Değersiz insanlar tutkularına kölelik edenlerdir. – Diyojen
Bu yazım da tüketimin oldukça kutsandığı ve erdemliliğin unutulduğu, hazcılığın ön plana çıkarıldığı çağımız da; azla yetinmeyi, elinde olanla hayatını sürdürmeyi kendisine şiar edinmiş büyük filozof Sinoplu Diyojen’i anlatacağım.
Diyojen’e sormuşlar: “Nasıl oluyor da sende üzüntüden eser görmüyoruz?” diye. Diyojen “Kaybettiğim de üzüleceğim birşeye sahip olmuyorum da ondan.” diye cevap vermiş.
Çok şey edinmek insanı yüceltmez, çok şeye sahip olmak insanı güçlendirmez. İnsanı insan yapan onun değerleridir.
Diyojen’in Hayatı
Diyojen M.Ö 412 ya da 404 yılında Sinop’da dünyaya geldi. Babası Sinop’un maliye işlerinden sorumlu yönetici ya da darphane sahibiydi. Sahte para bastığı için Atina’ya sürgün edildi. Bir rivayete göre bu sahteciliği babası ile birlikte Diyojen’de yapmıştır. Ama hatasının farkına vararak bir ömür boyunca bunun pişmanlığını çekmiştir.
Diyojen Atina’da Sokrates’in öğrencisi Kinik okulunun kurucusu Antisthenes ile tanışır. Ve tam da bu anda hayatı değişir.
Antisthenes diğer bütün Kinik’ler gibi parçalanmış bir harmani ile gezermiş. Lüks yaşama özenenlere de “Düşmanlarımın çocukları lüks için de olsun.” dermiş. Çünkü onun için yalnızca erdemli insanlar saygındır. Mutluluk için erdem yeterlidir. Diğer bütün Kinik’ler gibi Antisthenes’de; insanların genellikle istemeye değer buldukları şeyleri reddeder, sokaklar da yaşar, dilenir, parçalanmış giysiler giyer ve böyle bir yaşam sürermiş.
Diyojen Antisthenes’in bu yaşam tarzından ve hayat felsefesinden çok etkilenmiştir. Diyojen Antisthenes’e intisap etmek istemiştir. Fakat Antishenes Diyojen’in geçmişini öğrenince onu reddetmiş ve uzun süre kabul etmemiştir. Böylece öğrencisinin sabrını ve tahammül gücünü ölçmüştür. Bir süre sonra Diyojen başarılı olmuş ve Kinik okuluna kabul dilmiştir.
Kinik okuluna kabul edildikten sonra Diyojen bütün malını reddetmiştir. Diğer Kinik’ler gibi sokaklar da yaşamaya başlamıştır. Diyojen’e göre erdemli yaşam, dünya ve dünya nimetlerin den bağımsız hâle getirilmiş bir yaşamdır. Çünkü Diyojen’e göre erdemli yaşamın zorunlu koşulu özgürlüktür. Özgürlük ise ancak bağımsız bir yaşam ile mümkün olur.
Peki bağımsız bir yaşam nasıl elde edilebilir?
Tabi ki insanı bağlayan tüm mal, mülk ve hırslardan kurtularak. İnsan ne kadar dünyevi zevkler ve biyolojik hazlar peşinde koşarsa mutsuz olma olasılığı da o kadar artar.
” Hazdan, deli olmaktan daha çok korkarım. Zevk almaktansa ölmeyi yeğlerim.” – Antisthenes
Makedonya Kralı Filip ölünce tahta oğlu İskender geçmişti. Ve civarda ki bütün ünlü düşünürler kutlamaya gelmişti. Fakat Diyojen bu kutlamalara katılmamıştı. Bunun üzerine İskender Diyojen’in yanına gitmiş ve fıçısının içerisin de oturmakta olan Diyojen’e “Bir isteğin var mi?” diye sormuştur. Filozofumuz o çok ünlü sözünü söylemiştir. ” Gölge etme başka ihsan istemem.” İskender bunun üzerine şu sözü söylemiştir: “Eğer ben İskender olmasaydım, Diyojen olmak isterdim.”
Diyojen’in Hayatından Kıssalar
Bir gün Diyojen’e ” En iyi şey nedir? ” diye sorulmuş. Cevap olarak ” Hür olmam, istediğimi konuşabilmemdir. “ demiş filozof.
Bir gün güpegündüz elinde fenerle dolaştığı görülünce Diyojen’e sormuşlar: ” Ne arıyorsun elinde fenerle? ” diye. Diyojen ” İnsan arıyorum,insan! “ diye cevap vermiş. Evet arkadaşlar bugün biz de insan arıyoruz. Vicdanının sesini dinleyen, azla yetinen, erdemli yaşamayı kendisine şiar edinmiş insanlar aramıyor muyuz?
Bir gün Diyojen’e sordular: “Üstad bir adamın zeki olduğunu nasıl anlarsın? ” Diyojen ” Konuşmasına bakarım. ” ” Peki ya hiç konuşmazsa. ” Diyojen ” Henüz o kadar akıllısına hiç rastlamadım. “ diye cevap verir.
Hocasından öğrendiği gibi, doğayla iç içe bir yaşam sürmeye çalışırmış Diyojen. Ve elinden geldiği kadar da nefsini eğitmeye çalışırmış. Yazın sıcak kumlar da yuvarlanır, kışın soğuk heykellere sarılırmış.
Diyojen insanlara ihtiyaçları ve istekleri arasında farklılık olduğunu göstermeye çalışıyordu. İhtiyaçlarımız oldukça az iken, isteklerimiz fazladan dı ve doyurulmasına gerek yoktu.
Diyojen’e göre hayatın yegane amacı; erdemli olmaktır. Erdemli yaşam dünya ve dünya nimetlerinden tamamen azade olmaktır. Dürüst davranmak ve dürüst yaşamak en güzel yaşam şeklidir. Bu da ancak eğitim ile sağlanabilir.
Diyojen’e göre eğitim nedir?
Diyojen’e göre doğru eğitim; kişinin kendisini tanımasını sağlayacak bir eğitimdir. Kişi kendisini tanıyınca farkındalığı artar. Ve dünyaya çok farklı bir açıdan bakmaya başlar.
Bu eğitim de farkındalığı artıracak olan şey felsefedir. Felsefenin görevi; bireylerin farkındalığını artırmak ve onların kendilerini tanımalarını sağlamaktır. Felsefe birilerinin dediği gibi boş söz değildir. Kendisini yaşam da gösteren bir disiplindir.
Felsefe Diyojen’e göre; iyi yaşamayı iş başında öğreten, insan- toplum gerçekliğinde iyi yaşamayı somut olarak gerçekleştiren bir eylemlik halidir.
Kapitalist sistemin; insanın sonsuz ihtiyaçlara sahip olduğu savını çürüten yegane insan Diyojen’dir. İnsan sonsuz ihtiyaçları olan bir varlık değildir. Temel ihtiyaçları karşılandığı zaman da gayet sade ve mutlu bir yaşam elde edebilir. Arzular ise kapitalist sistem tarafından icat edilir ve bizlerin bilinçaltına kazınır. Bu gibi oyunlara kanmamalıyız.
Yazıma büyük filozof Diyojen’in mezarın da yazılı olan bir sözle son vermek istiyorum.
“Zaman içinde tunç da eskir ama senin şanın kalacak Diyojen, çünkü kendine yeterek yaşamayı ölümlülere bir tek sen öğrettin ve kolay yaşamın yolunu gösterdin.”
Bir sonra ki felsefe yolculuğumuz da buluşmak üzere.