İtalya açıklarında boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalan 53 sığınmacıyı gemisine alarak Lampedusa Limanı’na izinsiz yanaşan Sea-Watch 3 gemisinin kaptanı Carola Rackete yasa dışı göçe yardımcı olma ve İtalya karasularını ihlal etme suçlamalarıyla gözaltında tutuluyor.
İtalya açıklarında denizden kurtardığı 41 sığınmacı ile Lampedusa limanına izinsiz yanaşan Sea-Watch 3 adlı yardım gemisinin kaptanı Rackete yasa dışı göçe yardım ve İtalya karasularını ihlal etmekle suçlanıyor. Rackete, Cumartesi gecesi yasak olmasına rağmen yanaştığı Lampedusa limanında İtalyan güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmıştı. Rackete’nin Sicilya’da hakim karşısına çıkartılması bekleniyor.
TRUMP BİLE DAHA İYİ
İtalya’nın Rackete ile ilgili tutumu Darmstädter Echo gazetesinde yer alan yorumda eleştiriliyor:
“Nasıl olur da Carola Rackete gibi insanlar birer oyuncak figürleri haline getirilebilir? Yanıt çok acı: Çünkü Avrupa ülkeleri Akdeniz’de yaşananları halen görmezden geliyor. Afrika’da bu korkunç göçe sebebiyet veren ve önlenmesi çok da kolay olmayan nedenlerin üzerine gidilmeyince zorda kalan insanlara yardımcı olmayı görev edinen Rackete’ye iş düşüyor ve İtalya gibi sınır ülkeleri için gerekenler bir türlü yapılmıyor. Bu konuda ABD bile daha ileride. Donald Trump’ın sığınmacı politikası tüm noksanlara rağmen, en azından samimi ve gayri ahlaki değil.”
BURADAN ÖFKE DOĞAR
Zeit gazetesi Avrupa ülkelerinin sığınmacı sorununun çözümünde daha etkin rol alması gerektiğini savunuyor. Gazetenin konu ile ilgili yorumu şöyle:
“Almanya ve diğer ülkeler gönüllülük esasına dayalı bir koalisyona öncülük ederek, İtalya, İspanya ve Yunanistan’daki sığınmacıları kabul edebilirler. Gerçi bunun da bedeli, ilgili ülkelerdeki sağcı popütlistlerin halkı sığınmacılara karşı daha çok kışkırtmaları olacaktır. Bu durumda da Avrupa’nın mülteci sorunu karşısında ortak bir görüş belirlemesi mümkün olmayacak, her ülke kendi mülteci politikasını kendisi saptayacaktır. Ancak buna razı olmak gerekir. Eğer Avrupa, insanların sahillerde boğulmalarını istemiyorsa bunun bedeline de katlanacaktır. Sığınmacıların güvenli bir şekilde Avrupa’ya ulaşmaları ve Avrupa içinde dağılımları açıklığa kavuşturulmadıkça Salvini, denizde kurtarma operasyonları yapan gönüllülüleri engellemek için her yolu deneyecektir. Ve Avrupa, belirlediği değerler birliği olma hedefini gözden geçirmelidir. Şayet Avrupa Birliği bu konuda somut yasalar çıkarmazsa, bundan öfke ve duraksama doğar.”
HAYAT KURTARMAK SUÇ SAYILAMAZ
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier İtalyan makamlarını eleştirerek, “İnsan hayatını kurtaran suç işlemiş olamaz” dedi. Limanlara bir geminin ne zaman yanaşıp yanaşmayacağına ilişkin yasal düzenlemelerin olabileğini ifade eden Steinmeier, “Ancak İtalya herhangi bir ülke değil. İtalya AB’nin tam merkezinde, AB’nin kurucusu ülkesidir. O yüzden İtalya gibi bir ülkeden daha farklı davranmasını bekleyebiliriz” diye konuştu.
Yeşiller Eşbaşkanı Annalena Baerbock ise Dışişleri Bakanı Heiko Maas’a çağrı yaparak, Rackete için devreye girmesini istedi.
Fransa hükümetinden yapılan açıklamada da, Roma’nın “Panik ve korku stratejisi” ile hareket ettiği eleştirisinde bulunuldu. Fransa Hükümet Sözcüsü Sibeth Ndiaye LCI televizyonuna yaptığı açıklamada, İtalya İçişleri Bakanı Matteo Salvini’nin sığınmacı krizini istismar ettiğini ileri sürdü. Sözcü, Salvini’nin Fransa’ya yönelik “Dayanışma göstermiyor” şeklindeki ithamlarını geri çevirerek, İtalya’nın sığınmacı krizi bağlamında AB’den yaklaşık bir milyar euro destek aldığını belirtti.
MİLYONLARCA BAĞIŞ TOPLANDI
İtalya açıklarında zor durumdaki sığınmacıları idaresindeki Sea-Watch 3 adlı yardım gemisine alarak, Lampedusa limanına izinsiz yanaşan kaptan Carola Rackete’ye destek vermek amacıyla düzenlenen bağış kampanyasına katılım sürekli artıyor. Pazartesi sabahına kadar yapılan bağış miktarının 1 milyon euro’yu geçtiği belirtildi.
Bağış kampanyasını Alman moderatörler komedyen Jan Böhmermann ve Klaas Heufer-Umlauf, Sea Watch’un acil yardım ekibi ve tutuklanan kaptanları Rackete için başlatmışlardı. Kampanya sosyal medyada duyulduktan sonra büyük ilgi görmüştü. Pazar gününe kadar yapılan bağış 687 euro’yu bulmuş, bağışçıların sayısı ise 25 bini aşmıştı. İtalya’da da yürütülen benzer bir kampanyada bugüne dek 410 bin euro toplandı.
KAYNAK: DW TÜRKÇE