Kimyasal bombalar, zehirlenen su kaynakları, petrolle kirletilen toprak… Savaşların en önemli kurbanlarından biri de doğa oluyor. Füzelerle yok edilen rafinerilerden sızan petrol ürünleri hem temiz su kaynaklarında hem de toprakta ciddi oranda hasar bırakıyor. DW’ye konuşan Devletler hukuku uzmanı Prof. Manfred Mohr “Savaş ve çevre birbirine uyumlu iki kavram değil” diyor. Askeri çatışmaların çevreye her geçen gün daha fazla zarar verdiğine dikkat çeken Mohr “Bilim insanları yıllardır doğa ve canlı türlerinin savaşlardan nasıl korunabileceğinin yollarını arıyor” dedi. Savaş dönemlerinde dünya genelinde doğaya verilen tahribatı inceleyen Hollanda merkezli barış örgütü PAX uzmanı Wim Zwijnenburg, Suriye ve Irak’taki yıkımın korkunç boyutlara ulaştığını kaydetti. Bilim insanı “8 yıldır devam eden çatışmada 12 milyon kişi yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldı. Suriye’de çevreye verilen zararın birçok aşaması var. Birçok bölgede petrol tabakaları meydana geldi. Bu petrol nehirlere de aktı. Ülkenin yer yerindeki enkazlarda ağır metallar ve zehirli maddeler de bulunuyor. Bunların yakılması ise havayı zehirliyor” diye konuştu.
Doğaya verilen zararın azaltılması için çaba harcayan Birleşmiş Milletler Uluslararası Hukuk Komisyonu ise bu ay içinde 34 bağımsız hukukçuyla 28 temel madde üzerinde uzlaşmaya varılmasını sağladı. Bu maddeler içinde doğal yaşama saldırı düzenlenemeyeceği, bunun da sağlanabilmesi için koruma bölgelerinin oluşturulması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca her saldırıda, çevreye verilecek zararın hesaplanması gerektiğine dikkat çekiliyor. Devletlerin, savaş sonrası, çevreye verilen zarar nedeniyle de harekete geçmesi gerektiği vurgulanıyor. Çalışmaların yeterli olmadığını belirten dünya çapındaki 24 bilim insanı, ortak bir bildiri kaleme aldı. Açık mektupta, savaşlarda çevrenin daha iyi korunması için harekete geçilmesi istendi. BM Uluslararası Hukuk Komisyonu’na, ‘Beşinci Cenevre Sözleşmesi hazırlansın’ çağrısı yaptı. Tamamen çevreyi korumayı hedefleyen bir sözleşmenin ortaya konulması gerektiği vurgulandı. Barış örgütü PAX’dan Wim Zwijnenburg ise şunları dile getiriyor: İster yeni düzenlemeler isterse beşinci bir Cenevre sözleşmesi olsun, savaş sırasında çevrenin korunması gelecek açısından büyük önem taşıyor. Ne yazık ki, çevreyi korumak devletler için öncelik değil. Bu nedenle de yeniden yapılanma ve doğanın çatışmalar sonrası toparlanmasını sağlayacak adımlar için para ayrılması zor görünüyor.