İçerik sunumunda olsun, markalarının konumlandırılmasında olsun hep kaliteyi ön planda tutmuştur. NTV uzun yıllardır kaliteli içeriği ve görsel tasarımı ile farklılaşan kanallardan biri oldu. Geçen yıl kapanan NTV SPOR olsun, bir dönem yayınladığı dergiler olsun, dijital medyada gerçekleştirdiği içerik olsun hepsinde çok ciddi işlere imza attı. Doğan Grubundan satın aldıktan sonra STAR TV’ye de ciddi bir yatırım yaptı ve markayı adeta yeniden doğurdu.
Politik Potlar
Bu medya grubu kaliteye çok önem vermesine rağmen son yıllarda çok ciddi politik potlar kırdı. Gezi Parkı olayları sırasında o dönemin genel müdürünün yaptığı “bizim de yayıncı olarak suçumuz var” anlamındaki açıklama o dönem çok ciddi eleştirilmişti. 15 Temmuz akşamı Erdoğan halkı hain darbecilere karşı sokağa davet ederken, Kral Grubunun kanalında yine bir pot daha kırılmış ve halkı sakin olmaya davet eden, hatta sokağa çıkmamaya yönelik telkinlerde bulunan anonslar yapılmıştı. Bir diğer pot ise 24 Haziran seçimlerinde Kral TV’ye konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan’a söylenen “HDP eğer PKK’ya verdiği desteği keserse, ben HDP’ ye oy veririm” sözü ile kırılmıştı. Bu söz günlerce sosyal medyada eleştiri konusu olmuş hatta AK Parti seçmeni tarafından da çok ciddi bir tepki almıştı.
Dünyada Tek Paralı Klip Yayınlayan Kanal
Kırılan bu potların merkezine hep Kral grubu vardı. Bunlara ek olarak müzik endüstrisinden çok ciddi eleştiri alan Kral Grubu, her ne kadar cirosu yüksek olsa da karlılık oranı da pek parlak bir grup olduğu için hala dünyada eşi benzeri olmayan “paralı klip yayınlama” olayına devam ediyor. Şu an Kral Grubunun TV kanalında bir klip yayınlamak için 400 TL + KDV para ödemeniz lazım. Klipiniz tek bir kez yayınlanması için 480 TL ödeme yapıyorsunuz. Eğer bir sanatçı video klipinin günde 4 kez yayınlanmasını istiyor ve bu yayının bir ay sürmesini istiyorsa aylık KDV dahil 57.600 TL ödeme yapması gerekiyor. Bu çok ciddi bir rakam. Müzik dünyası bundan yaka silkerken, bir yandan da TV kanalının yöneticisine yönelik çok ciddi eleştirilerde de bulunuyor. Müzik sektörü bir dönem Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan ile çok yakın olduğunu her defasında dile getiren ve bunu şaka ile karışık bir biçimde bir koz olarak kullanan Kral Grubu’nun bu tutumu son bir iki yılda çok ciddi eleştiri almaya başladı. Türkiye’de son yıllarda artan kutuplaşmanın da etkisiyle bu grubun yönetiminin uyguladığı bu psikoloji hem hükümete hem de Cumhurbaşkanına yönelik bir antipati yarattı.
On Aydır Telif Ödemiyor İddiası
Doğuş Grubunun diğer medya işletmeleri farklı bir strateji geliştirirken, Kral Grubunun politize olması ve bunu kullanması Ferit Şahenk’in de hem medyada hem de halktaki prestijini kaybetmesine neden oldu. Tam bunlar yaşanırken geçtiğimiz hafta belki de Doğuş Grubu tarihinde ilk kez yaşanan bir olay meydana geldi. Kral Grubunun 2018 yılında yaklaşık on aydır telif ödemeden yayın yaptığı ortaya çıktı. Bu konu ilginç bir şekilde ana akım medyada yer almadı. Bende konuya özne olan Peker Müzik ve bu konuyu ilk kez haber yapan Müzik On Air adlı dijital platformdan öğrendim ve konuyu araştırmaya başladım.
