Oktay, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, ilgili bakanlıklar ve kurumların temsilcilerinin katılımıyla yapılan “Bürokrasinin azaltılması ve e-Devlet” toplantısında yaptığı konuşmada, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ile idari sistemin etkinliğini ve hızını artıracak bir altyapıya kavuştuklarını, bu altyapının işleyişini Cumhurbaşkanlığı olarak etkin bir yönetim ve koordinasyon göreviyle sağladıklarını belirtti.
İlk 100 günlük İcraat Programı’nın somut çıktılarını almaya başladıklarını anımsatan Oktay, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan İkinci 100 günlük İcraat Programı’nda da katma değeri yüksek ürünlerin hayata geçirilmesine yönelik projelerle vatandaşın hayatını kolaylaştıracak hizmet odaklı projelere yer verdiklerini aktardı.
Geçen yıldan bu yana yürüttükleri ve cumhurbaşkanlığı sisteminin en önemli yapı taşlarından biri olan bürokrasinin azaltılması ve kamuda işlerin şeffaf hale getirilmesini sağlayacak e-devlet sistemini iyi bir noktaya taşıdıklarını vurgulayan Oktay, bu sistemin tamamlanmasına ve daha da iyileştirilmesine yönelik kararlılıkla adım atmaya devam edeceklerini bildirdi.
Türkiye e-devlet gelişmişlik endeksinde 15 sıra yükseldi
Kamunun sunduğu hizmetlerde önemli bir sadeleştirme yaptıklarına işaret eden Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sürecin başında Bakanlıkların vatandaşa, özel sektöre ve kamuya yani kendine sunduğu yaklaşık 27 bin hizmet vardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla obez devletten kurtulup, geldiğimiz bu noktada bu sayıyı 7 bine indirdik. Yani çok daha dinamik bir devlet yapısına dönüşüyoruz. Kamu olarak vatandaşlarımıza, özel sektöre ve kamunun kendisine verdiği hizmetlerin çok büyük bir bölümünü, yüzde 93 oranında, e-devlete entegre ettik. Birleşmiş Milletler 2018 e-devlet Gelişmişlik Endeksinde ülkemiz 68’inci sıradan 53’üncü sıraya yükseldi. Bu endeksin alt kırılımı olan Çevrimiçi Hizmet Endeksi’nde ise ülkemiz 67’nci sıradan 27’nci sıraya çıktı. 2018 yılındaki entegrasyon sayımızla sıralamamızı daha üstlere taşıyacağımızdan eminim.”
Oktay, 2019 sonuna kadar da bu uygulamayı Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin koordinasyonunda tüm bakanlık ve kurumlarla tamamlayacaklarını ifade etti.
“Bundan sonraki aşamada, sistemi akıllılaştırmaya, yani genel anlamda kamuda dijital dönüşümü tamamen sağlamaya yönelik adımlar atacağız.” diyen Oktay, devlet olarak vatandaşın beyanını esas alan, belgesiz ve hızlı hizmet sunumuna odaklandıklarını vurguladı.
“KamuNet’e geçişi tamamladık”
Başlangıçta vatandaşa sunulan toplamda yaklaşık 12 bin hizmet için 42 bin belge talep edildiğini anımsatan Oktay, şunları kaydetti:
“Yani hizmet başına ortalama 3,5 belge. Bunların da önemli bir bölümü kamunun kendi ürettiği belgeler. Kamu kendi ürettiği belgeyi, diğer kamu kurumuna vermeyerek, bunu vatandaş ve özel sektörden talep etmekteydi. Dijital dönüşümle birlikte kamunun ürettiği ve uhdesinde olan hiçbir belgeyi vatandaşımızdan talep etmeden sadece vatandaşımızın beyanını esas alarak hizmet vereceğiz. Bu da beraberinde devlet ve vatandaş arasında güven ilişkisine dayanan toplumsal dönüşümü başlatacaktır. e-Devlet sistemini akıllılaştırarak öncelikle sağlık, teşvik ve sosyal yardımlar boyutu başta olmak üzere tüm alanlarda kamunun önemli ölçüde tasarruf etmesinin önünü açmış olacağız. Tüm bunlar için de öncelikle kamudaki tüm sistemlerin birbirleriyle tam olarak entegrasyonunu tamamlayıp, yapay zeka dahil tüm ileri teknolojileri etkili bir şekilde uygulayacağız. Dijital dönüşüme geçişte önem verdiğimiz bir konu da siber güvenliktir. Siber güvenlik olmaksızın yapılacak dijital dönüşüm beraberinde büyük risk getirecektir. Kamunun arasında güvenli iletişimi sağlamak üzere kurduğumuz KamuNet’e geçişi tamamladık. Bu sistemi de daha güvenli hale getirmeye yönelik sürekli olarak Dijital Dönüşüm Ofisimiz koordinasyonunda çalışmalarımızı da devam ettireceğiz.”