Kısa bir süre önce, İzak Alaton adlı müthiş demokrat, devletin tv’sinden bendenize “ultra ırkçı” diye iltifatta bulunmuştu..
Biliyor musunuz, bu “ultra demokrat” muhterem 12 Eylül döneminin Evren’e gerdan kıran yıldızlarındandı.. Kendileri “Tanıtma fonu” diye şekillenmiş grup içinde vazifeye talip olmuş, “Cunta” ya dünya çapında çamaşır makinesi işlevine soyunmuştu!..
“Evren’i yargılama” meselesi üzerine söylenecek söz çoktur ve gelinen nokta tam riyakarlık örneğidir!..
Efendim..
Adamın biri ölmüş!.. Mahallede tek başına bir âdem kişiymiş son anlarında… Sesi sedası gelmeyince mahalleli kapısına yığılmış, içeri girince de mevta ile karşılaşmışlar.. Adam koltukta vefat etmiş.. Yalnız, durumu şu.. Sağ eli kalbinin üzerinde.. Sol eli apış arasında.. Ölünün vaziyeti bu!.. Mahalleli merak etmiş, “Ulan bunda bir garabet var!.. Rahmetli bu duruşu ile bir şeye işaret ediyor ama ne?!!” diye meseleyi çözmeye kafa yorar hale gelmiş!.. Çevrede yol yordam görmüş bir zat varmış. Onu bulmuşlar, ölü evine götürmüşler “Arkadaş, bu vaziyetin hikmeti ne?!” diye sormuşlar..
Derin abi büyük tefekkür halinde meseleye açıklık getirmiş, sormuş!..
-Rahmetli nasıl adamdı?..
-Pek sesi çıkmazdı, son zamanlarında sakin sessizdi..
-Peki borcu var mıydı?..
-Sorma, hepimiz gibi borçtan muzdaripti.
-Hah işte, bu durum o!..
-Nasıl yani?..
-İşte anlatıyor!.. Sağ eli kalbinde “borcum borç!..” diyor sol eli ile “babayı alırsınız” diyor…
Evren Paşa’yı yargılayacaklar ya!.. Durum aynen öyle!..
Şimdi sizden ricam, eğer bu işle yakînen ilgileniyorsanız; “12 Eylül” cuntasının nasıl geldiğini, gelişinin nasıl kutsandığını gazete arşivlerine dalıp görünüz..
12 Eylül arifesinde Genelkurmay kapısına düşüp, “Hadi ne bekliyorsunuz?!!” diye çağrıda bulunanları merak ediyorsanız, bugün Evren’in arkasında teneke çalma yarışına giren bir takım “liboş” lara ve de para babalarına bir bakıverin…
12 Eylül darbesi ardından çıkan o günün gazetelerine bakıp baş yazılarını okuyun.. Bugün müthiş demokrat geçinenlerin ne taklalar attıklarını görün!..
Kenan Evren’in cunta lideri olarak attığı turlarda en yoğun ilgiyi nerede gördüğünü merak ettiğinizde de sonuca şaşıracaksınız.. Evren Paşa’nın Doğu bölgesine yaptığı bütün mitingler, acayip canlı ve heyecanlı geçmişti…
Aşiret ağaları, Paşa’nın ayağı altında pas pas olmak için yarışıyorlardı!..
Evren Paşa, 2000’li yılların başına kadar bütün sosyete davetlerinin baş konuğu idi ve o davete icabet etmeden kadehler tokuşturulmuyordu!..
Yıl 2011.. Cunta’dan geriye iki adam kalmış.. İkisi de doksanlık.. Ahı gitmiş vahı kalmış vaziyetteler..
Onları linç ederek güya demokrasiye zafer kazandırıyorlar.. Göstermelik işler…
Evren’le Şahinkaya’ya linç için en çok taş fırlatanların, 12 Eylül Cunta döneminde ne işler karıştırdıkları neden sorgulanmıyor..
Mesela o dönemin Cunta Dışişleri Bakanı İlter Türkmen’i “Gel bakalım arkadaş, sen ne ayaksın?!!” diye sorgulasanıza!.. Ya, 12 Eylül döneminde Ankara’da salına salına gezen “Bizim oğlanlar darbe yaptı” diye Washington mesajları yazan Graham Fuller’le al takke ver külah, kaşık çevirenlere ne demeli!?.
Gelişmeler, Evren Paşa’nın durgun son saatlerini renklendiriyor.. Eli malum mekânda “…. Alırsınız” diye manşetlerde geziyor..
Demokrasinin zaferi de budur zaten!..
Yazara ait yayınlanan son makaleleri gazete bayilerinden Yeni Çağ Gazetesi satın alarak okuyabilirsiniz.