Ahmet Güldal, TMO’nun düzenleyeceği Ulusal Fındık Çalıştayı’na ilişkin değerlendirmede bulundu.
Fındığın sadece hasat döneminde fiyatıyla gündeme geldiğini ve bu ürünü sadece o dönem konuşulan bir konu olmaktan çıkaracaklarını vurgulayan Güldal, çözülmesi gereken pek çok konu olduğunu söyledi.
Güldal, fındıkla ilgili her konuyu ele almak için 11-12 Nisan’da Ordu’da Ulusal Fındık Çalıştayı düzenleyeceklerine işaret ederek, “Bu çalıştayda ürünün üretiminden ticaretine, ihracatından depolanmasına kadar birçok konuda yol haritası ortaya konulacak. Fındık konusunda çözülmesi gereken birçok mesele var. Karadeniz Bölgesi’nin 16 kentini ilgilendiren fındığın daha kaliteli, daha yüksek verimde üretilmesi, ülke ve bölge ekonomisine, üreticilere daha çok katkı sağlayacak şeklide bu üretiminin planlanması lazım. Geçen her gün zaman kaybıdır.” diye konuştu.
Fındık yetiştiriciliği, ürünün bakımı, gübrelenmesi, ilaçlanması, kalite ve veriminde artış sağlanmasına yönelik tedbirler alınması gerektiğine dikkati çeken Güldal, şöyle devam etti:
“Fındık ticaretinin daha karlı olacak şekilde yeniden planlanması, ihracatının daha sağlıklı yapılması için 4 çalışma grubu oluşturduk. Bu çalışma grupları çalıştayda 2 gün süreyle mesai yapacak. Çalıştaya, başta Tarım ve Orman Bakanlığımızın ilgili birimleri olmak üzere, üniversite temsilcileri, ziraat odaları, ziraat mühendisleri örgütleri, çiftçiler, Fiskobirlik, sanayici ve ihracatçı örgütleri, ticaret borsaları katılım sağlayacak.”
Güldal, çalıştayda oluşturacakları çalışma gruplarıyla da “fındıkta verim ve kalitenin artırılması”, “depolama ve muhafaza”, “sanayi, ticaret ve tüketim”, “mevzuat ve desteklemeler” gibi konuların ele alınacağını belirterek, konunun uzmanlarının görüş ve önerilerini dile getireceğini bildirdi.
‘KALİTE FİYATI ARTIRIR’
Fındığın sadece bir defalık ele alınacak mesele olmadığını belirten Güldal, her yıl nisan ayında fındık çalıştayları düzenlenmesini arzu ettiklerini dile getirdi.
Güldal, fındık konusunda sadece üreticiye değil, sanayiciye, ticaret erbabına ve depocuya da düşen görevler olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Devlet, zaten hiçbir zaman fındığı gözardı etmiyor. Devlet her sene fındığa gerekli müdahaleleri yapıyor. Fındık, en çok sahip çıkılan ürünlerin başında geliyor. Herkesin kendisine düşen görevi bilmesi lazım. Türkiye’nin fındıkta kalite ve verimi yükseltmeye şiddetle ihtiyacı var. Fındık ticaretinden daha fazla gelir elde edilmeli. Fındıkta yapılacak iyileştirmeler ülke ekonomisine olumlu etki yapacak. Fındık bahçeleri yenilenmeli, gençleştirilmeli, hastalıkla mücadelede bilinçlenme artmalı. Bunlar uzmanlarca incelenecek, çalıştayda tavsiye niteliğinde kararlar alınacak, sonuç bildirgesi ortaya çıkacak. Fındık, ülke ekonomisine döviz kazandıran en önemli tarımsal ürünlerden bir tanesi, ‘stratejik ürün’ kabul edilmeli. Ürünün veriminin ve kalitesinin artması, değerini de artırır. Kaliteli fındık, daha yüksek fiyatla satılır. Kalite yüksek oldukça döviz girdisi de fazla olur. Üreticinin de bu farkındalığı yakalaması lazım. Fındığa iyi bakılırsa yüksek verim ve kalite olur, yüksek verim de dekar başına gelir demektir.”