28 Ekim 2014’te öğle saatlerinde 34 işçinin bulunduğu Ermenek’teki özel bir linyit kömürü madeninde su baskını meydana geldiği ihbarı alındı. 16 işçinin sağ kurtulmayı başardığı ocakta mahsur kalan 18 işçiye ulaşmak için AFAD koordinasyonunda acil durum müdahale çalışmaları başlatıldı.
Türk Silahlı Kuvvetlerince arama-kurtarma çalışmalarına destek vermek üzere iki uçak ve helikopter görevlendirilirken, iki komando timi de olay yerine sevk edildi. Yine çalışmalara destek amacıyla AFAD, Sağlık Bakanlığı, UMKE, TTK, TKİ, Türk Kızılayı ve belediyeler başta olmak üzere birçok kurumdan bölgeye ekip ve araç gönderildi.
Bölgeye kısa sürede art arda ulaşmaya başlayan ekipler, su tahliye işlemlerini hızlandırdı. Mahsur kalan işçilere ulaşılması için öncelikle madene akan su, pompalarla boşaltılmaya çalışıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu da olay yerine gelerek, çalışmaları yerinde inceledi.
Madende mahsur kalan 18 işçinin, Osman Çoksöyler, Hüsnü Çolak, Ali Haznedar, Kerim Haznedar, Mehmet Tokat, Hüseyin Çolak, İsa Gözbaşı, Bahri Üzer, Kamil Yaman, Ömer Cansu, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, Hüseyin Gültekin, İsmail Gürses, Mehmet Baha, Mehmet Özcan, Hasan Tuncer ve Recep Çiloğlu olduğu bildirildi.
Mahsur kalan işçilerden Hüseyin Gültekin’in eşinin, kazadan birkaç saat sonra erkek çocuk dünyaya getirdiği yönündeki haber, yürekleri dağladı. Bebeğe hem babasının istediği “Arda” hem de “Hüseyin” adı verildi.
İşçilerden Tezcan Gökçe’nin annesi Ayşe Gökçe’nin, facianın 3. gününde verdiği röportajda, “Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?” ifadesi adeta facianın simge sözü haline geldi.
Olaya ilişkin soruşturma başlatan Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, kazanın eski imalat bölgesine yıllar içerisinde biriken suların basınç eşik değerini aşarak, zayıflayan topuktan çalışma alanlarında aniden su baskınına neden olmasından kaynaklandığı belirtildi.
Ocağın sahibi Saffet Uyar, 9 Kasım’da Ermenek’e gelerek teslim oldu. Olayla ilgili 8 kişi gözaltına alındı.
Olayın meydana geldiği 28 Ekim’den itibaren maden ocağından 4 bin 99 vagon hafriyat çıkarıldı. Kazanın meydana gelişinin ardından geçen 38 günlük süreçte, tüm işçilerin cesetlerine ulaşılmasıyla çalışmalar tamamlandı.
Yapılan DNA testi sonrasında ailelerine teslim edilen maden şehitlerinin cenazeleri köylerinde düzenlenen törenlerle toprağa verildi.
Maden faciasıyla ilgili soruşturma kapsamında Ermenek Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada, 3’ü tutuklu 16 sanığın yargılanmasına 15 Haziran 2015’te başlandı.
Mahkeme, 20 Temmuz 2016’da yapılan duruşmada, tutuklu sanıklar maden ocağının sahibi Saffet Uyar ve teknik nezaretçi Ali Kurt’un da aralarında olduğu 7 sanığa, 3 yıl 1 ay ila 18 yıl 9 ay arasında ceza verdi. Diğer sanıklar ise beraat etti.
Mahkemenin verdiği cezalara yapılan itirazlar üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12’nci Ceza Dairesinde 13 Eylül 2017’de görülen karar duruşmasında sanıkların cezaları artırıldı.
Mahkeme, Saffet Uyar ve Ali Kurt’un cezalarını 19 yıl üçer aya, maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey’in 11 yıl 3 ay olan cezasını 19 yıl 3 aya çıkarttı. Halen yakalanamayan Yavuz Özsoy’un cezası 18 yıl 9 aydan 21 yıla, tutuksuz sanıklardan Has Şekerler Madencilik şirketinin maden mühendislerinden Cemile Karaca’nın cezası 6 yıl 8 aydan 13 yıl 10 ay 20 güne çıkartıldı. 3 yıl 1 ay ceza alan Naci Özsoy’un cezası değişmedi, 5 yıl 6 ay hapis cezası alan iş güvenliği uzmanı tutuksuz Engin Yetim de beraat etti.
Ermenek Belediye Başkanı Uğur Sözkesen, kazadan önce ilçede 11 maden ocağının faaliyette olduğunu söyledi.
Yaklaşık 2 bin kişinin madenlerde çalıştığını belirten Sözkesen, şöyle devam etti:
“1968’den itibaren ilçemizde her haneden en az bir kişi mutlaka madende çalışmıştır. Maden ocakları ilçemizin can damarıydı. Bugün 11 maden ocağından sadece 2 tanesi faaliyette, çalışan işçi sayısı da 200. Bu kaza ilçemizi ekonomik açıdan büyük sıkıntıya soktu. İş sağlığı ve güvenliği başta olmak üzere bütün şartlar yerine getirildikten sonra madenlerimizin faaliyete geçmesini istiyoruz.”
Belediye olarak alternatif gelir kaynağı kapsamında turizmin gelişmesi için çalışmalar yaptıklarını anlatan Sözkesen, organik tarımın yaygınlaştırılmasının da ilçeye büyük katkısının olacağını vurguladı.
Ermenek Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Ali Bardak da madenciliğin ilçe ekonomisi için önemine işaret ederek, “Madenlerin kapanmasıyla zor günler yaşadık. Taşıyıcılar kooperatifinde 250 kamyon kayıtlıyken şimdi 90’a düştü. 4 yıllık süreçte 50 esnaf iş yerini kapattı. Mutlaka alternatifler olacaktır ama öncelikle maden ocakları tekrar çalışmaya başlamalıdır.” ifadelerini kullandı.
KARAMAN/AA