Türkiye ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yüzde 2.6 küçüldü. Gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) TL’deki sert değer kaybı, finansal koşullardaki sıkılaşma ve iç talepteki yavaşlamanın da etkisiyle yüzde 2.5 daralması bekleniyordu. Öte yandan Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH, ilk çeyrekte yüzde 1.3 arttı. Yabancı kuruluşlar Türkiye’nin büyümesiyle ilgili değerlendirmelerini sürdürdü. Morgan Stanley Türkiye’nin 2019 yılı için önceki tahmini yüzde 0.7 küçülme oranını yüzde 1.8 olarak revize etti. Kurumun Türkiye için 2020 yılına ilişkin tahmini ise yüzde 1.9 büyüme yönünde yapmıştı. Uluslararası Para Fonu (IMF) baş sözcüsü Gerry Rice, Türkiye’nin ekonomik istikrar için adımlar atması gerektiğinin açıklamasını yaptı. Standard&Poor’s ise Türkiye’nin büyüme rakamlarına ilişkin “Biz bunu Ağustos ayından bu yana tahmin ediyorduk ve 2018 için gelen yüzde 2.6 nihai büyüme oranı bizim önceki tahminlerimize büyük ölçüde paralel” dedi. Türkiye ekonomisinin 2019’da yüzde 0.5 küçülmesini bekleyen S&P, ekonominin 2020 yılında yüzde 3.4, 2021 ve 2022 yıllarında yüzde 3.2 büyüme kaydetmesini öngörüyor.
Fitch Ratings Direktörü Paul Gamble, Türkiye değerlendirmesinde “Türk ekonomisinde negatif büyüme bekliyoruz. 2020-2021’e kadar büyümenin trend seviyesine geri dönmeyecek. Seçimlerden sonra hükümetin ekonomik programının uygulamaya konmasını izleyeceğiz” diye konuştu. Gamble “Cari işlemler açığında daralmanın TCMB’nin döviz rezervlerine artış yönünde yansıması yok. Türk ekonomisinin 2019’da yüzde 1.1 daralmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı. Türkiye’nin ABD ile ilişkilerini yakından takip ettiklerini dile getiren Gamble şöyle devam etti: “2010’den bu yana ilk kez kamu bütçe açığının GSYH’ya oranının yüzde 3’ü aşmasını bekliyoruz. Türk bankalarının kredi görünümleri negatif bu kredi profillerine yönelik riskleri, faaliyet ortamındaki zorlukları yansıtıyor.” Merkez Bankası’nın brüt ve net rezervleri arasında fark bir problem olmadığını ifade eden Gamble, TCMB rezervlerinin kurlara müdahale için kullanılması durumunda problem olacağını kaydetti.
YABANCI BANKALAR FONLUYOR AMA MALİYET YÜKSEK
Fitch açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Döviz rezervleri kura müdahale için kullanılırsa endişe yaratır. Merkez Bankası’nın brüt ile net döviz rezervleri arasındaki fark bir sorun yaratmıyor. TCMB bazı açılardan rezervler konusunda son derece şeffaf, günlük veri yayımlıyor; bazı açılardan ise o kadar şeffaf değil, rezervlerdeki değişim gecikmeyle açıklanıyor.
Kamu bankalarına bu yıl yapılan sermaye enjeksiyonu, devletin kamu bankalarına destek iradesinin yüksek olduğuna işaret ediyor. Devletin kamu bankalarını desteklemeye yatkınlığı kamu bankalarında not indirimi ihtimalini azaltıyor. Türk bankaları dış piyasalardan fonlama sağlamaya devam edebiliyorlar, ancak yabancı algısına bağlı olarak maliyetler artıyor.
Bankacılık sektöründe büyüme zorlu pazar koşullarından dolayı önceki yıllara kıyasla daha zayıf olacak, marjların daralmasını bekliyoruz.