Ekrem İmamoğlu, şu sıralar Beylikdüzü Yaşam Vadisi’nde konuyla ilgili değerlendirme yapıyor:
“Biz bu seçimi milyonlarca insanın alın teriyle kazandık. Alın terinin en büyük şahidi sizlersiniz. En büyük yol arkadaşımız sizlersiniz. Kazandığımız bu seçimi 31 Mart akşamı elimizden almaya çalıştılar. Emeğimizi çalmaya çalıştılar. İşbirlikçisi AA’nın utanmaz yöneticileri 12 saat bilgi paylaşamadılar. Belki de yüzyılın medya rezilliğini yuaşattılar bize. Memleketimiz için kurulan AA’yı kendi çıkarlarına kullandılar. Belki canınız sıkkın ama umudunuzu yitirmeyin. O gece bir de ne yaptılar? Demokrasimize ihanet etmek isteyenler gecenin bir vakti saat 10.00’da 3 bin oy farkla kazandık diye açıklama yaptılar, tam bir komedi. Bu adamların gülünecek hali var, gülün.
Değerli dostlarım sizlerin kararlılığı sandıkların başında durmanız ıslak imzalı evraklarımızın yanımızda olması her an sizi aydınlatmamızla inancımız daha da arttı. Akıllarındaki tüm şeytanlıkları kendileri kazanamayınca gerekçe olarak ürettiler. Her ürettikleri gerekçe çürüdü. Hiçbirinde gerekçe tutturamadılar. O akşam bu kadar kararlı olmasaydık, sabah günün kör vaktinde 31 Mart’ın bir gün sonrasında atı alan Üsküdar’ı geçti diyeceklerdi, dedirtmedik. Demokasi mücadelesi verdiniz, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir dediniz. İlkelerimizden asla taviz vermedik, vermeyeceğiz. Bu ülke demokrasi için cumhuriyet için son ana kadar mücadele edecek 82 milyon vatanseverle dolu.
Güzel insanlar, hemşehrilerim 31 Mart’tan sonraki bu süreçte kendileri gerekçe tutturamayınca karar vericileri etki altına almaya çalıştılar. Günbegün farklı itirazlarda bulundular, tehdit ettiler. Buna boynu eğdiler, ben YSK’yı kınıyorum. YSK karar açıklıyor, efendim neymiş sandık kurullarına yapılan olağanüstü itiraza göre seçimi iptal etmiş. Aynı kurullarla cumhurbaşkanı seçtin, referandum yaptın, anayasa değişti o zaman anayasa da cumhurbaşkanlığı seçimi de şaibelidir. Şaibeli olduğunu düşünmüyorsanız ki biz İstanbul seçimlerinin anamın ak sütü kadar helal olduğunu biliyorum. Bu millet bizi seçmiştir. Şu anda size bir söz söyleyeceğim. Yolumuz uzun heyecanımız yüksek. Gençliğimiz var. Adalete susamış, demokrasiye inancı tam Türk gençliğiyiz. Bu milletin özgürlüklerine demokrasisine kimse engel olamaz. Bu ülkede karar vericiler gaflet dalalet hatta ihanet içinde olabilirler. Ama biz vazgeçmeyeceğiz.
Çünkü biliyorum ki Bu yolu yürürken asla yalnız yürümeyeceğim. Ben 16 milyon İstanbullu ile yürüyeceğim. Toplumu tamamının vicdanı bizimle. Bütün Türkiye’nin 81 ilinden bütün Türkiye’nin vicdanı ve adalet duygusu bizimle beraber. Ben bunu biliyorum. Demokrasimizi, cumhuriyetimizi bu ülkenin bu şehrin dünyaya olan itibarinı ayaklar altına almak isteyenler olabilir. Biz bu milletin evlatları 82 milyon insan bir avuç insana asla bu değerlerini yok ettirmeyecek. Değerli dostlarım biz asla vazgeçmeyeceğiz. Biz süreci en sağlıklı şekilde yönetmeye hazırırız. İstanbulun her yerinde insanlarımız bir an için kaygı duymuş olabilirler. Sultanbeyli’den geliyorum, o mahallede gözyaşı döken genç kızlarımız erkeklerimiz vardı. Ağlamasınlar hep beraber çalışacağız. Bizden kavga bekleyenler, huzursuzluk umanları şaşırtacağız.
Yarından itibaren her anımı sizinle paylaşacağım. Demokrasi adına mücadelemizi hep birlikte yapacağız. Yarın sabah Ankara’ya gideceğim. CHP yöneticileri ve genel başkanımla buluşacağım, ittifak partilerimizle konuşacağız. İstanbul, Türkiye için demokrasimiz için, Atatürk ve bize emanet ettiği ilkeler için en doğru kararı vereceğiz. Buradan tavsiyem var, siyasi geçmişi düşünceleri ne olursa olsun ellerini vicdanlarına koyup düşünmelerini istiyorum. Bu süreçte benim hemşehrilerim demokrasi adına herkese haklılığımızı anlatsınlar.”