.
Diğer yandan, serginin tanıtım afişinde ise şu dizelere yer veriliyor:
“Şekillerin eridiği, renklerin değiştiği durgun akan su gibidir soyut fotoğraf, şaşırtıları yatağında saklayan.
Baktığınızda sevin ya da sevmeyin duyum akışı olur ruhunuza.
Deneyimler yitmiştir, bir düş ülkesi açılır gözlerinizin önüne.
Gördüklerinizden doğan uyak değil uyumsuzluktan doğan uyum kıvılcım olur ışıldar tininizde.
Uyumsuzluk dediğimiz şekillerdeki bozukluk, tanımsız doyumda uyakla sonuçlanır.
Bu düşsel eylem, alımlayıcı için bir çağrıdır yeniden yeni hisleri çağrıştıran
Bir varoluş bir özgürlük duyumu
Bir fikrin İDE’ye dönüşünün öyküsü…”
Kaynak : Aydınlık