Müzik On Air’de yer alan habere göre “Hakan Peker’in sahibi olduğu Peker Müzik şirketi bünyesindeki şarkıları (Hakan Peker, Burak Kut, Zafer Peker, Murat Kurşun, Özlem Tekin, Ali Güven gibi şarkıcılara ait şarkıların da aralarında bulunduğu) telif ödemeden izinsiz yayınlayan Kral TV ve Kral Pop Radyo hakkında yayınların yapıldığı stüdyolara polisler, bilirkişi ve Peker Müzik avukatı tarafından gelinerek tespitlerde bulunuldu, tutanak tutuldu ve işlem yapıldı. Böylelikle Peker Müzik şirketi, Kral Grubu’nda şarkılarının yayınlanmasını durdurdu!.. Gerekçe olarak da Kral Grubu radyo ve televizyon kanallarının, Peker Müzik şirketinden çıkan şarkıların korsan yayınlanması gösterildi. 5846 sayılı yasayı ihlal iddiasıyla Peker Müzik tarafından konuyla ilgili ceza davası açması bekleniyor.. Çünkü Peker Müzik avukatları tarafından Peker Müzik’in sanatçılarını ve Hakan Peker’in çok sevilen son şarkısı Unutuluyor mu Aşklar şarkısını da lisanssız yayınladığı için bu tespitin yapıldığı bilgisine ulaşıldı. 2018 yılı başından beri yaklaşık 10 aydır MÜ-YAP ile telif konusunda anlaşma sağlayamayan Kral Yönetimi’nin sadece Peker Müzik sanatçılarının değil, diğer müzik yapım şirketlerindeki sanatçıların şarkılarını telifsiz yayınlıyor olması da gündeme gelmiş oldu”
Bu olay sırasında geçtiğimiz hafta Peker müziğin avukatı ve devleti temsil eden yetkililer Doğuş Holdinge gittiler. Edindiğim bilgiye göre Doğuş Grubu sekreteryası “Randevunuz var mı?” diye karşılamış devleti temsil eden yetkilileri. Bir tek bu olay bile grubun çok ciddi bir metal yorgunluk içinde olduğunu gösterdi. Buna ek olarak Kral Grubu’nun diğer önemli iki meslek birliği MSG ve MESAM’la da telif anlaşması yapmadığı ortaya çıktı. Avukat ve polis nezaretinde Kral Grubunun stüdyolarına giren ve kanalların korsan yayın yaptığının tespit edilmesi Doğuş Grubu adına çok büyük bir ayıp oldu. Düşünebiliyor musunuz, bir yandan NTV gibi kaliteli bir marka konumlandırması var, diğer yandan stüdyolarına avukat ve polis baskını yiyen ve korsan yayın yaptığı iddia edilen Kral Grubu. Artı ile eksi gibi bir şey bu.
Bir yandan sanatçılardan, müzik emekçisinden video klibinin televizyonunda yayınlanması için sadece bir gösterim için 480 TL isteyen bir Kral Medya grubu, diğer yandan meslek birliklerine telif ödemeyen bir Kral Medya. Bu telifin ödenmemesini nedenini şu an tüm müzik endüstrisi merak ediyor. Acaba Ferit Şahenk’in parası mı yok? Yoksa Kral Grubu’nun yöneticisinin ihmalkarlığı mı buna neden oldu? Bana sorarsanız ikincisi.
