Türkiye’de ilkokuldan, yüksek okula kadar her bir öğrenci için yapılan harcama Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) ortalamasına göre hala çok düşük. OECD 2019 yılı eğitim raporu, Türkiye’de, her bir öğrenci için eğitime harcanan yıllık miktarın, OECD ortalamasından daha az olduğunu ortaya koydu. OECD’nin yaptığı sıralamaya göre, Türkiye bu sıralamada Meksika ve Kolombiya’dan sonra 3’üncü sırada geliyor fakat, dolar bazında bu hesaplamanın tam bir netliği yok. Lüksemburg, ABD ve Avusturya ise eğitime en fazla yatırım yapan ülkeler olarak kayıtlara geçti.
Türkiye’de ilk ve orta derece okullarda öğretmenler, OECD ortalamasına göre daha genç. Bu öğretmenlerin yüzde 68’i 30 ila 49 yaş arasında, yüzde 20’si ise 30 yaşın altında. OECD’de 30 ile 49 yaş arasındaki öğretmenlerin oranı yüzde 54, 30 yaş altı öğretmenlerin oranı ise sadece yüzde 10. Türkiye’de kadın öğretmenlerin oranı yüzde 56, OECD ortalaması ise yüzde 70. Türkiye’de işe başlayan ve emekli olmak üzere olan öğretmenlerin arasındaki maaş farkı yüzde 27, bu oran OECD ortalamasında yüzde 61 ila 67 arasında.
Yüksek öğrenimde eğitim görmüşler OECD ortalamasına kıyasla daha az istihdam edilmelerine rağmen, lise mezunu çalışanlara oranla yüzde 64 daha fazla kazanıyor. Bu oran OECD genelinde yüzde 54 oranında. Türkiye’de 25-34 yaş grubu yetişkin gençlerin sadece yüzde 43’ü 2018 rakamlarına göre lise bitirme şansına sahip olamadı. Bu oran, 2008 yılında yüzde 60 oranındaydı. Türkiye, Meksika’nın ardından bu sıralamada sondan ikinci durumda. OECD genelinde lise eğitimine katılmayanların ortalama oranı yüzde 15, yani Türkiye’den üç misli daha düşük. Meslek lisesi bitirenlerin Türkiye’de ortalama mezun olma yaşı 18 iken OECD’de bu yaş ortalaması 22. Türkiye’de lise mezunu erkeklerin, lise mezunu kadınlara oranla istihdamı 2.5 misli, üniversite mezunu erkeklerin, üniversite mezunu kadınlara oranla istihdama katılımı 1,4 oranında daha fazla. Lise mezunlarını yarısı meslek lisesi mezunu, bu oran OECD’de yüzde 40.
HEM ÜNİVERSİTELİ HEM DE İŞSİZ SAYISI ARTTI
Türkiye’de son 10 yılda yüksek öğrenim veren okullara kayıt yaptıranlar iki misli artarken, yüksek eğitim diplomalı genç yetişkinler için istihdama katılım oranı son 10 yılda yüzde 6 puan düştü. Kadınlar bu alanda erkeklere oranla daha fazla mağdur. 2008 yılında yüksek eğitim diplomalı kadınların istihdama katılımı yüzde 70 iken, 2018 yılında bu oran yüzde 62’ye indi. Tersine, yüksek eğitim almayıp, istihdama katılanların oranında ise iyileşme gözlendi. Lise mezunu gençlerde istihdam oranı ise 5 puan artış gösterdi. Türkiye’de OECD ülkelerine kıyasla yüksek öğrenime katılım oranı hala düşük. 25 ila 34 yaş grubu gençlerin sadece yüzde 33’ü yüksek öğrenimini bitirirken, bu oran yüzde 44 olan OECD ortalamasının 11 puan altında.
GELİRİN YÜZDE 24’Ü YÜKSEK ÖĞRENİME GİTTİ
Türkiye’de, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYİH) oranla eğitime verilen katkı 2010 yılından bu yana yüzde 24 artış gösterdi. Bu artışın önemli bir kısmı ise yüksek öğrenime ayrıldı. Türkiye’de ilk öğrenimden yüksek öğrenime kadar yapılan harcama GSYİH’nın yüzde 5,4’üne tekabül ediyor. Türkiye’de ilkokuldan üniversiteye kadar her bir öğrenci için eğitim kurumlarına yıllık 5 bin 633 dolar harcanırken, OECD ülkelerinde ortalama oran bunun iki misli, yani 10 bin 502 dolar civarında. Eğitime kişi başına harcamada, Meksika 3 bin 632 dolar, Kolombiya 3 bin 661 dolar ile Türkiye’nin hemen önünde yer alırken, en fazla harcama yapan ülkelerde Lüksemburg 21 bin 470 dolar ile ilk, ABD 16 bin 987 dolar ile ikinci, Avusturya ise 15 bin 806 dolar ile 3’üncü sırada yer aldı. Devletin, eğitime ayırdığı kaynak artarken, özel fonların ilk ve orta dereceli okullardaki harcamaların yüzde 25’ini karşılıyor. Burada OECD ortalaması yüzde 10, yüksek öğrenimde ise Türkiye’de kaynağın yine yüzde 25’i özel fonlardan gelirken OECD’de yüksek öğrenim için özel fonların ortalama oranı yüzde 32’ye çıkıyor.