Şimdi Kral Grubuna savcılık soruşturması açılacak. Korsan yayın yapmak çok ciddi bir suçtur. Lisans sahibi için çok ciddi bir prestij kaybıdır, mahkemeler, savunmalar aklınıza gelen her şeyi yaşayacak Doğuş Grubu. Peki koca Doğuş Grubu bunu hak ediyor mu? Bence hayır. Bu işi Doğuş Grubu halleder, cezaysa öder, meslek birliklerine hak edişlerini kuruşuna kadar verir. Ama yaralanan marka değerini nasıl düzeltir, o koca bir soru işareti. Markalar nasıl ki adım adım yükselirse adım adım geriler. Önce kırılan o siyasi potlar, ardından bu meslek birliği mevzusu Doğuş Grubunun yüksek marka kimliğine ciddi bir darbe vurdu.
Son Sözüm Devlet Erkanını Kullananlara
Bu konu aslında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın iyi niyetinin nasıl suiistimal edildiğinin de tipik bir örneği. Bugün sokaklarda insanlar “yandaş” ve “muhalif” diye ikiye bölünmüş durumda. Oysa Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinden sonra herkesin Cumhurbaşkanı olduğunu ve olmaya devam edeceğinin altını bir kez daha çizdi. Ama buna gölge düşürenler var. Külliyeye gidenler, orada fotoğraf çekip bu fotoğrafları sosyal medya hesaplarında paylaşanlar, Cumhurbaşkanı ile fotoğraflar çektirip bunları ofislerinde ki duvarlarda çerçeveletip asanlardan tutunda bu fotoğraflarla piyasaya fiyaka atanlara kadar tutun, maalesef son yıllarda devlet erkanını kullanarak haksız kazanç elde etmek isteyen uyanıkların sayısında ciddi bir artış yaşandı.
Cumhurbaşkanı veya devlet erkanı ile beraber fotoğraflar çektirerek kendilerini siyasi anlamda iktidara yakın, hatta iktidarın adamı gibi gösterip haksız rekabet edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Kutuplaşmış toplum bu adamlar yüzünden siyasete karşı kinleniyor. Bu algı yönetimini yaparak çok ciddi paralar kazanan insanlar var. Bunlar maalesef hem ülkemize hem de AK Partiye zarar veriyor. Bu tarz insanları yakından inceliyorum, hepsinin derdi lüks içinde villalarında sosyetik hayat ve para. Oysa gerçek bir vatanperver bu tarz hesaplar içinde olmayan “milli duyguları” olan, “milli ve yerli” bir yaşam süren insandır. Gerçek bir vatanperver, devlet erkanından birisi ile çektirdiği bir fotoğrafı sosyal medyada o fotoğrafı kullanarak ranta çevirmek için kullanmaz, onu kalbinde saklar ve kimseye söylemez. Çünkü vatanperverlik ve devlet erkanı milli bir kavramdır, kutsal bir konudur. Rant konusu değil. Türkiye’ye bir yandan dışardan zarar veren güçler varken diğer yandan da içerden zarar veren, kutuplaşmayı arttıran bu insanlar var. Cumhurbaşkanının adını kullanan bu fırsatçıların uyarılması gerekir. Çünkü bu ülke hepimizi ve milli bütünlüğe çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz.
Not: Bu notum hem Ferit Şahenk’e hem de Sayın Cumhurbaşkanına. Bunu binlerce müzik emekçisi adına yazıyorum. Lütfen başta Kral TV olmak üzere paralı klip yayını yapan kanalların bu uygulamasına son verin. Bu etik değil hatta biraz detaylı düşünecek olursak rekabet kurallarına da aykırı. Parası olan solist klipini yayınlatırken parası olmayanın klipini yayınlatamadığı bir sistem asla adaletli bir sistem değil.
Emrah Ayıp Etti
Geçtiğimiz hafta Emrah usta tiyatrocu Cihat Tamer ile gereksiz bir polemiğe girdi. Ömrünü tiyatro sahnelerinde geçiren, bir dönemin efsane dizisi “Bizimkiler” de baş rol oynayan Cihat Tamer “Emrah kim? Çok şanslı. Yeni çekilen diziler 3’üncü bölümde bitiyor. Oğlanın oyunculukla alakası yok ama dizisi iki sezondur devam ediyor” diyerek Emrah’a gönderme yaparak dizi sektörünü eleştirmişti. Emrah bu eleştiri üzerine sosyal medya platformu Instagram’daki hesabından “Anladığım kadarıyla bu Cihat Tamer denen arkadaş bu aralar işsiz ve güçsüz… Yazık aslında üzüldüm de durumuna… Tabi evde oturup yapımcıların aramasını beklemekte çok zor olsa gerek… Kaderin böyle arkadaş.. Rabbim yardımcın olsun… Ha bu arada bu paylaşımımdan dolayı sana bir faydam dokunur inşallah.. İnsanlar seni hatırlarda belki de iş bulman kolaylaşır.” şeklinde yanıt verdi.
Şimdi ne gerek vardı bu kavgaya. Cihat Tamer, haksız mı? Haksız bile olsa Emrah’ın bir büyüğüne söylediği bu rencide edici sözler etik mi? Emrah iyi bir şarkıcı ama oyunculuğu şöhretin getirdiği avantajdan dolayı yaptı ve yine o avantajla başarılı oldu. Ama Cihat Tamer yıllarını bu işe adamış bir emekçi. Emrah’ın babası yaşında. Bunu yapmaması lazımdı. Büyüklerimize olan saygıyı kaybettiğimiz zaman istediğimiz kadar büyük sanatçı olalım bunun hiçbir değeri olmaz.
Haber Global Yayında
Azeri yatırım Haber Global nihayet yayın hayatına başladı. Daha önce TR24 adıyla yayına başlayacağını açıklayan ama daha sonra adını Haber Global’a çeviren kanalın sahibi Azeri İş Adamı Elnur Abdullayev. Kanal 24 Eylül günü yayın başladı. Kadrosunda Seda Selek, Erhan Ertürk, Ekin Olcayto, Sorel Dağıstanlı, Gülay Özdem gibi isimler var. Yayına HD kalitede başladı. Oturup bir iki saat izledim, “Günün Sonu” programı hoşuma gitti, görüntü kalitesi de güzel. KJ’ ler klasik, logosu da pek dikkat çekici değil. Nasıl bir başarı grafiği çizer göreceğiz. Türkiye en çok haber kanalının olduğu ülke. Çok ciddi bir rekabet var. Şu an kalite açısından bakıldığında A Haber ve Kanal 24 zirvede. Bu iki kanalın görsel kalite diğerlerinden daha başarılı. Özellikle Kanal 24’ün yaptığı haber bantları hiçbir televizyonda yok. Haber Global’e ilk tavsiyem görüntü tasarımına daha fazla dikkat etmesi.
Ahu Özyurt Radyocu Oldu
On beş yılı aşkın bir süre CNN TÜRK’te yayın yapan ve kısa bir süre önce kanaldan ayrılan Ahu Özyurt Radyo Sputnik (RS FM) ile anlaşarak radyocu oldu. Rusya’nın Türkiye’deki medya yatırımı olan Sputnik’in radyosu olan RS FM’de hafta içi her gün 15:00 saatlerinde “Fotoğrafın Tamamı” adlı programı yapmaya başlayacak olan Ahu Özyurt’un bakalım radyoculuk deneyimi nasıl olacak.
Sputnik Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin’in en yakın olduğu ve Türkiye & Rusya ilişkilerinin altın dönemini yaşadığı bir dönemde hükümete karşı muhalif yayınlarıyla dikkatleri çekmiş ve kısa bir sürede adını duyurmuştu.
Micheal KUYUCU 30 Eyl 2018
Bu köşe yazısı Türkiye’nin en genç gazetelerinden Yeni Birlik‘te yazılmıştır. Eğer köşe yazarının yazısıyla ilgili düşüncelerinizi paylaşmak istiyorsanız aşağıdaki yorum kısmından yazabilirsiniz.
Yeni Birlik Gazetesi’ni Gazete Bayilerinden Temin Edebilirsiniz.